Kalp Kapak Hastalıklarının Güncel Tedavisi Programı


  • Oluşturulma Tarihi : 17.07.2025 08:44
  • Güncelleme Tarihi : 17.07.2025 08:44

“Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir.” Sokrates

Geçenlerde İLKSES -TV’de çok değerli bir konuğu, Prof.Dr. Daimi Kaya’yı ağırladık.

Kalp kapak hastalıklarını tüm yönleriyle masaya yatırdığımız bu yayın benim için de son derece öğretici ve farkındalık artırıcı oldu. Hem bilimsel düzeyi yüksek hem de halkın anlayabileceği bir dille aktardığı için kendisine bu yazımda özel olarak teşekkür ediyorum.

▪️Programda benim öğrendiklerimi kısaca sizlere anlatayım…
•Her şeyden önce kalp kapaklarının ne kadar karmaşık ama bir o kadar da dayanıklı yapılar olduğunu bir kez daha anladım…
•Kapakların fibroz dokudan oluştuğu, kas ve tendon yapılarıyla desteklendiği ve yaşam boyunca milyonlarca kez açılıp kapanarak büyük bir yük taşıdığı gerçeği beni gerçekten çok  etkiledi…
▪️Doğuştan kapak hastalıkları içinde en sık rastlanan anomali olan “Biküspit Aort Kapağı”hakkında detaylı bilgi edindim…
•Üç yaprakçıklı olması gereken kapağın iki yaprakçıklı olması, bazı bireylerde hiç belirti vermeden ilerlerken, bazılarında erken yaşta ciddi sorunlara yol açabildiğini öğrendim…
▪️Romatizmal kapak hastalıkları, özellikle çocuklukta geçirilen “Beta Hemolitik Streptokok” enfeksiyonlarına bağlı olarak gelişiyor... 
•Basit bir boğaz enfeksiyonunun yıllar sonra kalpte ciddi deformasyonlara, hatta felce yol açabileceğini öğrenmek çarpıcıydı. Bir enfeksiyoncu olarak “Boğaz Enfeksiyonu” deyip geçmeyin” ifadesini defalarca tekrarlamakta yarar görüyorum..
▪️Kalp krizi sonrası mitral kapakta gelişen yetmezlik, kalbin paraşüt gibi çalışan yapılarının zedelenmesiyle oluşuyor... 
•Bu durumun, kalbin kasıldığı bölgelerdeki zayıflıktan kaynaklanabildiğini öğrendim. Sizlere de aktarıyorum...
▪️Tanı sürecinde en kritik araçların hikâye alma, fizik muayene, EKG ve özellikle ekokardiyografi olduğunu; ekonun artık “Altın Standart” olarak kabul edildiğini net biçimde gördüm…
•Eko ile kapak yapısı, kaçak miktarı, kalp boşluklarının büyüklüğü ve akciğer basıncı gibi birçok ölçütü değerlendirebildiğimizi öğrendim…
▪️Mitral kapak prolapsusu yani kapakta çökme; halk arasında çok konuşulan ama büyük ölçüde önemsiz olan bir durum…
•Hafif çökmelerin çoğunun klinik anlam taşımadığını, sadece %3–5’inin ciddi sayılabileceğini öğrenmek benim için aydınlatıcıydı…
▪️Tedavi kararında iki önemli ölçütümüz var;
Hastanın yakınmalarının gerçekten kapağa bağlı olması, 
•Kalpte yorgunluk veya işlevin bozulmasının başlamış olması…
Bu iki durum varsa tedavi, hatta girişimsel müdahale kaçınılmaz oluyor…
▪️Girişimsel tedavi yöntemleri beni en çok etkileyen konular arasında yer aldı…
•TAVI yöntemiyle kasıktan girilerek aort kapağının değiştirilmesi, özellikle ileri yaşta ameliyata uygun olmayan hastalar için çığır açmış durumda olduğunu çok iyi anladım...
•MitraClip yöntemiyle mitral kapağın mandal benzeri bir mekanizmayla kapatılması, ciddi kaçakları azaltıyor ve hastaya yeniden yaşam kalitesi kazandırıyor...
•Bu yöntemlerin Türkiye’de de artık birçok merkezde başarıyla uygulandığını duymak sevindirici... 
•Prof. Kaya'nın da aktif uygulayıcıları arasında yer aldığı bu girişimlerin, DokuzEylül Üniversitesi Tip Fakültesi gibi merkezlerde öncü düzeye geldiğini görmek beni gerçekten gururlandırdı…
▪️Koruyucu hekimlik açısından da önemli notlar aldım…
Günde 5 gramdan az tuz tüketimi,
Akdeniz tipi beslenme ve doymamış yağların tercih edilmesi,
Haftalık en az 300 dakika egzersiz, 
Özellikle yaşla birlikte ortaya çıkan kas kaybını önlemeye yönelik direnç çalışmaları,
Sigaranın kesinlikle bırakılması,
Her dozu zararlı olan alkolün kısıtlanması,
Ve özellikle kalp hastaları için grip ve zatürre aşılarının ihmal edilmemesi gerektiği konularında çok net uyarılar yaptık.
▪️Bütün bu bilgiler ışığında, kalp kapağı hastalıklarının sadece cerrahi bir mesele olmadığını; yaşam tarzı, erken tanı, hasta farkındalığı ve multidisipliner yaklaşım gerektiren bir konu olduğunu derinlemesine kavradım…
▪️Son olarak değerli kardeşim, meslektaşım Prof. Dr. Daimi Kaya’ya bir kez daha teşekkür etmek isterim. Engin bilgi birikimini büyük bir içtenlikle paylaştığı bu programda, ben de bir hekim olarak çok şey öğrendim. Bu kıymetli bilgilerin hem meslektaşlarıma hem de bizleri izleyenlere fayda sağlayacağına gönülden inanıyorum…
Ülkemizdeki karanlıkların aydınlığa evrilmesi umuduyla…
Sözlerimi Hafız Osman Öge’den alınma çok güzel bir Elazığ türküsü ile bitireyim.

“Hüseynik'ten Çıktım Şeher Yoluna 
Can Ağrısı Tesir Etti Koluma 
Yaradanım Merhamet Et Kuluna
Yazık Oldu Yazık Şu Genç Ömrüme 
Bilmem Şu Feleğin Bana Kastı Ne”
Sevgiler…

 

Kalp Kapak Hastalıklarının Güncel Tedavisi Programı
Dr. Mustafa Torun
Yazarımız Kim ?

Dr. Mustafa Torun