Sayfa Yükleniyor...
Adı üstünde sevgili; yani sevilen kişi, yani sevgi... Sevgi elbette ki içinde birçok duyguyu ve davranışı da barındırır. Bana kalırsa hayattaki her şeye, bazen kişilere, bazen hayvanlara, hatta cansız bir nesneye karşı bile hissedilebilen bir duygu, düşünce ve davranışlar bütünü. Ama bugün iki kişi arasındaki sevgiye değineceğim. Günün anlam ve önemi için romantik ilişki nedir, yapılan araştırmalar neler diyor; biraz buralara bakalım.
Romantik ilişki; tutku, bağlanma, yakınlık gibi çeşitli bileşenleri içinde bulunduran, yakın bir ilişki türüdür. Romantik ilişkiler insan yaşamının önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Kişinin başarması gereken yaşam görevleri arasında mutlu ve sağlıklı yakın ilişkiler kurma vardır. Son yıllarda insan yaşamının bu önemli parçası ile ilgili yapılan araştırmalar gittikçe artmaktadır. Yapılan araştırmalara göre belirlenen literatürde bireyin ilişkisinin romantik bir ilişki olarak tanımlanabilmesi için belli ölçütlere sahip olması gerekmektedir. 3 etmen şeklinde özetleyebiliriz. Bunlar; yakınlık, tutku ve bağlılıktır. İlk etmen olan yakınlık; eşlerin birbirlerine karşı yakın hissetmeleri ve bağlılık duygularına sahip olması olarak tanımlanır. Diğer bir madde olan tutku; çiftlerin romantizm, fiziksel çekicilik ve cinsel isteğe yönelik güdüleri içermektedir. Son etmen olarak bağlılık ise; partnerlerin ilişkiyi devam ettirme isteği olarak belirtilmektedir.
Diğer yandan romantik ilişki kişilerin nasıl düşündükleri, neler hissettikleri ve nasıl davrandıkları ile ilgili benzer ve farklı yönlerini keşfetmeyi amaçladıkları bir süreç olarak değerlendirir. Ayrıca süregelen romantik ilişkide bireylerin bazı farklı özelliklerini ortaya çıkardıklarını ifade edilir. Bireylerin bu özellikleri bilişsel, duygusal ve davranışsa özellikleridir. Bilişsel özellikler kişinin kendisiyle ilgili bilgileri özgür bir şekilde açma veya ifade etme istekliliği ile ilgilidir. Duygusal özellikler; çiftlerin birbirlerine verdikleri değeri ve duyulan en derin duyguları içerir. Davranışsal özellikler ise kişilerin fiziksel etkileşimlerini ve dokunuşlarını kapsamaktadır.
Romantik ilişkilerin tanımlanması ve bireyler tarafından deneyimlenmesi, kültürler açısından farklılıklar göstermektedir. Bunun nedeni insan davranışlarının içinde bulunduğu kültürden etkilenmesi ve değişiklik göstermesidir. Kültürel etkiler; romantik ilişkilerin şekillenmesinde önemli derecede rol oynamaktadır Yapılan çalışmalarda gönüllülük ve karşılıklılık kavramlarının, Türk kültüründe yaşanan romantik ilişkilerin vazgeçilmez iki ölçütü olarak bulunmuştur. Eşlerin birbirlerini karşılıklı bir şekilde koruması ve birbirlerini mutlu etmeye gönüllü olmaları gerektiği belirtilmiştir.
Diğer yandan romantik bir ilişkiye başlamanın; beş önemli belirtisi tespitedilmiştir. İlk belirti davranışsal yakınlıktır. Örneğin; yakın olunmak istenen kişi ile birlikte vakit geçirme veya telefon numarasını alma gibi çeşitli davranışları içerir. İkinci belirti; duygusal ve bilişsel yakınlıktır. Bireylerin bilişsel ve duygusal farkındalıklarını ve bu bunun derinliğini kapsamaktadır. Üçüncü etmen; bireyleri birbirlerine karşı söyledikleri anlamlı ve romantik sözler veya şiirler gibi sözlü anlatım içerir. Dördüncü etmen özalgılama; kişinin zekâ veya çekicilik gibi kişisel değerlendirmelerini kapsar. İlişkiyi başlamada beşinci belirti ise; dürüstlük, güven ve bireylerin duygu ve düşüncelerine saygı gibi özellikleri ilişkin öz-bilgidir.
Evet, ilişkiye başladık fakat memnun muyuz, iyi miyiz, mutlu muyuz? İşte bu kavramlarda genel olarak romantik ilişki doyumu şeklinde ifade edilir. Bu doyum bireyin içinde bulunduğu romantik ilişkisinin kalitesi ile ilgili yaptığı kendi öznel değerlendirmeleridir. Pozitif değerlendirmeler ilişkiden alınan doyum seviyesinin yüksek olduğunu, negatif değerlendirmeler ise doyumsuzluğu gösterir.
Sevgililer gününüz kutlu olsun. Sevgiler.