Hepimiz Engelli Adayıyız


  • Oluşturulma Tarihi : 03.12.2025 08:49
  • Güncelleme Tarihi : 03.12.2025 08:49

3 Aralık Dünya Engelliler Günü, Birleşmiş Milletler tarafından 1992’den bu yana desteklenen bir gündür ve küresel çapta farkındalıklar oluşturulmaktadır… Hepimizin birer engelli adayı olduğunu bilmemiz gerekiyor. (Deprem, iş kazası, kör kurşun, terör saldırısı, doğuştan vb.) Engelli olmak ayıplanacak, eksik görülecek ya da acınacak bir şey değildir. Engelli bireyler için yapacağımız farkındalıklar ve sosyalleşmeler ile onların hayatlarını kolaylaştırabiliriz. Sosyalleşen her birey de hayata daha pozitif bakar. Engelli bireylerin yaşadığı zorlukları 3 temel başlıkta ele aldım.

Fiziksel ve Yapısal Erişilebilirlik Engelleri

Engelli bireylerin temel hak ve hizmetlere ulaşımını kısıtlayan en somut ve görünür zorluklardır.

Mimari Engeller:

Kaldırımların, yolların, kamu ve özel binaların (okullar, hastaneler, alışveriş merkezleri, sinemalar vb.) tekerlekli sandalye rampalarının, asansörlerin veya uygun tuvaletlerin bulunmaması. Standartlara uygun olmayan veya amacı dışında kullanılan (araç park edilen) rampalar.

Ulaşım Engelleri:

Toplu taşıma araçlarının (otobüs, metro, tramvay) engelli erişimine uygun olmaması veya bu araçları kullanmak için gereken altyapı (durağa erişim, indirme-bindirme platformları) eksikliği.

Dijital Erişilebilirlik:

Web sitelerinin, mobil uygulamaların ve bilgi teknolojilerinin görme veya işitme engelliler için uygun hale getirilmemesi (örneğin ekran okuyucu uyumluluğu, alt yazı eksikliği).

İletişim Engelleri: İşitme engelliler için işaret dili tercümanı desteğinin yetersizliği veya görme engelliler için Braille (kabartma) yazılı materyallerin, sesli duyuruların veya yönlendirmelerin kısıtlı olması.

Toplumsal ve Zihinsel Engeller (Önyargılar ve Dışlanma)

Bu durum, genellikle en derindeki ve aşılması en zor olan engellerdir.

Ayrımcılık ve Önyargı:

Engelli bireylere yönelik acıma, küçümseme, korku veya aşırı merak gibi yanlış tutumlar. Engelliliği bir hastalık, kusur ya da günahın sonucu olarak görme gibi eski inanışların etkisi.

Hak Temelli Yaklaşım Eksikliği:

Engelli bireyi hak sahibi bir vatandaş olarak değil, yardıma muhtaç bir kişi olarak gören, merhamet ve yardım odaklı bakış açısı. Bu yaklaşım, bireyin bağımsızlığını ve onurunu zedeler.

Sosyal Dışlanma:

Engelli bireylerin sosyal aktivitelere, kültürel etkinliklere ve arkadaş çevrelerine dahil edilmekte zorlanması, yalnızlığa itilmesi. İnsanların iletişim kurmaktan çekinmesi veya nasıl davranacağını bilememesi nedeniyle mesafe koyması.

Fırsat Eşitsizliği:

Eğitim ve istihdam alanlarında engelli bireylerin yeteneklerinden çok engellerine odaklanılması, bu nedenle eşit fırsatların sunulmaması.

Eğitim ve İstihdam Engelleri

Engelli bireylerin topluma aktif olarak katılmasını ve ekonomik bağımsızlık kazanmasını engelleyen sistemik sorunlardır.

Eğitimde Erişilebilirlik Sorunları:

Eğitim kurumlarının fiziksel olarak uygun olmaması, uygun materyal (sesli kitap, Braille, büyük punto) eksikliği veya kapsayıcı (inklüzyon) eğitimde öğretmen ve destek personelinin yetersizliği.

İstihdamda Ayrımcılık:

İş başvurularında, nitelikleri uygun olsa dahi engelleri nedeniyle tercih edilmemeleri. İşverenlerin, gerekli yasal düzenlemeleri yapma maliyetinden veya önyargılardan dolayı engelli çalıştırmaktan kaçınması.

Uygun İş Koşullarının Eksikliği:

İşyerinde engelli bireyin ihtiyacına yönelik makul düzenlemelerin (esnek çalışma saatleri, özel ekipman vb.) sağlanmaması.

Düşük Ücretler ve Sosyal Güvenlik:

İstihdam dışında kalan bireylerin çoğunlukla düşük sosyal yardımlara bağımlı kalması, bu durumun da ekonomik özgürlüklerini kısıtlaması.

Özetle, engelli bireyin hayatını en çok zorlaştıran, onun fiziksel veya zihinsel durumu değil, toplumun yarattığı erişilemez çevreler ve önyargılardır. Amaç, bireyi düzeltmek değil, çevreyi ve zihniyetleri erişilebilir kılmaktır.

Hepimiz Engelli Adayıyız
Vedat Araz
Yazarımız Kim ?

Vedat Araz