2

SİFİLİZ (FRENGİ HASTALIĞI)


  • Oluşturulma Tarihi : 03.06.2018 07:09
  • Güncelleme Tarihi :

Uzm. Dr. Mustafa Torun

Mikrobiyoloji Ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı

mtorun3@mynet.com

Çok eskiden beri, hatta Hipokrat zamanında dahi bilinen kronik (süreğen), Cinsel Yol İle Bulaşan (CYBH) bir enfeksiyon hastalığıdır. Yüz yıl önce tanımlanan bu hastalık, özellikle ikinci dünya savaşından sonraki on yılda artış göstermiş, yaygın penisilin kullanımı ve korunma yöntemlerinin titizlikle uygulanması ile azalmaya başlamış, daha sonraki yıllarda önlemlerin gevşetilmesi ve korunmasız cinsel ilişkinin artışına paralel olarak yeniden ülkemizde ve dünyada yükseliş göstermiştir. Genç yaş grubunda (15-30 yaş) en sık görülmekte olup, yoksul ülkelerde sıklığı fazladır. Son yıllarda HIV-AİDS’deki artış, frengide de paralel artışı getirmiştir. Bu enfeksiyonla ilgili bilgilerimizi olanak elverdiği ölçüde sadeleştirme yaparak, terminolojiden de uzak durarak anlatmaya çalışacağım.

Sifilizin etkeni :

Sifilizin etkeni “Tropenama pallidum” denen spiroket cinsi bir bakteridir. Burgu şeklinde kendi ekseni etrafında dönen, kıvrımları olan bu bakteri; normal mikroskopta görülmeyip “Karanlık Alan mikroskopisinde” görülür.

İnsana Bulaşması:

Genellikle cinsel temasla bulaşır. Cinsel ve anal (makat) bölgesi veya ağız çevresindeki yaralardan doğrudan temas yolu ile geçer.

Sifiliz kaç şekilde görülür?

1) Erken Dönem: İki şekilde gözlenir. a) Birincil (primer) sifiliz: Ortalama 3 hafta olup, bu dönemde bölgesel lenf bezlerinde büyümeler ve yaralar gözlenir. b) İkincil sifiliz: Ortalama 2-6 hafta olup bu dönemde ateş, cilt lezyonları, saç dökülmesi, yine lenf bezlerinde büyüme, göz, beyin zarı, karaciğer, diz ve kemik zarı ile böbrek iltihabı görülebilir.

2) Gizli veya göze çarpmayan (Latent) sifiliz: İkiye ayrılır. a) Erken (bir seneden az), b) Geç (erken gizli sifilizden sonra geç dönem sifilize kadar olan dönem) Her ikisi de bulgu vermez.

3) Geç Dönem sifiliz: Üç türdür. a) İyi huylu türü, b) Kalp damar sistemini tutan türü ile c) sinir sistemini tutan türlerini kapsar. Süreleri yıllar alır.

4) Doğumsal (konjenital) sifiliz: Erken ve geç şekilde görülür. Erken şekli iki yıla kadar, geç şekli iki yıldan fazladır.

Tanı:

İyi bir öykü ile fizik muayene yanında, laboratuar olarak; a) serolojik (nontropenemal ve treponomal) testler, b) Karanlık Saha mikroskobunda bakteriyi görmek ve c) Doğrudan İmmünfloresans yöntemi son derece önemlidir. Ayrıca uygun materyalin histopatolojik incelenmesi tanısal açıdan bize yol göstericidir.

Non treponomal testler nelerdir?

VDRL ve RPR testleridir. Bu testler tarama testleri olarak kullanılırlar. Pozitif durumunda diğer testleri yapmak gerekir.

Özgül treponomal testler:

TPI, TPHA, MHATP, FTA-ABS testleridir. Son zamanlarda PCR testi de tanıda yer almıştır.

Tedavisi:

Tedavisi erken ve geç Sifiliz (frengi) olarak ayrılır. Her iki durumda da Penisilin (Uzun etkili depo penisilin olarak “Benzatin Penisilin G”) kullanılır. Erken Sifilizde tek doz 2.4 milyon ünite Benzatin Penisilin G adaleden yapılır. Geç Sifilizde; en az üç hafta olmak üzere (hastanın durumuna göre) haftada bir Benzatin Penisilin kullanılır. Penisilin allerjisi olan kimselerde Tetrasiklin HCL 4x500 mg/gün (Doksisiklin 2x100 mg/gün) veya Eritromisin 4x500 mg/gün (Erkende 15 gün, geçte 30 gün) verilir.Erkende Azitromisin 2 gr tek doz veya bir hafta 500 mg/gün verilebilir. Bunun yanı sıra bu tedavilerden yanıt alınamaz ise Seftriakson, Amoksisilin ya da Ampisilin diğer seçeneklerdir.

YORUM VE ÖNERİ: Sifiliz veya halk arasındaki adı ile Frengi; Penisilinin bulunması ile azalmasına rağmen, dünyada ve ülkemizde son yıllarda yukarıda saydığım nedenlerle artış göstermiştir. Özellikle sosyo ekonomik düzeyin düşüklüğüne paralel olarak cinsel ticaretin ve korunmasız cinsel ilişkinin yaygınlaşması gerileyen bu hastalığın son yıllarda yeniden görülmesine yol açmıştır. Çözüm her zaman söylediğimiz gibi koruyucu hekimlik kuralları ile yaygın cinsel eğitim olup korunma yollarını herkese öğretmektir.

SİFİLİZ (FRENGİ HASTALIĞI)
Dr. Mustafa Torun
Yazarımız Kim ?

Dr. Mustafa Torun