2

Kurtla Tilki 


  • Oluşturulma Tarihi : 29.12.2018 07:06
  • Güncelleme Tarihi :

10 Aralık 2018 okurlarla “aç gözlülük” başlıklı makale ile buluştum. Bu köşe yazısı fıkra içerikli nasihatla, düşündürücü, aynı zamanda insanın karşılaşacağı olası zorluklara  uyarıcı bir önem arz ediyordu. Kaleme almış olduğum onca makaleden  “aç gözlülük” başlıklı köşe yazısını en fazla  okuyucu kitlesinin ilgi duyduğu makaleyi liste başı yapmakla taçlandırdı. Bundan dolayı zaman, zaman köşemde sizinle fıkra içerikli paylaşımlarda bulunacağım. Nitekim önemli olan yazılanın okuyucuyla bütünleşebilmesidir. Yazanın kalemine, okuyanın gözlerine sağlık dileğiyle... Kurtla tilki arkadaşlık kurar. Ancak sadece arkadaşlığın karın doyurmayacağını gezdikçe daha iyi anlarlar. Kurtla tilki bir hayli acıkmıştır. Gezindikçe açlıkları dayanılmaz bir hal alır. Bu esnada hörgüçlü yabani bir atla karşılaşırlar. Bunu fırsata çevirmek isteyen kurt, tilkinin kulağına fısıldayarak tilki kardeş sen atı koyu bir muhabbetle oyalayadur, bende bir yolunu bulup onu devireyim. Tilkinin kurta yanıtı; biz bu atla baş edemeyiz, gel kendimize gücümüzün yettiği oranda, başka bir av arayalım olur. Ne var ki kurt isteğinde ısrar eder. Olup bitenler karşısında istifini bozmayan at; alttan alttan yan gözlerle bakınarak otlanmaya devam eder. Kurtun iştahı bayağı kabarmıştır. At, kurtla tilkinin asıl niyetini fark etmiş, ancak harekete geçmek istemeleri halinde, kaslı ayaklarımla işlerini bitiririm düşüncesiyle endişelenmez. Tilki kurtun ısrarlı isteğini yerine getirmek için usulca ata yaklaşır. Tilki, ata “merhaba koca at” diye selamda bulunur. At, “söyle bakalım tilki? ne bu telaş” der. Tilki, “koca at senin bu kocaman cüsseni merak ettim de, yaşını soracaktım” diye cevaplar. At, tilkiye “ne yapacaksın yaşımı, çok merak ediyorsan yaşım arka ayaklarımın nalları üzerinde yazılıdır. Arkaya geç ayağımı sana kaldırır bakınca kaç yaşında olduğumu öğrenirsin” der. Tilki, ata müzmin bir bakışla, “koca at benim okur yazarım yok, o işlerden pek anlamam” diye konuşur. Bu konuşulanlara kulak misafiri olan kurt, koşarak “benim okur yazarlığım var ben bakarım” diye konuya atlar. Böylece atın arkasına geçerek, atın ayağını kaldırmasını bekler. Kurt aklınca atın ayağını kaldıracağı gibi ağzıyla kaparak dişlerini atın bacağına geçirerek etkisiz hale getireceği düşüncesindeyken, at iki arka ayağını kaldırarak ani bir vuruşla iki ayağını kurtun ağzına çakması bir olur. Kurtta ne çene ne diş kalır. Öylece kan revan içinde olduğu yerde yığılıp kalır. Bu olup bitenler karşısında, tilki Allah’ım çok şükür sana iyi ki cahil kalmışım diyerekten sevinir. Sevgili okurlar fıkraların bütün dünya toplumlarında özel ve ayrı bir yeri vardır. Her fıkra, kendi toplumunun somut koşullarına uyarlanarak ve yaşanacaklara emsal bir örnek olması açısından kuşaktan, kuşağa geçerek anlatılır. Bu fıkradan da çıkardığımız anlam kadarıyla, her canlının aklının yettiği kadar ve gücünün el verdiği ölçüde işe kalkışmasıdır. İyi bir pazar geçirmeniz dileğiyle, yeni yılınız kutlu ve mutlu olsun. 

Kurtla Tilki 
Veysi Aygün
Yazarımız Kim ?

Veysi Aygün