Sayfa Yükleniyor...
Kovid-19 illetinin yaygınlaşarak sürdüğü, dünyanın geniş alanı ateşe verilerek yangınların devam ettiği, sel sularının yerleşim birimlerini yıkarak sular içinde can pazarının yaşandığı dünyamızda; dikkatler bir anda Afganistan’da gelişmekte olan olaylara çevrildi. Neydi bu küt diye dünyanın bir numaralı gündemi haline gelen acılar ülkesi Afganistan’da yaşananlar. 1979 yılında Sovyetler Birliği’nin Afganistan istilasıyla başlayıp, Hafızullah Amini öldürerek, yerine bir asker oğlu olan Babrak karmalı getirdi. (ADHP) Afganistan Demokratik Halk Partisi arasında durulmaz çekişmeler sonucu, Babrak Karmal 1981 yılında başkanlık görevini Sultan Ali Keşman’a devrederek, partinin genel sekreterliği ile devrim konsey başkanlığını üstlendi. Ancak yolsuzluk rüşvet, adam kayırma ve adaletsizliğin fütursuzca devam etmesi sebebiyle, Afganistan’da sular bir türlü durulmuyordu. Nicel birikimlerin nitel patlamaya dönüştüğü Afganistandaki gelişmeleri gelin birlikte irdeleyerek bir geçmişe göz atalım. 652.860 km kare yüz ölçümüne sahip Afganistan, yer üstü ve yer altı zengin kaynakları bakımından bir hayli iyi bir konuma sahiptir. Petrol, doğalgaz, kömür, bakır, krom, demir, altın, gümüş ve birçok zengin yataklara sahip olan Afganistan ABD ile batının dikkatini hep üzerine çekmiştir. Bu kaynakların 2 ile 4 tirilyon euro arasında olduğu tahmin edilmektedir. Afyon ile haş haş üretimi bakımından dünya birincisi olan Afganistan, uyuşturucu kaynağından elde edilen para 200.000 aile arasında paylaşılmaktadır. Bu kaynaklara iştahı kabaran emperyalist güçlerin işgali ve yarattıkları suni kargaşa neticesinde Afganistandan onlarca yıldır, kan, gözyaşı, yıkım ve göç şu ana kadar dinmemiştir. Sovyet işgaline karşı küçük gruplar halinde çatışmakta olan güçler uzun yıllar sonra bir cephede birleşerek Taliban örgütünü 1994 yılında kurdu. Abdulgani Biraderin (Baradar) öncülüğünde kurulan örgüt mensupları medrese öğrencilerinden müteşekkildi. Giderek güçlenen Taliban günümüzde ortadoğuda siyasi konjonktürün bir numaralı figürü haline geldi. Temennimiz bu yapılanmanın şeffaf bir yol izleyerek, bütün afgan halkının idarede, kollektif iradeyi kucaklayıcı bir misyon üstlenmesidir. Bunun yanısıra dünya ülkelerinin’de bu yapı ile siyasi ve ticari ilişkilerde beceri gösterme başarısını elde edebilmesidir.Nitekim, Taliban sözcüsü, Süheyl Şahin, BBC’nin canlı yayınına katılarak, Afganistan halkını temin ederiz her kesimin mal mülk ve canları güvende olacaktır. Katılımcı bir islamcı hükümet kuracağız. Talibanın kurucusu ve siyasi lideri Abdugani Biraderin (Baradar) hükümet kurma çalışmalarına başlandığını açıkladı. Bütün dileğimiz bu saatten sonra Taliban’ın kuracağı hükümet ile ve diğer dünya ülkelerinin barış içinde bir arada siyasi ticari ve diplomatik ilişkilerin korunarak geliştirilip sürdürülmesidir.