Türk Milli Takımı oyuncularına 2016 Avrupa Şampiyonasına katıldıkları için toplamda 10 milyon liralık bir prim dağıtıldı. Milli takımdaki oyunculara dağıtılan primlere şimdiye kadar bir anlam verememiştim. Bu kadar yüksek prime anlam verebilmem zaten mümkün değil. Adı üstünde Türk Milli Takımı yani burada para geçmez, burada milli duygular ön planda olmalıdır. Bu futbolcular kulüplerinden yılda milyon dolarlar alan insanlar zaten. Milli forma altında da para için oynamaları gerekmiyor. Aldıkları en büyük ödül milyonlarca insanın mutluluğu olmalıdır. Televizyon başında milli takımın başarısıyla mutluluğa bürünen milyonların aldıkları paraları ve yaşadıkları hayatları bir göz önüne getirelim. Asgari ücretle çalışan bir işçinin yılda kazandığı para 12 bin lira iken milli takım oyuncusuna turnuvaya katıldığı için verilen primin miktarı yaklaşık 300 bin TLdir. Aradaki uçurum yaklaşık 30 kat.
Ülkede işsiz ve yoksulun çok olmasını bir kuru ekmeğe muhtaç olanları bir tarafa bırakıyorum. Yıldırım Demirören başkanlığındaki TFFyide bir tarafa bırakıyorum. Demirören zengin birisi ve paranın onun için önemli olduğunu hiç sanmıyorum. Ben burada futbolcuların vicdanına seslenmek istiyorum. Aldığınız para sizi hiç zedelemiyor mu? Kendinizi hakarete uğramış görmüyor musunuz? Para sizin için bu kadar önemli mi? Futbolcunun burada yapması o parayı federasyona geri gönderip Siz bana ne demek istiyorsunuz? Ben burada milli takım için oynadım para için mücadele etmedim demesi gerekiyor. Bunu da kendine yapılmış bir hakaret olarak algılaması gerekiyor. Gerçek dünyaya döndüğümüz zaman ise bunların hiçbiri mümkün değil. Geçim sıkıntısını hayatındaki en büyük kambur olarak taşıyan insanın milli maç sonundaki mutluluğuyla orada onu sağlayanlar arasında mesafe açılmıştır. Birisi çıkarsız mutlulukken öteki milyon dolarlık sevince dönmüştür!