Sayfa Yükleniyor...
İzmir Mavişehirde yaşanan plan tartışmalarına yönelik tepkiler sürüyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İller Bankasının konuyla ilgili Bedelsiz alındı, kamu yararı var açıklamasına Kocaoğlu, 10 soruyla yanıt verdi
E. ÇAĞLA GENİŞ
İzmir Büyükşehir Belediyesi Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı 3üncü Birleşimi Başkan Aziz Kocaoğlu idaresinde gerçekleştirildi. Toplantıya hafta başında gündeme gelen Mavişehirdeki imar krizi ve İZDENİZ grevi damga vurdu. Kocaoğlu, 115 dönümlük spor alanının önce TOKİ tarafından satılması sonra yüzde 25inin İller Bankasına bağışlanması ve imara açılması için yapılan plan çalışmasına tepki gösterdi. Başkan Kocaoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İller Bankasının konuyla ilgili Bedelsiz alındı, kamu yararı var açıklamasına hazırladığı sorularla yanıt verdi. Öte yandan İZDENİZde yaşanan greve ilişkin söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, Sayın Başkan bu inat neden? Biz aynı filmi İZBANda da görmüştük. Bu grevi masa başında uzlaşarak sonlandırın. İşçinize eziyet etmek yerine uzlaşın ifadelerini kullandı.
BAKANLIĞIN AÇIKLAMASINI OKUDU
Başkan Kocaoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İller Bankasının, Mavişehirde açık spor alanı olarak ayrılan 115 dönümlük iki arsaya yönelik imar çalışmasına ilişkin yanıtının kendi içinde çelişkiler içerdiğini söyledi. Bakanlık tarafından yapılan açıklamayı meclis kürsüsünden okuyan Kocaoğlu, Bu parseller İller Bankasına bağış olarak verilmiştir. Zaten atıl bir alandı. Şimdi parselin yüzde 70i bedelsiz olarak kamuya terk ediliyor. Kalan 37 bin metrekareyi de imara açıyoruz. İller Bankasının buradan elde edeceği gelirin yarısını kentsel dönüşüm özel hebasına aktaracağız. Yani bu işte kamu menfaati var denildiğini belirtti.0 SORULUK YANIT
Yetkililer ve İzmirlilerin konuyla ilgili bilgi sahibi olması için bazı sorular hazırladığını belirten Kocaoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İller Bankasına 10 soru yöneltti. İşte o sorular:
1- Madem kamu menfaati önemseniyor, öyleyse TOKİ tarafından kamuya terk edilmesi gereken alanlar daha en başında, 2011 yılında neden şahıslara satıldı?
2- İller Bankasına yapılan bağışın, arsa sahiplerinin parsellerini imara açma çabalarından bugüne kadar bir sonuç alamamalarıyla ilgisi var mıdır yok mudur?
3- Tüm bu yapılanları hülle olarak tanımlamak doğru mudur, değil midir?
4- İmarsız bir arazide kamuya bağış yöntemiyle alınacak imar hakkının kamu yararı şeklinde sunulmasıyla, benzer girişimlerin çoğalacağı hiç düşünülmemiş midir?
5- Bu alışverişte devlet kurumlarının kaybedeceği itibar neden göz ardı edilir?
6- Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bürokratları, Sayın Bakan Mehmet Özhasekinin En büyük hırsızlıklar, kötülükler, belalar imardan geliyor hassasiyetinden habersiz midir ki, bağışla birlikte gelen plan çalışması kamu yararı olarak sunulmaktadır?
7- Pek çok özel şahısın planlamayla değerlendirilemez hale gelen arazisi yıllardır dururken ve bunlara bir çare bulunmazken, kamuda olup satılan ve sonra tekrar kamuya bağış yapılan arazilerin planlanarak sahiplerine ekstra kazanç sağlanması ne derece adildir?
8- Eğer amaç mağduriyetlerin giderilmesiyse, tek tük parsellerin imara açılması yerine ülke genelinde bir mevzuat değişikliği yapılarak planlama yüzünden mülkiyet hakkını kullanamayan tüm kişi ve kuruluşların mağduriyetinin ortadan kaldırılması daha doğru olmaz mı?
9- İmar mevzuatında yapılacak böyle bir değişikliğin, aynı zamanda kamu kurumları üzerindeki kamulaştırma yükünün de ortadan kaldırılması anlamına geleceği neden düşünülmez?
10- İzmir Büyükşehir Belediyesinin, planlama çalışmasıyla mağdur olmuş vatandaşların sorununu, Mavişehirde yaşanan son örnekten hareket ederek, tıpkı Bakanlığın yaptığı planlama gibi bir yöntemle çözmesi mümkün müdür?
YASAL MEVZUATI YOK
Türkiyede milyarlarca liralık şahıs gayrimenkulünün plan yapma çalışmaları sırasında planlama ilkelerine uygun olarak hastane yeri, spor alanı, eğitim alanı, belediye hizmet alanı, yeşil alan, ağaçlandırılacak alan, yol, park olarak ayrıldığını söyleyen Kocaoğlu, Bu çok sayıda arazinin, arsaların kamulaştırılarak vatandaşın mağdur edilmemesi, arsanın malın değerini alması maalesef mümkün olmamaktadır. İzmir Büyükşehir Belediyesi 40-50 milyar TLlik plandan dolayı kamulaştırması gereken gayrimenkuller var. Mavişehirde yapılan planlamada bu vatandaşlar mağdursa, 40-50 senedir bekleyen insanlar kat ve kat mağdurdur. Planın yasal mevzuatı yoktur. 2011de satıldığında bizim imar vermek istemediğimiz, vermediğimiz ve veremediğimiz böyle bir yerde Bakanlıkın devreye girmesi doğru değildir dedi. Tüm devlet kurumlarının üzerinde vatandaşların, gayrimenkul sahibinin gayrimenkulünü değerlendirememe, dondurma yükü olduğuna dikkat çeken Kocaoğlu, 3194 sayılı imar yasasında bir değişiklik yapılarak hem kamunun ihtiyacının karşılanabileceğini hem de bir kısmına imar verilerek vatandaşın mağduriyetinin belli oranda giderilebileceğini ifade etti.
BU İNAT NEDEN?
Öte yandan oturumun dilek ve temenniler kısmında söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, İZDENİZde yaşanan grev hakkında, Bugün gelinen noktada grev gerçeği ve İzmirlilerin yaşadığı sorunun kaynağı İzmir Büyükşehir Belediyesidir. Bugün grev nedeni ile yaklaşık 1 milyon liralık zarar olduğu hesaplanmaktadır. Bu tutar işçilerin istediği toplam zam oranını şimdiden geçmiştir. Sayın Başkan bu inat neden? Biz aynı filmi İZBANda da görmüştük. Bu grevi masa başında uzlaşarak sonlandırın. İşçinize eziyet etmek yerine uzlaşın. Milyon dolarlık gemileri işletecek vizyona sahip değilsiniz. Zaten bunun en büyük örneğini Bayraklı İskelesinin kapısına kilit koyulurken gördük. Eğer bu grevi bitiremeyecekseniz muhalefet olarak size destek sunmaya hazırız diye konuştu.
İZDENİZ GREVİ HAKKINDA AÇIKLAMA
Doğanın eleştirilerine yanıt veren Başkan Aziz Kocaoğlu, Akşamları 18 tane geminin bağlanacağı iskeleyi yapmayı unutmadık. Orada bize uygun bir yer verilse yapacağız ama verilmedi. Sayısız müracaatımız var. Bostanlı Vapur İskelesi yanındaki yer bizim için uygundur, 18 geminin gece bağlanması için buranın Büyükşehire tahsis edilmesi konusunda çalışıyoruz. Eğer yardımınız olacaksa lütfen bunu hızlandırın. İZDENİZde devam eden grev hakkındaki eleştirilere de cevap veren Kocaoğlu, şunları söyledi: Geçtiğimiz günlerde Türk-İş ile Hükümet arasında 190 bin işçiyi kapsayan bir toplu sözleşme yapıldı. Birinci yıl yüzde 7,5 + 5, ikinci yıl için de yüzde 3,5 + 3,5 verildi. Toplu sözleşme yapılan bu işçilerin brüt maaşları; aldısı, vergisi hepsi içindeki maaşları 2000 ile 2500 TL arasında değişmektedir. Bizde ise istisna 3 ile 5 kişi haricinde verdiğimiz ücretlerin brüt değil neti 3 bin 500 liranın üzerindedir. Gereken destek hep verilmiştir.
Haber Merkezi