Sayfa Yükleniyor...
Yukarıdaki soruyu yazarken inanınki zorlandım. Önemli yan etkileri olan bu enfeksiyon hakkında bilgilerimizi arttırıp, davranışlarımızı olumlu yönde değiştirmemiz gerektiğine bir kez daha inandım. Elimdeki hazırladığım başka bir yazıyı bırakıp bu soruna azda olsa katkım olsun diye acele bir şey karalamaya başladım. Umarım yararlı olur.
Toplum sağlığını daha doğrusu hepimizi ilgilendiren(kendimizi, çocuklarımızı, torunlarımızı ve yakınlarımızı,) bulaşıcı hastalıkların en önemlilerinden olan KIZAMIK yine gündemimize Antalya’daki üzücü bir haber olarak girdi.
Haber de şöyle; “Antalya’da tıbben kesin tedavisi bulunmayan ölümcül SSPE (Subakut Sklerozan Panensefalit) hastalığına 8 yıl önce üniversite 2. sınıf öğrencisiyken yakalanan 28 yaşındaki Halil Özçelik, yatağa mahkum bir şekilde yaşam savaşı veriyor. Yaklaşık 5 yıldır göz kapaklarını kırpamayan ve bu sebepten ötürü de gözleri adeta kan çanağına dönen genç adam, annesinin her ‘oğlum’ diyerek gösterdiği ilgi sonrası gözyaşı döküyor. Antalya’da yaşayan İbrahim-Gülsüm Özçelik çiftinin 3 çocuğundan en büyükleri Halil Özçelik (28), 2012 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Konservatuar bölümü 2. sınıf öğrencisiyken, sağ gözünde görme bozukluğu yaşamaya başladı. İlk etapta kendisine Behçet Hastalığı teşhisi konulan Öztürk, denge ve konuşma bozukluğu yaşadıktan sonra okulu bırakıp Antalya’daki ailesinin yanına döndü. Burada hastalığı daha da ağırlaşan Öztürk’e SSPE (Subakut Sklerozan Panensefalit) Hastalığı teşhisi konuldu. 2014 yılında iki gözünü birden kaybeden Öztürk, ardından konuşma, yemek yeme ve hareket fonksiyonlarını tamamen kaybetti. Özçelik ailesi, hastalığın tıbben kesin tedavisi bulunmadığını öğrenince adeta yıkıldı. Hastalığından dolayı yaklaşık 5 yıldır göz kapaklarını kırpamayan yüzde 100 engelli genç adam ise yatağa mahkûm bir şekilde ölümcül olarak bilinen hastalıkla pençeleşiyor.”
KIZAMIK ENFEKSİYONU: Bilindiği gibi Paramyxoviridae ailesinden, zarflı, tek parçalı RNA’ya sahip bir virüs olan KIZAMIK (rubeola) virüsünün neden olduğu genellikle çocukluk çağında görülen, ateşli, döküntülü bir hastalıktır. Maalesef haberden okuduğumuz kadarı ile KIZAMIĞIN AĞIR YAN ETKİLERİNDEN “SUBAKUT SKLEROZAN PANENSFALİT(SSPE)” olgusu anlaşılıyor. SSPE: 1/10.000-100.00 sıklıkta, 7-10 yıl sonra başlayan nöbetler, bilişsel ve motor fonksiyonlarda ilerleyici bozulma. 5-15 yıl içerisinde ölüm. 2 yaşından önce enfekte olanlarda daha sık saptanmış olup, yapılan araştırmalarda aşı uygulananlarda SSPE riski hastalığı geçirenlere göre 10-12 kat düşük saptandığı belirtilmektedir. Son 2017 yılında 23 bini geçkin aile ülkemizde kızamık aşısını reddetmiştir. Sayı giderek artmaktadır. Özellikle denetlenemeyen göçmen sorunu yüzünden bizde ve Avrupa da kızamık olguları giderek artmaktadır. 2018’İN İLK 9 AYINDA KIZAMIK SAYISI 500 RAKAMINI GEÇMİŞ BULUNMAKTADIR.
YORUM VE ÖNERİ: Belli bir pik değerden sonra sorun karşısında maalesef kontrolü kaybedeceğiz gibi duruyor. Aşıya karşı oluşan ilkel direnci kıramaz isek vay halimize! Aşılanmayan kişilerin sayısı artması sadece aşılanmayanlara zarar vermiyor, aynı zamanda diğer kişileri de etkilemektedir. Olay toplumsal bir soruna dönüşmektedir. KORUNMA HERZAMAN TEDAVİDEN ÜSTÜNDÜR. LÜTFEN TÜM BASIN KURUMLARI İLE BİRLİKTE KONUYU CANLI KILIP BU BİLİM DIŞI, AKILSIZ DİRENCİ KIRALIM.