İzmir’de Latin danslarına yoğun ilgi

NİLGÜN TAZE

Caliente Dans Okulu 2005 yılında kurularak, profesyonel eğitmen kadrosuyla sosyal ve enternasyonal dansların eğitimini vererek, birçok kişinin hayallerini gerçekleştiriyor. 2006 yılında Türkiye Dans Sporları Federasyonu’nun (TDSF) kurulmasıyla İzmir Aras Dans Gençlik ve Spor Kulübü Derneği adını alan Caliente Dans Okulu bugün federasyona bağlı olarak eğitim veriyor.

İzmir’de giderek artan Latin Dansları merakının simgesi olarak Caliente TR gibi bir isim altında toplanmayı uygun gördüklerini belirten Caliente Dans Okulu Eğitmeni Alkan Aras, aynı zamanda Türkiye Dans Sporları Federasyonu antrenörü olduğunu açıklayarak, “İzmir’de dans severleri daha canlı ve samimi bir ortamda bütünleştirmek, dansı seven insanların sayısını artırmak, dans ile ilgili merak ettiğiniz tüm sorulara cevap verebilmek ve yurt içi – yurt dışındaki tüm dans severlerle temas kurabilmek adına kurulduk. Dans bence güzel bir iletişim kanalı ve iyi bir spordur. Estetik kazandırarak bedenimizi daha yakından tanımamızı sağlar. Uyum kazandırır ve duruşumuzu düzeltir” dedi.

“DANS MEDENİ BİR İHTİYAÇTIR”

Amaçlarının ‘Dans medeni bir ihtiyaçtır’ diyen Atatürk’ün bu söylevinden yola çıkarak dans çalışmalarına katılan gençlerin, yardımlaşma, kaynaşma ve benzeri sosyal yönlerini geliştirmek olduğunu söyleyen Aras, “Dans etmeye karar veren insanlar dansı yaşamlarının bir parçası haline getirdikten sonra bulundukları ortama daha çabuk uyum sağlamaktadırlar. İnsanları hayata tutunmasını sağlayan neşenin yeniden canlanmasını sağlayan dans bireyi daha mutlu hale getirmekle kalmayıp insan ilişkilerini de geliştirmektedir. Dünyanın her yerinde büyük kitleleri peşinden sürükleyen, insanın içini kıpır kıpır yapan, hızlı temposu, kıvrak hareketleri ile estetik görünümlü ve yapması zevkli bir dans olan Salsa, eğlenmek, kafadaki tüm düşüncelerden uzaklaşmak ve dansın keyfini sonuna kadar çıkartmak isteyenler için her yaştan insanın kolaylıkla öğrenebileceği bir danstır” açıklamasını yaptı.

FORMU KORUYAN ESTETİK

Latin danslarının tüm vücudu çalıştırması nedeniyle formu korumakta yardımcı olduğunu ve bu özelliklerinden dolayı tüm dünya da en çok takipçisi ve bağımlısı olan dans türü olduğunu belirten Aras, “İspanyolcada Salsa sos demektir; özellikle baharatlı ve acı bir sos. Salsa, Afrika kökenli ritimlerle, İspanyol kökenli Latin müziğinin güçlü karışımından oluşmaktadır. Salsanın tanımlanması aslında zor olup, kimin keşfettiği de bir soru işareti olarak kalmıştır. Kübalılar mı, Porto-Rikolular mı? Günümüz Salsa müziğini dinlerken, Son Montuno’nun bas ritimleriyle, Mambo’nun ritimlerini, Cha Cha ve Guaracha vuruşlarını, New York’tan gelen caz etkisiyle birlikte duyarız. Yıllar önce Küba’ya getirilmiş, kökenleri danslarla tapınmaya dayalı bir gelenekten gelen Afrikalı kölelerin kendileriyle beraber taşıdıkları ritimleri de buluruz bu müzikte. Salsa da Mambo gibi sekiz vuruşluk müziğiyle yapılan bir danstır” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi