2

BARIŞ NE ZAMAN!-2


  • Oluşturulma Tarihi : 05.08.2015 06:00
  • Güncelleme Tarihi :

Yıllar önce yayınladığım Türkiye’nin ilk uluslararası kültür sanat dergisinde gündeme getirdiğim ve altmış sekiz ülkede imzaya açtığım ancak dergi kapandığı için toparlayamadığım imza kampanyasının gerekçesinde hep bu kaygılar ve talepler vardı.

Birleşmiş Milletler Bünyesinde her ülkeden bir sanatçı, bir bilim insanı olmak üzere iki kişi ile temsil edilecek Barış Konseyinin oluşturulması; bir getto kurmuş olan daimi ülkelerin aldığı savaş-ambargo ve benzeri kararlara karşı engel oluşturabilecek halkların zararına olan bütün kararları değerlendirip; uygulanıp uygulanmamasına onay verecek Dünya Barış Konseyi’nin kurulması, aktif faaliyetleri ile mümkün olabilecekti.

Tasarladığım uluslararası direniş komiteleri bir başlangıç olarak önemliydi…

Sermayeye karşı global emek gücü, silahlanmaya karşı global barış direnişçileri, yeşil kardeşlik hareketleri, hayvan haklarının sözcülerinden oluşan aktivist yapılanmanın uluslar arası koordinasyonu ve dayanışması ve gerekirse oluşturulacak merkezi yönetim tarafından, oluşan gücün hareket ettirilmesi savaş tanrılarının sesini kısmaya, susturmaya yetecekti. Veya yetecektir…

Ben ve benim gibi düşünenler asla yalnız değildi. Direniş gücümüzü aldığımız ve örgütlenme bilincinin renklerini çaldığımız ustalarımızın bıraktığı yelpaze, uluslararası barış hareketini uluslararası bir güç olarak oluşturmaya ve yaygınlaştırmaya yeterliydi…

1980… Özlediğimiz Barış tohumunun hayata serpildiği yıl…

Ülkemizde bilinçli olarak hazırlanmış bir kıran senaryosunda gençler, aydınlar, sanatçılar, emekçiler ve düşünen herkesin hedef alındığı bir iç savaş sırasında bile bunun bilincinde olan aydınların başlattığı Barış Hareketi tarihin onurlu sayfalarında yer aldı.

3-5 Nisan 1980 tarihlerinde ( 12 Eylül’den beş ay önce )  İstanbul’da toplanan Barış Komitesi Genel Kurulunda ,Sanat, eğitim, kitle iletişim ve bilim adamlarının katılımıyla ulusal ve uluslar arası barış için kararlar alınmıştı..

1-Ulusal kültürlerin özgürce gelişmeleri önündeki engellerin kaldırılması

2-Uluslara kendi ana dillerinde eğitim özgürlüğünün sağlanması

3-Kitle iletişim alanlarının demokratikleştirilmesi

4-Düşünce ve örgütlenme özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması

5-Silahlanmaya ayrılan bütçenin, savunmaya dönük küçültülmesi, kültür ve eğitim bütçesinin arttırılması gibi…

…16 maddeden oluşan, taleplerin gerçekleştirilmesi için bütün aydınların birlik ve dayanışma içinde mücadele edilmesine ve 7 Eylül 1980 tarihinde “Türkiye Barış Parlamentosu”nun kurulmasına karar verilmişti. Ancak 12 Eylül faşist darbenin gerçekleştirilmesi, barış adına atılan adımları da engelledi.

Sonuç olarak; bir ülkeyi, bir halkı, bir kuşağı bir geleceği yok ettiler..

Ülkemizin barış güçleri, aydınları, sanatçıları, yeryüzünde barışın alacağı yönü etkileyecek durumdaydı. Bu örgütlenme kapsamında; kültür adamlarımız, yalnız birbirinin canlarından sorumlu olmakla kalmıyorlar, onlar kültürümüzün de, insanımızın da yaşamından da sorumluydular… Onlar dünyanın yarınından da sorumluydular… Anlayışı hakimdi…

Böylesine önemli bir mirası üstlenen bizler, otuz beş yıl sonra,  barış adına, toplumsal uzlaşı ve barışın kalıcılığı adına, hepimize görevler düşmektedir...

Yönetici erkin, emperyal güçlerin savaş tamtamlarına karşı çıkmak, yeni ve güçlü barış örgütlenmelerinde buluşarak ulusal ve uluslararası barış kalkanını güçlendirmek, halkımızı bu konuda daha duyarlı olmaya davet etmektir.

İşte bizlere düşen, yarım kalan bu evrensel yolculuğu tamamlamaktır.

BARIŞ NE ZAMAN!-2
Ümit Yaşar Işıkhan
Yazarımız Kim ?

Ümit Yaşar Işıkhan