2

Sanat Engel Tanımaz


  • Oluşturulma Tarihi : 08.03.2016 07:47
  • Güncelleme Tarihi :

Bütün çirkinliğine, soğuk betonarme yüzüne rağmen bu kenti sanat kurtaracaktır.

Bu sözü bize armağan eden sevgili Umur Özlüer’in genel yönetmenliğini yaptığı “Kalimerhaba” dostluk, barış, sevgi ve kardeşliğin bütün renklerini taşıyan derneğin başkanı sinema ve tiyatro sanatçısı Selma Sonat hanımefendinin İzmir de başlattığı “KADIN ve SANAT” uluslararası festivalin coşkulu açılış töreni kendimize gelmemizi sağladı.

Bu kentin üzerine serpilmiş olan ölü toprağını birkaç günlüğüne de olsa Smyrna’nın kendine özgü kokusuyla, renk cümbüşüne ve kucakladığı bahar sıcaklığına taşımaya yetti. İzmir’de yaşayan bütün şairlerin gözlerinde taşıdığı imgelerin en çılgını, ressamların en uysal renkleri İzmir’in varyantından aşağı halı sermesine, gelincik tarlası açmasına ve bu kentin üvey kızından sokaklara dağılan Nergiz kokusundan demet demet çiçeklerin–sanatın halkla kucaklaşmasını sağladı.

Aslolan bu değimliydi!

Koşullar nasıl olursa olsun sanatın halkla buluşturulması, birlikte özlenen günlerin veya hayatın sofrasına birlikte ulaşmanın, sevgiyle çoğalmanın çabası değil miydi sanatçıların istediği ve çabaları?

Bu kentin gözbebeğini Alsancak ve kaldırımlarını fahişelere ve uyuşturucu mafyasına satan beyefendilerin ve hanımefendilerin yönettiği bu kentte sanat olmuş olmamış asla umurlarında değildir. İki yıldır çamur ve toz bulutu içinde oturduğumuz, yaşadığımız, bir zamanlar “Küçük Paris” denilen “Punta”nın kendiliğinden menkul satılmış idareci şahsiyetlerin duyarsızlığına rağmen, bu kentin hala sanatın atar damarlarını saklaması, hayata taşıması; özveriyle sanatı halkla buluşturmayı hedefleyen havarilerle mümkün olduğunu bu kentte yaşayan ve üreten insanlar olarak çok iyi bilmekteyiz.

Sanatın içine eden böyle bir zihniyetin, halkçıyım, devrimciyim, ilericiyim, laik ve demokratım diyen ve halktan koparak, uzaklaşarak kendi intiharını yazan bir partinin devşirme elemanları ve mekanik robotları sayesinde sanatın can çekiştiği bir an da Marmaris’ten bir havari kervanının bu kente konuk olması ve  bizim zavallı yönetici güruhuna ders verecek şekilde kendi sanatçımızı kucaklaması ve en önemlisi 600 çocuğa annelik yapan bir sağlık emekçisine  “Yılın Kadını” ödülünü vermeleri ayakta alkışlanır bir  eylem olarak  saygıyla selamlıyorum.

Yalnızca bir bayan belediye başkanının görev aldığı ve salkım salak erkek cumhuriyetleri arasında ayakta kalmaya çalışan bu seçilmiş hanımefendinin ilk defa açılan ve kadın olarak öncelikle sahip çıkması gereken, kendi cinsinin özgürleşme hareketi olan “Kadın ve Sanat Festivali”ne teşrif etmemeleri bu kentin temsilcisi olarak eksi puan aldı. Daha doğrusu beni ve katılımcı bütün sanatçıları hiç şaşırtmadı. Biz alışıkız ama bu alışkanlığımızı veya bu kentin duyarsız yönetici erkin kültür sanata bakış açılarını başka kentten gelenlere veya İzmir’e farklı bakanlara anlatmamız zor olmadı.

Sanat Engel Tanımaz
Ümit Yaşar Işıkhan
Yazarımız Kim ?

Ümit Yaşar Işıkhan