Sayfa Yükleniyor...
Küçüklüğümüzde babamız bize farklı farklı hikaye, masal ve fıkralar anlatırdı. Muhtemelen amacı, bizi hayatta karşılaşacağımız zorluklara karşın hazırlamaktı. Bize anlattığı onlarca fıkradan bir fıkrayı bu köşemde siz sevgili okurlarla paylaşmak istedim. Takatten düşmüş bir akbaba çınar ağacının tepesinde dalların kavuğundaki kurtçuklarla beslenir. Akbabanın iri cüssesi ulu çınarın tepesinde uçuşan şahin kuşunun dikkatini çeker. Şahin akbabanın yanına konarak, ey heybetli büyük kuş, burada tek başına ne yaparsın öyle der. Akbaba, görmez misin küçük kuş, bu kovuklarda biriken küçük kurtçuklarla beslenirim. Şahin, akbabaya bu senin şanına yakışmaz büyük kuş. Gel bana takıl sana taze et sunayım; derken şahin, çınar ağacının tepesinde bir iki turlayarak, akbabanın iri cüssesini hareketlendirir. Şahin alçaklarda av kovalarken akbaba yükseklerde süzülerek şahini gözetir. Şahin avladığı avın, az bir miktarını yer, geri kalan kısmını akbabaya ikram eder. Şahin, âdeta akbabanın gücüne güç katar. Şahin, av gününün bir defasında bağın orta yerinde, gözüne bir tavşan kestirir. Şahin yaptığı süratli dalışla tavşanı kapmaya çalışır. Tavşan yem olmamak için zikzak çizerek asmanın içine girer. Avına odaklanan şahinin, olağanüstü inişiyle yeni budanmış asmanın sivri çubuğuna göğsünün saplanmasıyla avını pençelerinin arasına almadan kovalamaca son bulur. Şahin avazının çıktığı bütün can havliyle seslenerek beni buradan kurtar akbaba. Büyük kuş şahinin yanına konarak, “Küçük kuş sen kaç yaşındaydın?” Şahin, “İki yaşında.” Akbaba, “Peki baban öldüğünde kaç yaşındaydı?” Şahin, “Bildiğim kadarıyla üç yaşında.” Akbaba, “O halde deden kaç yaşında öldü?” Şahin, “Beş yaşında öldüğü söylenirdi.” Akbaba, “Üçünüzün yaşı, benim yaşımın yüzde onu etmezdi. Sen ulaşmak istediğin yere vardın küçük kuş. Bende ağacımın kovuğuna geri döneyim.” Böylece bağın yumuşak zeminli toprağının üzerinde pençeli ayaklarıyla hızlanarak, kanatlarını çırpıştırıp o ağır iri cüssesini yerden kaldırarak aralarında geçen serüveni geride bırakır büyük kuş. Aslında babamızın bizi uyararak hatırlatmak istediği, şahin kuşunun maceraperestliği gibi maceracı olmamanız yeteneğimizle hayatımızı kazanmamız gerektiğine yönelikti fıkrada bize anlatmak istediği. Hayvanların içgüdüleriyle hareket etmeleri, insanların düşünsel olarak yaşam ve davranış biçimleri farklılık arz ediyor gibi gözükse de, öznel olarak her iki canlı türünün kendi yaşamlarını idame etmeye yöneliktir. İçgüdüsel davranışlarına rağmen insanoğluna nazaran hiyerarşik bir tarzları vardır hayvanlar topluluğunun. Biz insanlar ise bu kolektif yaşam alışkanlığından yoksunuz. Hayvanların ayakta kalabilmek için karınlarını doyurduklarında sinelerine çekilir; İnsanlar ise karınları doyduğu halde gözlerinin halen aç kaldığıdır. İnsanın kendi insanlık onuruna gerekli olduğu davranışı sergilemesi ufkuyla hoşça kalın.