2

Tarımdaki Kayıplarımız Ağır Sağlık Sorunu Oluşturuyor!-2


  • Oluşturulma Tarihi : 20.05.2022 04:56
  • Güncelleme Tarihi :

TÜSİAD çözüm önerilerine de raporda yer vermiştir. TÜSİAD’ın raporunda ürün niteliğine göre üreticinin katma değerden alacağı payı önceliklendirme, endemik ürünlerin teşviki, tarımsal iş gücünün destekleme ve nitelikli tarım işgücü, tarım teknolojisi ve kurumsal yapının güçlendirilmesi şeklinde çözüm önerileri listelenmiştir,

***

TÜSİAD Türkiye’de bir yıl içerisinde yaklaşık 80 milyar lirayı bulan ve yaklaşık 50 milyon ton yaş meyve sebze üretildiğini fakat yıl içerisinde toplamda yüzde 15-50’yi bulan kayıpların yaşandığına dikkat çekti. Hasat sırasında yüzde 4-15 arasında olan kayıpların ürünlerin pazara veya hal’e taşınmasında yüzde 2-8 arasında, pazara hazırlık aşamasında yüzde 5-15 arasında, depolamada yüzde 3-10 arasında ve tüketici aşamasında da yüzde 1-5 arasında kaybın yaşandığına değindi.

***

Türkiye tarımında yaşanan kayıpların nedenleri arasında hasat yönetiminde yapılan yanlış uygulamalar, ürünün iklim koşullarında korunamaması, soğutma bölümünde yapılan yanlışlar gibi noktalar işaret edildi. Kayıpların kalite, lojistik, gıda güvenliği gibi çalışmalarla aşılabileceğine değinen TÜSİAD, tarım- gıda tedarik zincirinde ürünlerin yaklaşık 3’te 1’inin zincir boyunca kaybolduğuna dikkat çekti. TÜSİAD az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde ise bu kayıpların yüzde 40’ının perakende ve tüketim soncunda gerçekleştiğini belirtti.

***

Tarladan sofraya verimli, maliyeti etkin ve gıda güvenliğinin olduğu bir politikayı öneren dernek, buna yönelik olarak çiftçiyi destekleme, ulusal gıda vadisi, uluslararası antlaşmalara uyum, toptancı hallerinin geliştirilmesi, üretici ve tüketici arasındaki süre ve maliyetlerde kayıpların azaltılması ile teknolojinin etkin biçimde kullanılması gibi çözüm örneklerini sıraladı. Dünyada ve Türkiye’de etkisini iyiden iyiye hissettirmeye başlayan iklim değişikliğinin tarıma yönelik zararlarına da yer veren TÜSİAD 2030 ve 2050 politikalarının bir an önce belirlenmesini önerdi. Sıcaklıkta 2050 yılında artışların 2,5-3 derece olacağını, yüzyılın sonuna gelindiğinde ise 6 dereceyi bulacağına vurgu yaptı.

***

Yağışlarda ise genel olarak düşüş yaşandığını belirtilen raporda 1980 yılından bugüne kadar Kuzey ve Doğu bölgelerinde artış olduğu; Orta, Güney ve Batı bölgelerinde ise düşüş yaşandığı gözlenirken 2050’den itibaren Doğu Karadeniz’in dışında kalan bölgelerde 250-300 mm’ye varan azalmaların olacağına dikkat çekildi. TÜSİAD iklim değişikliğinden kaynaklı oluşan sorunların fiyatlara da yüzde 84 oranında yansıyacağını tahmin ediyor. Ayrıca iklim değişikliği nedeniyle ortaya çıkan küresel hasar 1992-2014 yılları arasında dört kat artarak 100 milyar dolara ulaştığına da vurgu yapıldı.

***

İklim değişikliklerinden oluşan kayıpların gayri safi yurt içi hâsıla tablosuna da yansıyacağına dikkat çeken TÜSİAD, 2050 yılına yaklaştıkça hemen hemen bütün bölgelerde verim kaybının yaşanacağını belirtti. En yüksek etkinin İstanbul, Bursa, Konya, Kayseri ve Batı Karadeniz bölgesinde beklendiğine; en az etkinin ise İzmir, Trabzon ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşanacağına yer verdi. Bizler bunları desek belki inanılmazdı. TÜSİAD’ın bu çalışması bence çok anlamlıdır. Tarımdaki Kayıp konusunda TÜSİAD’ın hiç mi payı yok? Varın yorumu siz yapın.

***

Dünyada kendi kendine yetebilen ülkelerin başında gelen ülkemizin, tarımda erime sürecine girmesi son derece üzüntü vericidir. Yeterince gelişmemiş sermaye sınıfımızın bile açık bir dille tarımdaki kayıpları anlatması bizce son derece önemlidir. Sağlımızın en önemli unsurlarından biri olan “Tarım ve Gıda” yerlerde sürülmektedir. Bir hekim olarak tanıyı koymada yardımcı olmaya çalıştım. Bence sorun siyasi olup, çözüm de siyasidir. Yurtsever, demokratik bir iktidarın ve kadrolarının bu sorunu öncelikle çözeceğine inanıyorum. Her karanlığın bir aydınlığı vardır.

Sevgilerimle...

Not: Desteğinden dolayı gazeteci arkadaşım Aziz Muhammet Ulubaş’a teşekkür ederim.

Tarımdaki Kayıplarımız Ağır Sağlık Sorunu Oluşturuyor!-2
Dr. Mustafa Torun
Yazarımız Kim ?

Dr. Mustafa Torun