Sayfa Yükleniyor...
Selenyum toprakta bol bulunur. Toprağı az olan ülkelerde önemli sorundur. Antioksidan etkiye sahiptir. Önerilen dozların üstünde alınmamalıdır
Bağırsak Sağlığı ve Mikrobiyom
Bakteri, mantar ve virüsler de dâhil trilyonlarca mikroorganizma yaşıyor.
Neredeyse bütün vücudumuzdaki hücre sayısı ile aynı miktarda mikroorganizma, çoğunluğu kalın bağırsakta olmak üzere bağırsaklarımızda yaşıyor. Fakat bağırsaktaki bakterilerin sadece yüzde 10 ila 20 kadarı başka insanlarınkiyle aynı.
Bu mikrobiyomlar beslenme, hayat tarzı ve başka faktörlerin de etkisiyle insandan insana farklılık gösteriyor ve sağlık durumumuzdan iştaha, kilodan ruhsal durumumuza kadar her şeyi etkiliyor. Bağırsaklar bedenimizin en çok araştırılan bölgelerinden olmasına rağmen bu çalışmaların kat etmesi gereken uzun bir yol var hâlâ.
Beslenme Şekli
Beslenme şeklimiz bağırsak mikrobiyomunu büyük ölçüde etkiliyor. Araştırmalar, lif oranı düşük, hayvansal yağ ve protein bakımından yüksek olan batı tarzı beslenme ile kansere yol açan birikim ve enflamasyon (iltihap) arasında bağlantı olduğunu gösteriyor.
Lif bakımından yüksek, kırmızı et bakımından düşük olan Akdeniz diyetinin ise dışkısal kısa zincirli yağ asitlerini artırıcı, enflamasyonu önleyici ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkide bulunduğu belirtiliyor.
Sonuç ve Yorumlarımız: Koruyucu hekimliğin önemli bir kısmı olan “Beslenme, Bağırsak sağlığı ve Mikrobiyom” yukarıda da değindiğimiz gibi sadece enfeksiyonlara karşı değil, yaşamımızı etkileyen, iler idede çok fazla önemi anlaşılacak bir konudur. Bilinçli beslenmenin yanında yukarıda saydığım temel maddeleri de içeren beslenme, kısacası batı tipi liften fakir diyet yerine, Akdeniz tipi beslenme bizleri enfeksiyonlara ve birçok hastalıklara karşı koruduğu gibi gelişi güzel antibiyotik ve ilaç kullanmamızın önüne geçmiş olmaktadır. İnsan yaşamında mikrobiyata kavramı gelecekte en önemli araştırma konularından birisine şimdiden adaydır.