2

Lev Nikolayeviç Tolstoy


  • Oluşturulma Tarihi : 20.11.2018 06:34
  • Güncelleme Tarihi :

Variyetli aristokrat bir ailenin oğlu olarak 9 Eylül 1828 tarihinde Rusya’nın Tula vilayetine bağlı Yasnaya Polyana'da dünyaya gelir. Henüz iki yaşındayken annesi prenses Maria’yı kaybeder. Dokuz yaşında babası Konton Tolstoyu kaybeder. Akrabaları, özellikle yakından ilgilendikleri halalarının ve çok sevdiği teyzesisin yanında büyür. Duyarlı kişiliği onu yazı yazmaya iter. Çocukluğunda yaşadığı dramatik yalın hayatı yazıya dökerek, çocukluğum adlı eseriyle büyük yankı uyandırır. Tolstoy artık gençtir. Kırım ve Sivastopol savaşında üsteğmen rütbesiyle görevlidir. Savaşın insanlar üzerinde yarattığı tahribat ve travmaları dikkate alarak savaşın nefretini kazanır. Burada savaşa karşı olan tepkisini şu şekilde dile getirir, “Amaçsız sanat olmaz. Sanatın başlıca amacı da insanlar arasındaki ilişkilerin düzenlenmesine yardım etmektir. Bu ilişkilerin düzelmesine kesinlikle yardım etmeyen bir şey varsa oda savaştır. Sonucu rastlantıya dayandığı için, savaş insanlık dışı, insan yaradılışına aykırı bir şeydir.”



Askerlikten ayrılarak, Savaş ve barış adlı eseri kaleme alır. Bu eserin yazılmasında eşi Sofya’nın da büyük katkısı vardır. Savaş ve barış adlı eseriyle büyük ün kazanır. Çok sevdiği kızı ve kardeşinin ölümünden, bir hayli etkilenir. Bu dönem Tolstoy’un en çalkantılı zamanı olarak bilinir. Kafkasya’daki yoksul köylülerin durumu, Tolstoy’u derinden etkiler ve yeni bir kimlik arayışına sürükler. Böylece malının büyük bir kısmını yoksul köylülere dağıtır. Tolstoy’un bu yaklaşımına tahammül edemeyen ailesiyle yollarını ayırır. Bir makalesinde, tanrının hükümdarlığı kendi içimizdedir yazısından dolayı, kilise tarafından aforoz (tecrit) edilir. Ancak Tolstoy geniş halk yığınlarını yanına çekmeyi başarmıştır. Yazdıkça ünlenen yazar, halkının sıkıntılarını birlikte paylaşır ve sade bir yaşam sürmeye başlar. Bu sıralar yazdığı başlıca eserleri şunlardır. Çocukluğum, ilk gençlik, hazin bir evliliğin romanı, Sivastopol, Kazaklar, Savaş ve Barış, İvan İlyiç’in ölümü, Anna Karanina, Kroyçer Sonat, Diriliş, Hacı Murat, Sergi Baba, Efendi ile Uşağı, Kadının Ruhu, İnsan Ne ile Yaşar, İnsan Nasıl Ölür, Baskın, Üç Ölüm, itiraflarım ve daha nice eserleri. Tolstoy gezgin bir derviş gibi yollara koyulur. Kendi işini kendi görür, elbiselerini dahi kendi eliyle diker. Karısı Sofya’ya yazdığı veda mektubunda, ölümü çağrıştırırcasına yazı bırakır. Bu yaşlı halimle artık size yük olmak istemiyorum. Size yalvarırcasına beni bir yerde aramayın. Aramızda geçen 48 yıllık zaman hatırına hoşça kalın. Bir kış mevsiminde, eksi - 20 derece soğuklukta 20 Kasım 1910 tarihinde Astapovo Tren İstasyonu’nda ölü bulunur. Hayranı olduğum, eyyy yüce Lev Nikolayeviç Tolstoy mekanın cennet ruhun şad olsun.

Lev Nikolayeviç Tolstoy
Veysi Aygün
Yazarımız Kim ?

Veysi Aygün