2

İBRADI  - MARDİN’E BAKAR


  • Oluşturulma Tarihi : 16.09.2014 06:37
  • Güncelleme Tarihi :

Ümit Yaşar Işıkhan

Torosların tepesinde.. Antalya’dan 4 saatlik yol ve tırmanıştan sonra ulaştığım İbradi’nin kartal yuvasında, yumuşacık bir yeşilliğin koynuna uzanırken soluduğum çam havası içinde; İbradı’ da yaşayan güzel insanların kendilerine mahsus o sade ve temiz yüreğin sevgi kokusu yayılıyordu. Bu güzel coğrafyanın, dağların, çamların, Karac’oğlan’ın ayak izlerini ve yürek direnişlerini taşıyan ve saklayan İbradı halkının, Mardin ile tarihsel gönül bağı olacağını asla düşünemezdim.

Sevgili Gülsen Zengin’in öncülüğünde; girişim ve çabaları sonucunda gerçekleştirilen ARTOROS  Uluslararası Kültür Sanat Festivali ve çalıştayının  konuğu olarak  bulunduğum ve akşamları  katılımcı 140 sanatçının da desteğiyle yapılan  şenliklerin  sahne sunumunu ben ve  şair, fotoğraf sanatçısı  Neslihan Yazıcılar ile yaptığım, doğaçlama akışın içinde  Karac’oğlan memleketinde, Karac’oğlan’ın dolaştığı, aşık olduğu, ayrıldığı, sazı ile dağdan dağa geçerken  iz bıraktığı bu coğrafyada, Karac’oğlan’ın  torunlarına, akrabalarına yani İbradı halkına o gönül ozanının şiirlerinden okurken, rastgele çevirdiğim sayfada ..

“Mecliste içerler demi kanyadan / Güzel sever murat alır dünyadan / Kayseri’den, Karaman’dan Konya’dan / Acep gezsem mavi donlum var m’ola…

Mardin’den de Karac’oğlan Mardin’den   / Çeken bilir ayrılığın derdinden   / Koçhisar’dan Hasan Dağın ardından / Acep gezsem mavi donlum var m’ola..”

Şok… Durdum… Sustum…Torosların  tepesinde   denizden 1400 metre yükseklikte, Dağların arasında  gezen, aşkını  dile getiren, bütün gördüğü güzel kızlara aşık olan, aşkından dere tepe gezerek  deli divane dolaşan, çapkın  oğlan.. Karac’oğlan’ın Mardin’de işi ne?  Hem de  aşık olduğu mavi donlu sevgilisini veya benzerini arayan  koca halk ozanının  sevgilisinin peşinde  memleketime kadar gelmiş olmasına, mavi donlu sevgilisini aramak için yine denizden 1400 metre  yükseklikte bulunan  Mardin’e kadar gelmesine  hem sevindim hem şaşırdım.. Mardin,  Diyarbakır yolunda bulunan  Karac’dağ, adını bizim  aşık halk ozanımızdan mı alıyor, acaba!

Bu da bir şey mi!

Ertesi gün  İbradı halkının en güzel portresini yüzünde taşıyan, bilgeliğini kuşanan, emekli öğretmen, Hasan Halis Yörür  hocamızla Yörük  Ali Konağında , o müthiş mekanda; etnografya müzesinde  söyleşiyoruz.. İbradı; Osmanlıya 11  Şeyhulislam vermiş bir memleket.. İpek yolu, kral yolu, Kudüs yolu hep buralardan geçmiş.. İç Anadolu’yu  Akdeniz’e bağlayan en kestirme yol buradan geçiyor.. Eynif ovasında hala yılkı atları dolaşıyor.. Doğa harikası, Suyu İçilebilir, dünyanın en büyük  2. Yeraltı mağarası, “Altınbeşik” burada.. Sedir ve Ardıç ağaçlarıyla ünlü bir bölge.. Anadolu Selçuklu sultanı  Alaeddin Keykubat’ın  yaz-kış  gelip dinlendiği yaşadığı yer.. Romalılardan bile  izler taşıyan binlerce yıldır korunmuş mezarlığı var..  Faşistler tarafından şehit edilen ,rahmetli  hocamız, Muammer  Aksoy, Halk bilimcisi  Pertev Naili Boratav, Safa  Giray, Ali Bozer, Sadi Irmak  gibi Türk siyasi tarihine birçok ünlü isimler  yetiştirmiş.. İlk kadın şairimiz Fitnat hanımın memleketi, çevresi 17 metre, 1000 yıllık, korumaya alınmış kestane ağaçları, özellikle, Osmanlılar döneminde çalıştığı konağın sahibini öldürdüğü için asılan Arap asıllı kadının asıldığı ağaç “Arap astık ağacı” adıyla korumaya alınmış olması da doğru-yanlış tartışılabilen bir tarihin tanığı olarak kent merkezinde izleyicilerine kadim bir tarihin görgü tanığı olarak gölgesini sunuyor. Ve galiba en ilginci “Düğmeli Evler”  denilen ama halk arasında gerçek adı  “Peştivan Evler” in mimari özelliklerini hala korumuş olmalarıyla folklorik-kültürel bir boyut olarak günümüz iğrenç beton mimarisine karşı onurluca kendi işlevsel estetiğini korumakta ve yaşatmaktadır.

İbradı’nın, Ormana’nın ve  Ürünlü  yerleşim alanlarında yaşayan halkın  yerli yabancı sanatçıyı kucaklaması, evlerinde misafir etmesi, kaynaşması, dertleşmesi  halkımızın  bir özelliği olarak  bütün konuk sanatçıları  mutlu ettiğini, yıllarca sürecek bir dostluğa zemin hazırladığını da  söylemeliyim..

 Hasan  Halis Yörür  hocam  İbradı’nın tarihini ve halkını anlatmaya devam ediyor.. Durup yüzüme baktı..

Öküzüm alabacak  / Devlet asker alacak / Devlet asker alınca / Kızlar kime kalacak…/

Kale kaleye bakar  / Mardin Musu’la  bakar / Şu Mardin’in kızları  / Kibritsiz çıra yakar../

Söyle bakalım bu türkü hangi yöreye ait ?..Eh, elbette Mardin’in..” Şu Mardin’in kızları / Kibritsiz çıra yakar”…Mardin’e ait bir türküden  dizeler olduğunu  biliyorum, veya tahmin ediyorum..

Yoo yanıldın diyor Hasan hocam…Bu türkü sizin değil, bizim İbradı’nın asker türküsü ..

Allah Allah.. Nerden nereye.. Mardin İbradı.. İkisi de  dağın başında.. İkisi de  farklı medeniyetlere tanıklık yapmış, ev sahipliği yapmış.. Ve Karac’oğlan’da, İbradı türkülerinde  kucaklaşmış ve ortak kültürlerini günümüze kadar taşımış.. Torosların tepesinde Mardin’e kardeş  duyarlılıklar gördüm ya, artık hiçbir şeye şaşırmam..

İşte sanatın gücü.. İşte  kültürün  ulusal ve evrensel gücü.. ARTOROS Uluslararası Kültür Sanat Festivali ve çalıştayına katılan 140 sanatçı ayrılırken bu bölgeden; İbradı’dan, Ormana’dan ve Ürünlü’den bir çok anıyı ve dostluğu kendi ülkelerine, kendi eserlerine taşıdılar. Yerli yabancı her sanatçı bu coğrafyadan tatlar ve renkler ve anılar taşıyarak ,çoğaltarak  dağıldılar..

Bu organizasyonun  ana fikrini, sorumluluğunu, telaşını, yükünü taşıyan ressam Gülsen Zengin’i, organizasyonda  yer alan bütün sanatçıları, Atıf Zengin dostumu, şair ,fotoğraf sanatçısı Neslihan Yazıcılar ve elbette ev sahibi İbradı Belediye Başkanı  Serkan Küçükkuru, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, İbradı türkülerini bizimle paylaşan, turizm elçisi Sami Demircioğlu, Yerel folklorik motifleri, Torosları titreten, enstrümanları, kaşıkları ve  Karac’oğlan’dan beri söylenen  ezgileriyle ruhumuzu özüne götüren  Gülay Diri’yi, Japonya’dan  Takashi   piyanist ve keman sanatçısı kardeşleri, Dansları ve romantizmin hafif müziğiyle nostaljik  perdelere saran  Sevil ve Sibel  Esen kardeşleri, duruşu ve  nitelikli programlarıyla halkın yüreğinde taht kurmuş olan ,hoş ve samimi  söyleşisi ile Tayfun Talipoğlu’nu ,Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliği  Azerbaycan temsilcisi  Nevai Metin Memmedoğlu ve  İlgar Akbarov’u,Yurt dışından katılanları temsilen Balkan Aydınları ve Yazarları Birliği Başkanı Osman Baymak’ı , yerel yemeklerin ustası, Meclis üyesi Gülsüm hanımı, sevdamızın  gül yüzü, kardeşim ,yoldaşım doktor Şerahil Laçin’i, Muhtar Art Merkezi sahibi sayın Ahmet Muhtar Kızıltan’ı ,emeği geçen herkesi  ve katılımcı bütün sanatçı arkadaşlarımı kutluyorum.

İbradı halkının, Torosların ve o güzel coğrafyanın dünyaya tanıtılmasında katkısı olan bu tür etkinlikler;  değişen turizm algısında çok önemli bir yer edinmektedir. Deniz, kum, güneş devri bitti.. Artık yerli ve yabancı turistler için Kültür turizmi devri başladı. Dilerim yerel yöneticilerimiz  geç de olsa bu değişimin farkına varır ve bu konuda çaba harcayan sanatçılara ,havarilere  daha ciddi desteklerini sürdürürler.. 

İBRADI  - MARDİN’E BAKAR
Ümit Yaşar Işıkhan
Yazarımız Kim ?

Ümit Yaşar Işıkhan