2

1 Eylül Dünya Barış Günü'nün Bizlere Düşündürdükleri


  • Oluşturulma Tarihi : 02.09.2020 07:40
  • Güncelleme Tarihi :

Sevgililer,
küserken bile
aralarında en
büyük savaşı
yaşarlar.

1929 yılında yaşanmaya başlanan büyük ekonomik kriz, Amerika’da patlak vermesine rağmen dünyanın sayalı büyük ekonomilerini de vurdu. Bu krizi fırsata dönüştürmek isteyen ADOLF HİTLER, önce Şansölye olarak atandı. Ardından 5Mart 1933 yılında yapılan seçimlerde yüzde 43.9 oy alarak iktidara geldi. Ekonomik büyük buhranın yeni bir savaşa yol açabileceğini öngören STALİN; savaşı ertelemek, zaman kazanmak ve hazırlık yapmak için çeşitli girişimlerde bulundu. ANCAK; İngiltere ve Fransa, Stalin ile iş birliği yapmak yerine HİTLER’i tercih ettiler. (komünizm korkusundan ötürü) Alman halkının da büyük desteğini alan Hitler, 28-29 Eylül 1938’de, MÜNİH KOMPLOSU olarak tarihe geçecek anlaşmayı İtalya’nın da katılımıyla gerçekleştirdi. Bu anlaşma ile ÇEKOSLOVAKYA’nın silah sanayisinin merkezi olan SÜTETLER Bölgesi Almanya’ya bırakıldı.
Savaşın hızla gelişeceğini fark eden STALİN, 23 AĞUSTOS1939 tarihinde HİTLER ile SALDIRMAZLIK ANTLAŞMASI imzaladı. ANCAK; bundan bir hafta sonra, 1 EYLÜL 1939 da HİTLER POLONYA’ya saldırarak resmen 2. Dünya Savaşı’nı başlattı. Bu saldırı tarihi, savaş sonrasında 1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ olarak kabul edildi. Savaşa daha sonra, İngiltere, Fransa, İtalya, ABD ve Japonya’da katıldı.
Savaş sonrası Doğu Avrupa’da birçok Sosyalist rejim kuruldu. Almanya Doğu ve Batı olmak üzere ikiye bölündü. Balkanlar’da TİTO önderliğinde YUGOSLAVYA, DİMOTROV önderliğinde BULGARİSTAN Halk Cumhuriyeti kurulurken, ARNAVUTLUK’ta da Demokratik Halk Cumhuriyeti kuruldu. Dünyanın öbür ucundaki ÇİN’de de Mao Ze Tung önderliğinde Japon işgaline son verilerek ÇİN HALK CUMHURİYETİ ilan edildi. Savaş Avrupa’nın bir bölümünde sosyalist rüzgarın da esmesine de neden oldu.
Kaybedenlerden biri olan JAPONYA’nın HİROŞİMA ve NAGAZAKİ kentlerine atılan atom bombaları binlerce insanın ölümüne ve o topraklarda canlı yetişmemesine neden oldu.
SAVAŞ’ın nedeni olan Amerikan ekonomisi krizden kurtulup yeniden dünya ya yön veren bir yapıya kavuştu.  SAVAŞ; büyük kayıplar ve yeni altüst oluşların ta kendisiydi. BARIŞ’ın gerekliliğini savaştan daha iyi anlatacak bir olgu yoktu. Barış; soyut bir kavram gibi algılansa da gerçekte somut bir kavramdır. Çünkü taraf olduğumuz büyük hedefimizdir. BARIŞ’ın kıymetini bilmek için illa savaş gerekmez. En ufak bir mahalle kavgası bile barışın önemini anlatmak için yeterlidir.
UNUTMAYALIM Kİ; barışın düşmanı, savaştan beslenenlerdir. IRAK’ı, SURİYE’yi her gün görüp yaşıyoruz. LİBYA’da, her türden sosyal olanakların olduğu koşulları halkın aleyhine çevirmek için uğraştılar ve başardılar. Sağlık, eğitim, evlenene ev ve her türden sosyal güvencenin olduğu bir ülkeyi yerle bir etti savaştan beslenen DÜNYANIN BÜYÜK EGEMEN GÜÇLERİ, artık bölgesel savaşlarla besleniyorlar. Milyonlarca insanı kendi çıkarları için yok ediyorlar.
Tıp, mühendislik, kimya, fizik, biyoloji gibi bilim dalları ve her tür teknolojik birikim insanlığın ortak ve yüce değerlerine hizmet etmek uğruna kullanılmalıdır. İnsanlık tarihi, büyük salgınları ve savaşları ancak böyle yenebilmiştir. Bilim, insanlığın gelişmesi ve büyük hayallerine ulaşması için var olmalı ve kullanılmalıdır. Ancak günümüz büyük sermaye grupları insanlığı değil kendilerini düşünmektedirler. Bunun sonucunda da ne çok felaketler gördük, görmekteyiz. BİLİYORUZ.
Büyük ustanın dediği gibi;
“Çocuklar ölmesin,
 şeker de yiyebilsinler.”
1 Eylül Dünya Barış Günü; barış özlemi duyan, kişi grup ve tüm topluluklar için yeni bir BARIŞ kapısı olsun ister ve dileriz.
Saygılarımızla.
YAŞASIN EVRENSEL BARIŞ.
 

1 Eylül Dünya Barış Günü'nün Bizlere Düşündürdükleri
Dr. Mustafa Torun
Yazarımız Kim ?

Dr. Mustafa Torun