2

Atı alan Üsküdar’ı geçti, peki ya biz?


  • Oluşturulma Tarihi : 06.02.2025 07:45
  • Güncelleme Tarihi : 06.02.2025 07:46

Hepimizin hayatında geri dönüşü olmayan anlar vardır. Bir fırsatı kaçırırsınız, bir karar verirsiniz ya da bir şey olur ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz. İşte, tam da böyle durumlarda halk arasında sıkça kullanılan o söz gelir akla: “Atı alan Üsküdar’ı geçti.” Ama asıl mesele şu, atı alan geçti de biz ne yapacağız?
İnsan doğası gereği kaçan fırsatlara fazlasıyla takılır. Bir trenin son vagonuna yetişememiş gibi hissederiz, hatta bazen istasyonda kalıp beklemeye devam ederiz. Oysa giden gitmiştir, belki de yeni bir rota çizmenin zamanı gelmiştir. Hayatta bazı şeyleri geri döndüremeyiz ama yeni fırsatlar yaratmak her zaman elimizdedir. Kaçırdığımız bir şeyin ardından yas tutmak mı, yoksa başka bir yol bulmak mı? İşte bütün mesele bu.
Bu söz sadece bireysel hayatlarımız için değil, toplumlar için de geçerli. Dünya değişiyor, teknoloji ilerliyor, fırsatlar hızla el değiştiriyor. Zamanın ruhunu yakalayamayanlar geride kalıyor. Yıllar önce sosyal medyanın, dijital dönüşümün önemini fark edemeyen şirketler birer birer yok oldu. Değişime direnen ülkeler, teknolojiyi görmezden gelen liderler tarihin tozlu raflarında yerini aldı. Hayat, hızla ilerleyenlerin tarafında olmaya devam ediyor.
Ama unutmayalım, bu söz sadece kayıpları anlatmaz, aynı zamanda bir gerçeği de hatırlatır: Geçmişe takılıp kalmanın kimseye faydası yok. O yüzden bir fırsat kaçtı diye oturup dizimizi dövmek yerine, önümüzdeki yola bakmalıyız. Üsküdar’a bakan bir köşede hüzünlenmek yerine, kendi atımızı hazırlamak en doğrusu. Çünkü hayatta hiçbir şey tamamen bitmez, sadece yön değiştirir. Önemli olan, gidenin ardından ağıt yakmak değil, kendi yolumuzu çizmektir. Şimdi kendimize soralım: Atı alan Üsküdar’ı geçti, peki biz hala yerimizde mi sayıyoruz?

Atı alan Üsküdar’ı geçti, peki ya biz?
Metin Olataş
Yazarımız Kim ?

Metin Olataş