Sayfa Yükleniyor...
Küresel Kovid – 19 salgını sırasında kültür ve sanat gücünü yine göstermişti. Hiç destek alamasa da sanatçılar, dijital platformlar üzerinden sanatlarını buluşturmaya çalışarak kamu nezdinde en önde iyileştirici güç olduğunu ispatladı.
“Sanat İyileştirir” diye boşa demiyoruz.
Moralmen çok kötü olduğumuz o dönemlerde, (ki hala etkisi ve günümüz ekonomik şartları nedeniyle bu gergin, sıkıntılı süreç artarak devam etmekte) kültür ve sanat her eve girerek bir nebzede olsa moral desteği sağlamıştı.
Günümüzde birçok yasak kalkarken, sanat her alanda kendini yine ön plana çıkarmaya başladı. Tiyatrolar, konserler, operası balesi ve diğer her sanat dalı izleyicisiyle özgür bir şekilde buluşmaya başladı. İzleyici özlemiş. Ekonomik gücün müsaade ettiği kadarıyla ilgi alanındaki sanat etkinliğine katılmaya başladılar.
Sanat umut ve birleştirici ruh sağlamaya devam ediyor.
Normalleşme sürecinin başlamasıyla, kentler yeniden sanat anlamında da kendine geliyor. Kültür-sanatın tüm başrollerine her anlamda iyileşmenin devamlılığını sağlamak amacında önemli görevler düşüyor. Kültür ve sanat ile ilgili her üretim, hala tam olarak bitmeyen, içinden çıkılmaya çalışılan sürecin negatiflerini yok etmekte öncü bir adım.
27 Mart Dünya Tiyatro Günü
Peki biraz daha rahat olsak da yine pandemi gölgesinde, “çok kalabalık girilmez o salonlara” diyenler eşliğinde bir 27 Mart. Dolu dizgin ve neredeyse her salonda bir oyun. Çocuk ve büyük oyunları seyirsisi ile buluştu. Sanat gününde gişeli projeler de endişeli olsa da, destek alanlar da dolu salonlar eşliğinde geçti.
İyileştirici güç sanat yediden yetmişe herkese deva oldu. Güldü, düşündürdü, eğlendirdi. Acı gerçekten kaçınılmıyor ama ne yazık ki dayanılmaz hale gelen ekonomik krizi yaşadığımız şu günlerde ülkemizde tiyatrolar ayakta kalabilmek için, perdelerini açıp seyircisi ile buluşabilmek için büyük uğraşlar veriyor.
Dünya Tiyatro Günü 1961’de Uluslararası Tiyatrolar Birliği tarafından ilan edildi. Her yıl 27 Mart günü kutlanıyor. Tamam bu yıl yasakların kalkmasıyla seyirci ile sanatçılar buluştu buluşmasına ama bekleyen faturlar, mekan kiraları ve olmayan kazanımlar, yani kafada milyon tane soru işareti. Hani demiştim ya satır başında iyileştirici güç sanat yediden yetmişe herkese deva oldu. Ah bu sanata ve sanatçıya deva olunmaması durumunu ne olacak bilmiyorum.
Unutmayın! Bizim maskede iki duygu var. Gülen ve ağlayan
Anlamsız bir şekilde vurdumduymazlık var sanata karşı. Yazdıklarımız kağıt üzerinde kalmaktan başka bir şey yapmıyor. Her zaman ilk başta harcanan sanata karşı söylemler hep aynı. Tamam tamam herkes üzerine alınmasın. Yerel yöneticilerle yapılan görüşemelerde bile ortaya çıkıyor ki kimi belediye tam destek verirken, başka bir belediye yanından geçmiyor sanatın mesela. Bizim kendi tiyatro ekibimiz var diyen belediye ile karşılaştım ben. Ayıp olmasın diye özel günlerde destek verenler var birde. Lütfen sessiz çığlıktan çıkıp avaz avaz bağıran sanata kulak verin.
Bizim maskerle herkesin yüzünde ama sanat adına değil tanınmamak adına…