Sayfa Yükleniyor...
İki maçta kalesinde 5 gol gören hiç gol atamayan ve 0 puanla grupta sonuncu sırada olan milli takımın oynadığı futbolun ne olduğunu anlayan birisi var mı?
Üzülerek söylüyorum ki turnuvanın en kötü takımı şu an Türkiye’dir. Sürpriz yapabilecek takımlar arasında ilk sırada gösterilen ve altın jenerasyon dediğimiz bir oyuncu topluluğunu bünyesinde bulunduran milli takım ne oldu da bu hale düştü?
İki maçta da sahada hiçbir varlık gösteremedik. İlk maç İtalya zorlu bir rakip olabilir, dedik ama grubun en zayıf halkası gösterilen Galler karşısında özelikle ilk yarıda bu kadar ezilmemiz utanç verici.
Şenol Güneş ne yazık ki ne oynayacağına karar verememiş. Milli takım ritim tutsun diye ligleri acele bir şekilde bitirdik ama 30 kişilik kadroyu 26’ya indirmek için bu süreyi ziyan ettik. Bir de üstüne çok zayıf rakiplerle oynadık. Bunca tecrübesi olan Güneş’e ve Türk futbol aklına yakışmadı. Bu hazırlık evresi milli takıma yaramamış hatta geriye götürmüş diyebilirim.
İki maçta milli takımın geneli çok kötü oynarken özellikle orta sahamız adeta görünmez oldu. Rakipler orta sahayı hızlı ve rahat bir şekilde geçti. Dönen topları toplayabildi ve hiç zorlanmadan pas trafiği yapabildi. İki maçta orta sahada görev alan Ozan ve Okay’ın ne oynadığını biri bana anlatabilir mi? Dünkü maçta Okay’ın ismini bile duyduğumu hatırlamıyorum. Ozan’ı ise birkaç top kaybında görebildim. Türk milli takımının orta sahası bu kadar dirençsiz ve etkisiz olabilir mi? O bölgeyi kaybettiğiniz de oyunu kaybetmeniz kaçınılmazdır.
Oysa milli takımın orta sahasında topa sahip olup daha efektif kullanacak isimler kullanılabilirdi. İrfan Can Kahveci ve Taylan Antalyalı neden hiç düşünülmez. Ya da daha dirençli yapmak için Dorukhan. Sadece orta saha seçimleri değil defans bloğuyla da oynamak millilerin dengesini bozdu. Merih’in İtalya karşısında kendi kalesine attığı golde hiçbir suçu yokken onu günah keçisi ilan edip kenara çekmek, Galler karşısında defans hattının daha büyük hatalar yapmasına neden oldu. Ramsey’i tekrar tekrar savunma arkasına kaçırdık ve o da 3.’sünde gol yaptı. Göz göre göre rakip biz böyle gol atacağız, dedi. Biz ise sadece seyrettik.
Dünya kupası elemelerinde Hollanda ve Norveç maçlarında da çok pozisyon verdik ama şans bizim yanımızdaydı ve girdiğimiz pozisyonları gole çevirmiştik. Tüm kamuoyu o gün milli takımı göklere çıkarmıştı. Aslında çok da bir fark yok. O gün gol atmıştık bugün gol atamadık, gol yedik. Tek fark bu.
Umutlu geldik büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. Hayal kırıklığımız ise alınan sonuçlar değil sadece sahada varlık gösteremememiz ve rezil bir futbol ortaya koymamızdır.