Efem Çukuru Altın Madeni ve Çevresel Etkileri

Geçenlerde çok önemli bir panel yapıldı. İzmir için çok önemli bir konu tartışıldı. Dilerdim ki ilgi çok yoğun olsun, salon tıklım tıklım dolsun. Yine de bu konuyu devamlı gündeme taşıyan ve bizlerin beynine adeta kazıyan değerli kardeşlerime özellikle bu konuda uğraş veren DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİNE VE ONUN AKTİVİSTLERİNE ne kadar teşekkür etsek azdır. Sorunun çözümü için emek sarf eden, gecesini gündüzüne katan GÜLDER’in (Güzelbahçe Kültür Çevre ve Güzelleştirme Derneği) panel sonrası açıklamasını ve görüşlerini olduğu gibi aşağıda sizlere aktarıyorum. Umarım farkındalık oluşturmada mesafe alınır. Farklı görüşler ve çözümler olursa onları da yeri gelirse açıklarız.
Güzelbahçe Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu tarafından EGEÇEP (Ege Çevre ve Kültür Platformu) üyeleri Avukat Arif Ali Cangı, Jeoloji Yüksek Mühendisi Sayın Savaş Dilek ve Halk Sağlığı Uzmanı Prof.Dr. Sayın Ali Osman Karababa’nın konuşmacı olduğu, GÜLDER (Güzelbahçe Kültür Çevre ve Güzelleştirme Derneği) ve diğer DKÖ’lerin katılımlarıyla “Efemçukuru Altın Madeni ve Çevresel Etkileri” konulu panel 23 Ekim 2019 tarihinde Güzelbahçe Atatürk Kültür Merkezi’nde yapıldı.
İzmir’in Menderes İlçesi’ne bağlı Efemçukuru ve Kavacık Köyleri arasında çevresi çam ormanlarıyla kaplı el değmemiş vadinin içinde Kanadalı “Eldorado Gold”un uzantısı TÜPRAG şirketi Haziran 2011’den bu yana altın madeni işletmektedir. İzmir’in su kaynakları için büyük tehlike yaratan bu işletme kapasite artırımına gitti. Maden alanındaki yer altı suyu akım yönündeki Kokarpınar Deresi İZSU’nun yapmayı planladığı Çamlı Barajı’nı besleyen ana derelerden biridir. Çamlı Barajı’nın su toplama alanında kalan alanda bölge halkının içme ve sulama suyu olarak kullandığı su kuyuları mevcuttur. Maden, asitli maden sularının ve bunların çözeceği başta arsenik, kurşun, bakır, çinko ve kadmiyum olmak üzere ağır metallerin yer altı ve yer üstü sularına bulaşmasına neden olacağından, sadece Efemçukuru Köyü değil, başta üzüm festivali ile öne çıkan Kavacık Köyü olmak üzere çevre köylerin içme ve sulama sularının kirlenmesine yol açıyor. Altın madeni çalıştığı için İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU’nun yapılmasını zorunlu gördüğü Çamlı Barajı yapılamamaktadır. Buna çözüm olarak kilometrelerce öteden Gördes Barajı’ndan İzmir’e su sağlamak için bir planlama yapılmıştır. Çok uzaktan maliyet ve işgücü harcanarak su temin eden İzmir, gelecekteki su kaynağı olan Çamlı Baraj Havzasında Altın Madenciliğinin getirdiği kirlilik riski ile karşı karşıyadır. İklim değişikliğinin getirdiği diğer olumsuz süreçler su kaynaklarımızın korunmasını daha büyük önem taşır hale getirmiştir.
Toplantıya katılan Güzelbahçe, Urla ve Seferihisar Kent Konseylerinin, Efemçukuru Altın Madenine karşı ortak bir platform oluşturması, madenin etkilediği diğer ilçeler Karabağlar, Menderes, Narlıdere ve Balçova Kent Konseylerini bu platforma katılımı, başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere tüm bu ilçelerin belediye başkanlarını platformun çalışmalarının içinde olması, tüm İzmirlilerin sağlıklı su hakkını savunmak amacıyla İzmir Su Hakkı Mitingi, halkı bilgilendirme amaçlı panel, seminer vb. etkinlikler yapılması, kazanılan davalara rağmen çoğu zaman altın madenlerinin çalışmasına izin verildiği günümüz koşullarında, İzmir için sosyal medya dahil yaratıcı yeni yöntemler bularak hem Efemçukuru Altın Madeni’nin kapatılması, hem Çamlı Barajı’nın yapılması için mücadelenin sahada yürütülmesi konularında görüşler ortaya kondu.”
YORUM VE ÖNERİ: “Çevre ve Siyaset, Çevre ve Sağlık” ayrılmaz ikizlerdir. Özellikle sağlık ve çevre konuları siyasetsiz soluk alamazlar. Bu alanlarda yapılacak tüm kazanımlar ancak siyasi mücadele ile birlikte bilimden yana akılcı pratiklerle sağlanabilir. Umarım sorun akıldan ve bilimden, sağlıklı çevreden yana olanların istediği şekilde çözümlenir.

 

Efem Çukuru Altın Madeni ve Çevresel Etkileri