FETÖ/PDY’nin “İzmir Adliyesindeki fişleme” davası

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, “terör örgütü üyesi olmak”, “hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek”, “bazı dosyalardaki bilgileri örgüte aktarmak” suçlamalarıyla yargılanan tutuklu sanıklar Y.K. ve M.F.S. ile bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu. Tutuksuz sanık M.S, FETÖ ile hiçbir bağlantısının olmadığını, soruşturma ve yargılama aşamasında hakkında suç sayılabilecek bir eyleminin ortaya çıkmadığını belirterek, yargılama nedeniyle açığa alındığını, davanın bir an önce tamamlanmasını beklediğini ifade etti.

BERAATIMI TALEP EDİYORUM

Gerek özel hayatı gerekse ideoloji olarak bu örgütle anılmasının hayatının normal akışına ters olduğunu dile getiren M.S, “FET֒nün icazetiyle cennete gideceğime, cehenneme giderim daha iyi. ABD’nin emriyle hareket eden bir örgüt var ama ben Türkiye Cumhuriyeti’nin bir neferiyim. Buna rağmen yargılanıyorum. Beraatımı talep ediyorum” dedi. Örgütün kriptolu haberleşme programı ‘ByLock’u kullandığı tespite ilişkin savunma yapan tutuklu sanık M.F.S., programı kullanmadığını ileri sürmesinin ardından, mahkeme başkanı sanık hakkında dosyaya gelen ‘ByLock’ raporunu okudu. ‘ByLock’ mesaj içeriklerinde iletişim kurduğu isimleri tek tek okuyan mahkeme başkanının, “Bu isimleri tanıyor musun?” sorusuna M.S.F., “Hiç birini tanımıyorum” diye cevap verdi. Mesaj içerikleriyle ilgili bir bilgisinin olmadığını ileri süren M.F.S, gelen raporun çelişkili olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını savundu. Tutuklu sanıklar M.F.S. ve Y.K., tutuklu kaldıkları sürenin dikkate alınarak tahliye talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, sanıklar Y.K. ve M.F.S’nin tutukluluk halinin devamına, iddia makamının esasa ilişkin mütalaası için süre verilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

OPERASYON

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla, “FETÖ/PDY üyelerinin adliyede kadrolaşması, fişleme yapması ve dosyalardaki bazı bilgilerin örgüte aktarılması” iddiaları üzerine 23 Şubat 2015’te Karşıyaka, Torbalı, Menemen ilçeleri ile Manisa’da operasyon gerçekleştirilmişti. Zanlıların, savcı ve hakimler hakkında “FETÖ ile bağlantılarına göre” fişleme yaptıkları, FET֒ye yönelik soruşturmalarla ilgili bilgileri UYAP sistemi üzerinden temin ederek örgüte aktardıkları, adliyeye personel alımına yönelik mülakatları etkilemek ve örgüt üyelerinin önünü açmak amacıyla yüksek puan alan diğer adayları “FETÖ üyesi” gibi gösterip elenmelerini sağladıkları iddia edilmişti. Operasyon kapsamında yapılan aramalarda İzmir’deki “delillerin karartılmasına yönelik dava” ile ilgili hakim, savcı ve adliye personeli hakkında belgeler ele geçirilmişti. Operasyonun ardından 3’ü tutuklu 8 sanık hakkında dava açılmış, 28 Eylül 2016’daki duruşmada T.A. hakkında tahliye kararı verilmişti. (AA/İZMİR)

Haber Merkezi