Çöplüğe döndü!

Basmane’nin Pazaryeri Mahallesi’nde bulunan İplikçi İsmail Dede Türbesi adeta bakımsızlığa terk edilmiş durumda. Önemli mezar taşlarının yer aldığı bu hazire alanı göz göre göre yok oluyor


  • Oluşturulma Tarihi : 10.06.2018 07:54
  • Güncelleme Tarihi : 10.06.2018 07:54
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Çöplüğe döndü!

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER

İzmir’in özellikle de Basmane semtinde yer alan hazire alanlarını ve bu hazire alanlarının bakımsızlığını daha önceden de sizlere sunmuştuk. Şimdi tekrardan böyle bir örnekle karşı karşıyayız. Bahsi geçen yer ise İplikçi İsmail Dede Türbesi. Türbe son haliyle görenleri şaşırtıyor, çünkü içerisi çöplüğe dönüşmüş durumda. İlmiye sınıfından kişilere ait olduğu iddia edilen mezar taşları önemli bir tarihe kaynaklık ederken böylesine bir tarihin yalnızlığa terk ediliyor olması da tepkilere neden oluyor. Yerel Tarih Araştırmacısı Mehmet Ozan Semerci konuya ilişkin daha öncesinde de bazı bilgiler ve eleştirilerde bulunmuştu. Son olarak yapmış olduğu araştırmalar neticesinde hazire alanı hakkında şunları söyledi: “Mescit, türbe, medrese ve hazire, tek katlı bir bina ve aynı bahçeye açılan küçük küçük odalar. Mezar taşlarının görünüşlerine bakarak burada ilmiye sınıfına mensup önemli kimseler bulunmaktadır demiştim. İşte beni sevindiren bu tahminimin doğru çıkmasıdır. İplikçi İsmail Dede haziresinde bulunan mezar taşlarından dördünün tamamını okuyabildik. Bunlar müderris Ali Efendi ile iki kızına ve Feyzullah Efendiye ait mezar taşlarıdır. Feyzullah Efendi’nin küçücük mezar taşında şunlar yazılıdır. ‘Merhum İsmail Efendi -zade Feyzullah Efendi ruhuna Fatiha, sene 1129 1716-17.’ Hazirede tespit edebildiğim en eski tarih, sahibinin ismi okunamayan 1123 (1711) tarihli mezara ait olup en yenisi 1175 (1761-62) Hatice Hanım’a ait mezardır. Yeni araştırmalar elbette ki bu tarihlerde değişikliklere sebep olacaktır.”

GÜN YÜZÜNE ÇIKMASI İÇİN…

“İsmail Efendi’nin adına yakışır şekilde mezarının korunması, kalıntısı dahi olsa, hangi adla anılırsa anılsın medresesinin ortaya çıkarılması İzmir’in tarihi için önemlidir” ifadelerini kullanan Semerci, “Verilen emeğin, yüzlerce kez hazireye gidip gelmenin, hazireyi kent insanlarına ve yöneticilerine tanıtmanın hediyesi manevidir, yerel araştırıcıların çoğu bu manevi hazzı duymak için çabalarlar. İstimlakler sonrası uzmanların medresenin bulunduğu alanda yapacağı çalışmalar birçok bilinmeyeni ortaya çıkaracaktır. Ancak bu bilinmeyenlerin gün yüzüne çıkması için de mezar taşlarının korunması gerekir” dedi. Önceden medrese ve cami vazifesi gören bir yerin günümüzde nasıl böyle bir hal aldığını anlatan Semerci, “Bundan 60 ya da 80 sene önce burada kuran okunuyormuş, teravih namazları kılınıyormuş. Ancak Vakıflar Bölge Müdürlüğü burayı satmış ve bir hanım almış. Hanımda odaları kiraya vermiş. Para gelecek nasılsa diye türbenin içindeki mezarı da bozmuş. Orayı dümdüz etmiş. Bekarlara kiraya vermiş. Türbe sizin de gördüğünüz gibi oldukça bakımsız durumda. Hatta çöplerin arasında görünmüyor. Bakar mısınız mezar taşlarının üzerindeki motiflere ne kadar muazzam. Bu muazzamlık hak ediyor mu bu çöplüğü? Mezar taşlarının üzerindeki kavuklardan anlıyoruz ki burada ilmiye sınıfından biri var. Dönemin bu önemli şahsiyetlerine bu rezalet nasıl reva görülür?” diye aktardı.

ACİL BAKIMA İHTİYACI VAR

“Meğer İzmir’de ne mezarlar varmış. Estetik var, edebiyat var, tarih var…” diyerek sözlerine devam eden Semerci şunları söyledi: “Peki, bu estetik, edebiyat ve kocaman bir tarih neden yalnız? Burayı bu halde görünce resmen çarpıldım. Sadece ilgilenen ben değilim. Gazetecisi geliyor yazıyor, sanat tarihçisi gelip bakıyor, araştırmasını yapıyor, meraklısı, ‘vay yazık’ diyeni bir şeyler yapmak için dilekçeler veriyor ama hiçbir çözüm elde edilmiyor.” İplikçi İsmail Dede Haziresinde bulunan, şimdiye kadar okunamamış 1123 (1711-12) tarihli mezar taşının mealini bizlere aktaran Semerci, “Mezar taşında yazılanları okuyunca İzmirli İsmail Efendi’nin ilim irfan sahibi, sevilen bir insan olduğunu görüyoruz. Okunmasında zorluk çekilen İzmirli İsmail Efendi’nin mezar taşıyla birlikte sandukasının kaldırılıp türbesinin depo olarak kullanılması, defineciler tarafından acımasızca tahrip edilmesi büyük bir talihsizlik, mezar taşının kaybolmaması ise büyük bir şans. Ancak bu şansa her zaman sahip olamayabiliriz. Türbenin acil bir bakıma ihtiyacı var” cümlelerini kullandı.

Haber Merkezi