2

BODRUM’DA DELFİ - SANAT


  • Oluşturulma Tarihi : 23.12.2014 07:52
  • Güncelleme Tarihi :

Teknolojik gelişimler  hayatımızın bütün  algı boyutlarında müthiş değişiklikler yaparak ruhumuzu işgal etmeye devam ediyor. Siber-Bilişim çağda bütün kavramlar yeni ve farklı tanımlarla yerini almaya başladı bile.. Eskiden turizm derken; salt deniz, kum, güneş algılanırken  ve herkes denizi kumu, güneşi olan ülkeleri hayal ederken şimdi  insanoğlunun gelişen olanaklarıyla  bunları  her yerde yapılabileceğini gördü.. Artık, deniz olması gerekmiyor; yapay göletler, yapay derinlik ve  simülasyon dalgalar, taşıma plaj kumu, solar  cihazlar ve her mevsimde hem de bir yerlere taşınmadan deniz turizminin  gerçekleştirilebileceği görüldü.. Yapay –illüzyon görüntüler  asla gerçeğin tadını sıcaklığını, keyfini vermiyorsa da artık bunların farkına varan da yok..

Bu nedenle turizmde cazibe merkezi oluşturmak ve farklılığı ön plana çıkarmak gerekir. Son yıllarda tarih veya kültür turizmi ön plana çıkarak insanları plajın cehennem ateşinden  kurtarıp  farklı kültürlerle  kaynaşmayı, tanıştırmayı ve karşılıklı algısal temalarla çoğalıp kaynaşmayı sağlaması bu sektörü biraz rahatlattı. Globalizmin aynasında  her şeyin  her yerde olduğu ve olanaklaştığı bir zaman diliminde kültür turizmi bir can simidi gibi dünya turizm sektörünü kurtardı.. Ama şimdilik..

Şimdilik diyorum.. Çünkü, mekanikleşen insan topluluklarının mutlu olma ve farklılığı yaşama serüveni  ulusal ve yerel kültürel farklılıklarıyla cazip hale getirilmesi yeterli değildir. Peki ne yapmalı ? İşte işin can alıcı noktası burada.. Kültür turizminden sonra ne olacak !..

Ege kıyılarında tatil yapan  turiste  kendi müziğini, kendi içeceğini, yemeğini  ve kendi mimarisindeki  blok-betonlaşmayı  vermek, her şey dahil anlayışı ile ancak dönemsel ve kıt kanaat yaşayacak kadar ayakta kalmayı sağlıyorsa da, sürekliliği ve cazibesini yitirdiğini yaşayarak öğrendik.. Kalıcı, farklı ve cazibe merkezi olmanın  yolu elbette mevcut değerlerinin bilincine varmak ve  bu farklılığın  reklamını-tanıtımını iyi yapmakla başlar. Yeryüzü medeniyetlerinin merkezi  konumundaki ülkemizin, özellikle  Ege bölgemizin  halen Paris’in bir Eyfel Kulesi kadar sadık konuğu yoksa, oturup düşünmemiz gerekir. Elbette  dünya fuarlar birliğinin EXPO’nun ürünü olan bu estetik demir yığınının romantizme katkısını yadsımıyorum ama bir Efes harabeleri veya  Afrodisias  heykellerinin, Pamukkale’nin  yanında  adı bile geçmez..

İklim desen, dört mevsim.. Tarih desen, bütün dünyanın atası… Coğrafya desen; bal, balık, badem ve bütün koyları iğne oyasından çıkmış bir tablo.. İnsan desen  temiz, sade ve dürüst… Hayat desen; döviz karşılığı ucuz veya bedava.. Buna rağmen biz, bu  cennet  bölgede  hala  6 ay  turizm, 6 ay tadilat yapıyoruz.. Ege’de bizim kışımız;  Orta Avrupalılar için  ilkbahar, Kuzeyliler için yaz.. Her  köyde farklı bir destan farklı mitolojik kahramanların ayak izleri.. Geleneksel motifleriyle , mimarisiyle köylerimiz ,düğünü ve  şenlikleriyle yaz kış devam eden  ve paylaşımcı o insan ilişkileri Avrupalıların kaybettiği,unuttuğu insan duyarlılığının son örnekleri..

Bunlar yeterli değil..Dünya turizminde artık yarışan daha  farklı  argümanlar  var..Sanat..

Geleceğin turizm  bileşkesi veya farklılık  trendi sanatın, yerel-ulusal sanatın evrensel sanatla buluşturulmasındaki  son kavramsal objeler  turizmin anahtarı olacaktır. Konuk olarak hangi ülkeye giderseniz gidin öncelikle yerel giysili yerel sanatçıların müziği, şiiri ve duvarları süsleyen yerel sanatçılara ait motifler, resimlerle karşılanırsınız. Ve ilk önce galerilerini müzelerini gezdirerek farklılıklarını, tarihsel ve modern sanat birikimlerini ve bir süre sonra da sanatçılarıyla tanıştırırlar.

Artık her turistik tesis ayrıca bir sanat galerisine  veya özel müzeye sahip olmakla  reklamasyonda farklılığını  dile getirmeye başladı bile. Bodrum Kalesi olmasa, Bodrum beş para etmez.. Deniz, yat, kum her yerde var.. Ama tarihin içinden çıkan o heybetli kuleleri ve içindeki eserler, yalnızca orda var.. Bu nedenle  sektörün  en önemli tanıtım  çalışmalarında artık ellerindeki sanatsal objeleri ön plana çıkararak farklılığını ortaya koymaları gerekir.

Bodrum’da  deli danalar gibi yaz sezonunu iyi kötü geçirir.. Kalite tartışılır.. Peki kışın neden kapalı bu kadar turistik tesis.. Neden sanatsal festivallerle, çalıştaylarla, konferanslarla, yarışmalarla  ilgi odağı olmayı sürdürmüyor.. Akdeniz’in turizm merkezi Bodrum, neden sanat merkezi değil ! Her şey var.. İklim, kışın bile ilkbahar.. Tesis de yerinde duruyor.. O zaman niçin değerlendirilmiyor bu olanaklar.. Dünya cenneti niçin boş.. Ilık yağmurun romantizmini sanatsal buluşmalarla neden dünya markası yaratılmıyor ?

Şu bir gerçek.. Halkların gerçek temsilcileri sanatçılardır.. Yeryüzünde hayata  tanıklıklarını yapanlar da onlardır. Çağına  tanık olarak verdiği eserler  sonsuza kadar yaşar.. Yani, sanatla buluşan bir coğrafyanın, bölgenin, tesisin ama  reklam filmi, ama  tanıtım veya bir öykü, bir film senaryosu veya bir tabloda yer alması yıllarca okuyucuların, izleyicilerin akım yolunu oluşturur.. Renklerin ve ruhların dansını bir tabloda ölümsüzleştirmek varken, neden bu  sessizlik.. Veya “Godo’yu” dışarıdan beklemek..

Turizmin yeni ve romantik çığırtkanı; sanat.. Bölgemizi, turistik tesislerimizi ne kadar çok sanatla-sanatçıyla buluşturursak ve eserlerini aynı mekan içinde sergileyip gerekirse beğenilmesi halinde satarsak; dışarıdan daha kaliteli ve daha çok, duyarlı ve hayata kalıcı izler bırakan havarilerin gelmesini sağlayabileceğimiz gibi kendi sanatsal birikimimizle buluşturarak estetik boyutu olan ve kalıcı bir reklam-tanıtım çekirdeğini oluşturmuş oluruz..

Bu anlamda, Bodrum’da sanata öncülük yapan Delfi Hotel sahibi Mehmet Dağoğlu’nu  kutluyorum.. Bodrum’da, uluslararası kültür sanat buluşmalarını gündeme getirerek kış turizmini başlatan  kişi ve  tesis olarak öncülüğü yapmalarının tarihsel onurunu ve ilk olmanın kıvancını yaşayacaklardır. Merkezi İzmir’de olan Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliği ile 15 ülkeden gelen sanatçılara ev sahipliği yapacak. 11-17 Ocak tarihlerinde gerçekleştirilecek olan BODRUM ULUSLARARASI DELFİ-S:O:S RESİM ÇALIŞTAYI’na katılan sanatçıların yapacağı ve Bodrum’un kış görüntülerini, sessizliğini ve büyüsünü saklayan tablolar 16 Ocak tarihinde  Delfi Hotel’de  açılacak sergi ile kamuoyu ile paylaştırılacaktır.. Bu girişimin; ülkemizin bütün turistik tesislerine ve sezonun 6 ayını kapalı-ölü geçiren turistik algısını yürütenlere örnek olmasıını temenni ediyorum.. Unutmayın, turizmde markalaşmak, farklılıklar sunmakla mümkündür.. O da bütün aşkların; sevginin ve barışın  bileşkesi sanattır. Bu organizasyonda emeği geçen herkesi kutluyorum..

 

BODRUM’DA DELFİ - SANAT
Ümit Yaşar Işıkhan
Yazarımız Kim ?

Ümit Yaşar Işıkhan