2

Çok mu tahammülsüz olduk acaba?


  • Oluşturulma Tarihi : 10.02.2025 08:50
  • Güncelleme Tarihi : 10.02.2025 08:50
Çok mu tahammülsüz olduk acaba?

Merhaba sevgili sanatseverler; bugünlerde hayatın genel anlamdaki akışı ve bizlerin bu rutin döngüde verdiğimiz mücadele ile ilgili bir yazı paylaşmak istiyorum. 
Artık televizyon izlemekten çekinir olduk. Hele haber saatlerinde hangi kanala geçsek ardı arkası kesilmez olumsuz olayları izliyoruz.
“Sabahları bir maratonla başlayan hayat özellikle şehirlerde, uykusundan henüz tam uyanamamış insanları gördükçe yaşam şartlarının ne kadar zorlayıcı olduğunu daha iyi anlıyoruz.”
Sanat insan ruhuna iyi gelecek diye düşünürken insanların bazıları toplu taşıma alanlarında ya da sokakta sanatına bile tepki verebiliyor. Belki dayanma kapasitesi belki de sanat düşünemeyecek kadar kendilerini sarsılmış hissedenler olabilir Aslında bunu da saygıyla karşılıyorum. Buraya kadar bir sorun yok ancak; geçenlerde durakta beklerken şahit olduğum bir konuşma gerçekten beni yaraladı bunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Yaklaşık yetmiş yaşlarında bir insan kendi aralarında şiir ile ilgili konuşma gerçekleştiren gençlere dönüp bırakın bu işleri ilimle bilimle ilgilenin diyerek sohbetlerine dahil olup onları yargıladı. Gerçekten önce şaka zannedip devamında iyi bir şeyler söyleyeceğini umarken hakaret içeren cümleler sıraladı. Ben önce akıl sağlığının yerinde olmadığını düşünüp yaşına hürmeten izlemeye devam ettim. Gençler gerçekten çok düzgün davrandılar. Önce saygısızlık etmeden amca işine bak diyerek geçiştirip onu sohbetleri dışında bırakmaya çalıştılar. Gençler sustukça adam daha fazla sesini yükseltip konuşarak üzerlerine gitme hakkını kendinde görmeye başlayınca dayanamayıp olaya dahil oldum. Ne istediğini ve neden onları eleştirdiğini sordum. ‘‘Kızım dedi hepsi aç, işsiz gençlerin. Aç gezip şiir konuşuyorlar’’ dedi.
Gençlerden bir tanesi en sonunda o sakinlik ve kibarlığını bertaraf edip amca biz edebiyat fakültesi öğrencisiyiz, şiirden konuşmamız kadar normal bir durum yok. Çünkü bu bizim ortak alanımız dediğinde. Adam biraz durduktan sonra “Olsun siz yine de ilim bilimle ilgilenin’’ demesi ile olayı gören herkes gülmeye başladı.
Günümüzde hala sanat ve edebiyata böyle bakıp düşünen insanların olduğunu görmek çok üzüntü verici. Bilmiyorum ne yaşadı ve neden böyle görüyor? Âmâ tek bildiğim şey biz önce toplum olarak birbirimize saygı duymayı yerinde konuşup susmayı bilmeliyiz’ ‘Sizce de öyle değil mi?
Çünkü sanat, sadece estetik bir değer değil, aynı zamanda toplumu düşündüren, duygusal olarak iyileştiren ve insanları bir araya getiren bir güç oluşturur.
Evet zaman herkes için farklı yol alır kimi insanın şartları belki sinemaya, konsere, tiyatroya gitmeye el vermeyebilir. Âmâ bugün yolda müzik yapan ya da sanat icra etmek için çaba gösterenlere hem destek vermeli hem de bence zor şartlarda gerçekleştirdikleri performans ve cesaretleri için onları takdir etmeliyiz. Kısa bir zaman dilimi olsa bile bizi hayatının rutininden kurtararak duygularımızı düşüncelerimizi farklı bir yöne kaydırmaları bile bizim için büyük şans diye düşünüyorum. 
Yüreklerimizden eksik olmayacak sevgi, hoşgörü saygı ile bizleri birbirine bağlayan sanat köprüsünde hep beraber yürümek ve gülümseyen gözlerle birbirimize bakabilmek umuduyla…

Çok mu tahammülsüz olduk acaba?
Sibel Atapek
Yazarımız Kim ?

Sibel Atapek