2

İş Cinayetlerini Duyunca Kahroluyorum-1


  • Oluşturulma Tarihi : 01.09.2022 05:28
  • Güncelleme Tarihi :

Hekim ve kadın cinayetleri derken, iş cinayetlerini unutmak mümkün mü? 19 yaşındaki gencecik evladımızı iş cinayeti ile kaybetmemiz, sizleri bilmem ama beni çok sarstı. Yazarsam belki bir nebze olsun farkındalık oluşturabilir, acımız paylaşılır diye düşündüm. Umarım yanılmam!

Disk Emekli- Sen bir önceki başkanı, değerli arkadaşımız Veli Baysülen 25.08.2022 günlü konuyla ilgili yazısında; “Yasin Demirdağ, 19 yaşında genç bir insan. 17 Ağustos 2022 tarihinde işçi olarak çalıştığı Yalova Sefine Tersanesi’nde, alınmayan iş güvenliği önlemlerinden dolayı yüksekten düşerek öldü. Yasin, alınmayan iş güvenliği önlemleri nedeniyle düşüp ölen ilk işçi değil. İş güvenliği önlemlerini maliyet unsuru olarak gören sermayeyi denetlemeyen hükümet, bu politikasını sürdürdükçe son da olmayacak. Yasin’in ölümünün kamuoyu gündemine oturmasına yol açan ise iş güvenliği önlemlerinin alınmamış olmasını gizlemek üzere, ölü bedenine emniyet kemeri giydirilmeye çalışılmasıdır.” demiş. Ne güzel özetlemiş. Kalemine sağlık yoldaşım. Biz bu tür cinayetlerin artışının siyasi yapıdan olduğunu, çözümün de kamucu bir siyasetten geçtiğini söylesek de, birileri olayı lütfen politize etmeyin hocam sorun iş kazasıdır dediklerini duyar gibi oluyorum. Ama gerçek maalesef politik.

Hacettepe Tıp Fakültesi öğrencilik yıllarımızdaki Toplum Hekimliği (Halk Sağlığı )derslerimizde hocalarımız devamlı bizlere; insanların ölümünü “Koruyucu Hekimlik ilkeleri gözardı edilmese azaltabilir, çoğunu önleyebiliriz” deyip, üzerine basa basa maalesef bunu “Küresel Kapitalizmin direktifleri doğrultusunda tanzim edilen sağlık uygulamaları yüzünden yapamıyoruz” derlerdi. Ama biz bir türlü bu kadar acımasız patron düzeninin olacağına, bunu yapabileceklerine olasılık veremeyip, bu tespitlere inan(a)mazdık. Şimdi düşünüyorum da hocalarımız yerden göğe çok haklılarmış. Koruyucu Hekimliğin önemli bir bölümü olan İş kazalarının önlenememesi yüzünden dünyada her gün yaklaşık 5 bin, ülkemizde de 5’e yakın emekçinin ölmekte olduğunu anımsatmak ta yarar var. Öğrenciliğimizde konunun duayeni Prof.Dr. İsmail Topuzoğlu hocamız bizlere İş kazalarının ve buna bağlı ölümlerin “Kader ve Alın” yazısı olmadığını haykırırdı. Sağlıklı ve huzurlu yaşam diliyorum saygıdeğer hocamıza. Bizim dönem Hacettepe Tip Fakültesi öğrencileri olarak şanslı olduğumuzu bir defa vurgulamakta yarar görüyorum. Bilenler bilir İş cinayetleri konusunda Avrupa’da birinciliği kaptırmıyoruz. Bakınız Hacettepe Toplum Hekimliğinden Prof.Dr.Nazmi Bilir Hocamız, İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda neler yazmış? Birlikte okuyalım.

▪İlk insanlar döneminde bugünkü anlamda çalışma hayatı olmamakla birlikte, o dönemlerde de erkeklerin ve kadınların yaptığı işler farklılık göstermektedir; avcılık dönemlerinde avlanma erkeklerin işi olurken, kadınlar avlanan hayvanlardan yiyecek hazırlama ve yiyecekleri saklama işlerini yapıyordu. Madencilik çağına gelindiğinde de madenlerde çoğunlukla erkekler çalışmıştır (Hunter D, 1980). İnsanların sağlık ve iyilik durumu yaşanılan çevre ve çevrede bulunan faktörlerle yakından ilişkilidir. Hekimliğin öncü ismi Hipokrat (MÖ. 460-377) “On Air, Waters and Places” adlı kitabında çevre faktörlerinin sağlıkla ilişkisine işaret etmiştir. Hipokrat’tan 500 yıl sonra yaşayan Galen (MS. 130-201) hastalıkların çevredeki “fena kokuların” etkisi ile meydana geldiğini belirtmiştir (Miasma teorisi). Galen ayrıca madenci, kimyacı, terzi, balıkçı, çiftçi gibi bazı mesleklerde çalışanların sağlık sorunlarının çalışma koşullarından kaynaklandığını ifade etmiş, hastalıkların çalışma koşulları ve çalışma ortamındaki faktörlerle ilişkisine işaret etmiştir. Böylelikle çalışma ve sağlık ilişkisi eski yıllardan beri dikkatleri çekmiş, 16. yüzyılda yaşamış olan bilginlerden Agricola (1494-1555) ve Paracelsus (1493-1541) bu konulara değinmişlerdir.

İş Cinayetlerini Duyunca Kahroluyorum-1
Dr. Mustafa Torun
Yazarımız Kim ?

Dr. Mustafa Torun