Bir Mahalle, İki Belediye Arasında: Fahrettin Altay
- Oluşturulma Tarihi : 04.11.2025 12:48
 - Güncelleme Tarihi : 04.11.2025 12:54
 
İzmir’de ilginç bir tablo var.
Bir mahalle, kendi kaderini değiştirmek istiyor.
Karabağlar’a bağlı Fahrettin Altay Mahallesi’nin Muhtarı “Artık Balçova’ya geçmek istiyoruz” diyor.
Neden mi? Çünkü hizmet alamadıklarını düşünüyorlar.

Muhtar İkbal Kaytancılar, meseleyi sadece siyaset değil, hizmet meselesi olarak görüyor.
Ama bu söz, siyasetin tam ortasına düşüyor.
Çünkü mahalle dediğin sadece birkaç sokak değil; bir seçim dengesi, bir güç alanı.
Fahrettin Altay, Karabağlar’ın denize yakın kısmında.
Sadece birkaç kilometre ötede Balçova var.
Bir taraf sahil, düzenli sokaklar, parklar; diğer taraf kırsal, eski binalar, dar yollar.
Karabağlar bu iki uç arasında gidip gelen bir ilçe.
Ve o dengesizlik, artık sandığa da yansıyor.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Karabağlar’da CHP yüzde 54 civarında oy aldı.
AK Parti ise yüzde 37. Arada sadece 20 bin küsur oy farkı vardı. 
Fahrettin Altay Mahallesi nüfusu fazla olmasa da, CHP’nin güçlü olduğu bölgelerden biri.
Yani bu mahalle Balçova’ya geçerse, Balçova’da büyük fark yaratmaz ama Karabağlar’da dengeleri oynatabilir.
Zaten Karabağlar’da seçimin kaderini kırsal bölgeler belirliyor.
Bir mahalle kaybı bile gelecekte tabloyu değiştirebilir.
Peki bir mahalle, gerçekten başka bir ilçeye geçebilir mi?
Cevap: Çok zor, ama tamamen imkânsız da değil.
Bunun için önce mahalle halkının istemesi gerekiyor.
Sonra Valilik devreye giriyor, iki belediyeden de görüş alınıyor.
Büyükşehir Belediye Meclisi “uygundur” derse dosya İçişleri Bakanlığı’na gidiyor.
Son sözü Cumhurbaşkanı söylüyor.
Yani kısacası, bu iş sandıkta değil, Ankara’da bitiyor. Haliyle Ankara’nın devreye girdiği bir durumda CHP’nin lehine bir kara çıkması kolay değil.
Ama her şeyin temeli halkın talebiyle atılıyor.

CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç araya girerek Muhtar İkbal Kaytancılar ile görüşüp süre istedi. 
Muhtar Kaytancılar “Bence belediye başkanlarının muhtarlarla arayı iyi tutması gerekiyor. O makama getirenlerde muhtar, alacak olan da muhtar. Bizler belediye personeli değiliz” diyor.
Bu da yerel yönetimle temsilci arasında yaşanan soruna işaret ediyor.
Sorun hangi boyutta, nasıl bilemem ama acilen giderilmesi gerektiği ve adım atılması gerektiği aşikar. 
Fahrettin Altay örneği, İzmir’deki genel bir gerçeği de açığa çıkarıyor.
Denizi gören, gelişmiş bölgeler daha çok talepkâr.
Kırsal mahalleler ise hâlâ “bir gün sıra bize gelir” umudunda.
Bu fark devam ederse, yarın başka mahalleler de “biz de ayrılmak istiyoruz” diyebilir.
Sonuçta mesele bir tabelayı değiştirmek değil.
Mesele, insanların kendini ait hissettiği bir yönetim bulması.
Karabağlar bunu okuyamazsa, sadece bir mahalle değil, bir güven duygusunu da kaybedebilir.