Sayfa Yükleniyor...
Türkiye'nin en büyük göllerinden biri olan Eber Gölü, su seviyesindeki düşüş nedeniyle ciddi bir ekolojik krizle karşı karşıya. İklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle göldeki su seviyesi kritik seviyelere gerilerken, bu durum gölde yaşayan yaklaşık 150 kuş türünün popülasyonunu olumsuz etkiliyor
Eber Gölü, iklim değişikliğinin getirdiği kuraklık tehlikesi nedeniyle hızla küçülmeye başladı. Yağışların azalması, göldeki su seviyesinin ve derinliğin düşmesine yol açtı. Su seviyesinin düşmesiyle göldeki adacık sayıları arttı ve bu adacıklar su yüzeyine çıktı.
Eber Gölü Alan Kılavuzu ve Rehberi Kadir Ateş, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, göldeki kuş türlerinin bu küçülmeden olumsuz etkilendiğini belirtti. Ateş, “Eber Gölü canlılar bakımından çok zengin bir popülasyona sahiptir. Yaklaşık 146 çeşit kuş türü mevcuttur. Bunların yarısı bir kısmı karada, bir kısmı suda, bir kısmı da hem karada hem suda yaşayan kuş türüdür. Eskiden balık bol olduğu için sayısı fazla olan saka kuşları, şu anda balık olmadığı ve su seviyesi düştüğü için gölde bulunmamaktadır. Ama görsel açıdan şu anda flamingo, yalı çapkını, saka, sumru ve birçok kuş türü gölde mevcuttur. Bu kuş türlerinin önümüzdeki dönemde su seviyesinin azalmasından dolayı gölü terk etmemeleri için dua etmekteyiz," diye konuştu.
Eber Gölü'nün su seviyesindeki bu düşüş, gölde yaşayan birçok canlı türünü de tehdit ediyor. Kuşların yanı sıra, suyun azalması göldeki diğer sucul yaşam formlarını da olumsuz etkiliyor. Bu durum, gölün ekosisteminin dengesi için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Eber Gölü'nün ekolojik dengesini korumak ve kuş popülasyonunun azalmasını önlemek için acil önlemler alınması gerekiyor. Bölgedeki yetkililer ve doğa koruma uzmanları, gölün su seviyesini artırmak ve ekosistemini korumak için çalışmalar yürütüyor. Ancak iklim değişikliği ve kuraklık gibi küresel sorunlar, bu çabaları zorlaştırıyor.
Eber Gölü'nün doğal güzelliklerini ve biyolojik çeşitliliğini korumak için atılacak adımlar, hem yerel hem de küresel ölçekte önemli. Bu süreçte, doğa severlerin ve çevre koruma kuruluşlarının desteği büyük önem taşıyor.
Arun Acumsal