İki ‘Gönül’ birleşti Ege’nin yaylalarından bal aktı

Maddi imkânsızlıklardan dolayı okuyamayan ve kendisi gibi arıcılık yapan bir ailenin oğlu ile görücü usulü ile evlenen çiftçi Birsen Gönül, girişimcilik eğitimleriyle yaptığı arıcılığı markalaştırmayı başardı. Gönül, “En kaliteli balı üretmek için Ege’yi diyar diyar geziyoruz” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 24.02.2020 07:38
  • Güncelleme Tarihi : 24.02.2020 07:38
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
İki ‘Gönül’ birleşti Ege’nin yaylalarından bal aktı

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Toprağa hayat veren ve topraktan hayat alan İzmir’in kadın çiftçileri onlar. Onlar İzmir’in bereketli topraklarında saklı kalan hikâyeleriyle toprağı elleriyle yoğurup, ona can veren kadınlar. Onlar, Bayındır’dan Ödemiş’e, Seferihisar’dan Beydağ’a, Torbalı’dan Kiraz’a, İzmir’in dört bir yanında toprakla kalkan, toprakla yatan girişimci kadın çiftçiler. Her birinin yüzü, hikâyesi, yaşam mücadelesi farklı. Ancak, 4 elle sarıldıkları zenginlik aynı, ‘İzmir’in bereketli toprakları…’ Ben de bu bereketli topraklarda bir yolculuğa çıktım ve bu yolculuğumda kadın çiftçilerin sesi olmaya çalıştım. Kimisi anlattığı hikâyesiyle gözyaşını tutamadı, duygularına hâkim olamadı. Kimisi ise tırnaklarıyla kazıdığı topraktan çıkan mutluluğun verdiği gururu, bir başka gururla anlattı: “Biz topraklarımızı seviyoruz, topraklarımız bize mutluluk veriyor. Ömrüm boyunca aç kalmam bunu biliyorum. Çünkü bereketli topraklarda çiftçilik yapıyorum.”



HİKAYESİ SAKLI KALANLAR
Amacım, İzmir’in kırsal kesimlerinde yaşayan kadınların, tarımsal üretimin her aşamasında var olduğunu görünür hale getirmek. Yolculuğuma ‘İzmir’in bereketli topraklarında saklı kalan kadın çiftçiler’ adını verdim. Bu yolculuktaki ilk durağım ise Seferihisar İlçesi’nin Ulamış Köyü oldu. Ulamış’ta 15 yaşından beri arıcılık işi yapmaya başlayan kadın girişimci çiftçi Birsen Gönül var. Gönül, eşi ile birlikte 50 kovanla başladıkları arıcılık işini 400 kovana kadar çıkarmış. Kekik, mandalina, çiçek, çam, lavanta ve hayıt balı üreten Gönül’ün en büyük sıkıntısı ise ürünlerini istediği gibi pazarlayamaması. Büyük emeklerle ürettiği ballarını komisyonculara yedirmek istemeyen Gönül, pazar pazar, fuar fuar geziyor. Maddi imkânsızlıklardan dolayı okuyamadığını söyleyen Gönül, girişimciliği ve çalışkanlığıyla iki çocuğunu da okutmayı başarmış. Çantalara koyduğu ballarını pazarlarda satan Birsen Gönül, mücadelesi ve azmiyle ZEBA bal markasını kurarak markalaşmış. İzmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün girişimcilik eğitimleri sayesinde işini daha profesyonelce yaptığını da söyleyen Gönül, “İzmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün 80 kadınla 2014 yılında düzenlediği sınava girdim. Bu 80 kadın arasında ilk 50 kadın arasına girmeyi başardım” dedi.



GÖNÜL BİRLİĞİ BAŞARIYI GETİRMİŞ
Muhacir kızı olan Birsen Gönül, tıpkı soyadı gibi arıcılık işine gönül vermiş. Yıllar önce Seferihisar’ın Ulamış Köyü’ne evlenerek gelen ve atadan balcı olan Gönül’ün eşi de aynı şekilde arıcılık işi yapıyor.  Onlar için iki gönül birleşince Seferihisar başta olmak üzere Ege ovaları, yaylaları bal olup akmış. Arıcılığa 50 arı kovanı ile başlayan Gönül çiftinin, şu an 400’ü aşan kovan arısı mevcut. Bir kız bir erkek çocuk annesi Gönül Hanım, çocuklarının da kendisi gibi arıcılık yapmak istediklerini, bunun da kendisini oldukça mutlu ettiğini söyledi.



OKUYAMADIM!
Ailesinin maddi imkânsızlıkları yüzünden okuyamadığını söyleyen Gönül, görücü usulü ile evlenmek zorunda kaldığını ifade etti. Gönül, “Göçmen kızıyım, azimliyim. Ben okumayı çok istedim ancak bir türlü olmadı. Ailemin bütçesi çok kısıtlıydı, okutamadılar beni ama içimde hep bir okuma aşkı, özlemi vardı. Bunu ne zaman anlatsam duygulanırım, kendimi tutamam ağlamaya başlarım. Sonra görücü usulüyle evlendim, eşim de arıcıydı, babam da arıcıydı. Eşimin 50-60 arı kovanı vardı, bana ‘Sen de arıcı kızısın ben de arıcı oğluyum, gel beraber bu işi yapalım’ dedi. Her ne kadar tarlamız, bağımız bahçemiz de olsa biz arıcılık işini yapmaya karar verdik. İyi ki de böyle bir karar verdik. Bu işi yaptığım için hiçbir zaman pişman olmadım. Bu işi yaptığım için 2 çocuğumu da okuttum. Bu gurur bana yeter” ifadelerini kullandı.



50 KOVANDAN 400 KOVANA
Arıcılık işini geliştirmeye başladıklarını belirten Gönül, 50 kovan arı ile başladıkları işi 400 kovan arıya çıkardıklarını dile getirdi. Gönül, “Arıcılık işini geliştirmeye başladık, 50 kovan arıdan 100 kovana, 100 kovandan 200 kovana derken şu an bu sayı 400’ü aşmış durumda. İki tane çocuğum oldu. Ben okuyamadığım için, okuma özlemim olduğu için çocuklarımı okuttum. Çocuklarım her ne kadar okumuş olsalar da onların da tercihi de arıcılık oldu. Oğlum hem kendi işini yapıyor hem bize yardım ediyor, kızım tamamen bu işte bana yardımcı oluyor. İlkokul mezunuyum ama kendimi belli bir noktaya, belli bir yere getirmeye çalışmak istedim. Bunun için gece gündüz çalıştım. Arıcılık işini ilerletince Seferihisar İlçe Tarım Müdürünün tavsiyesini dinledim. Kurum bana ‘Niye markalaşma yoluna gitmiyorsunuz? Markalaşırsanız bu işten daha fazla kazanırsınız’ dedi. Ben de bu tavsiyeye uydum ve balımızı markalaştırdık. Ürettiğimiz balı yine pazarlara götürüyorduk ama bir marka ismi olmadan, el çantalarının içine koyarak pazarlarda satıyorduk. Bu tavsiyeden sonra eşimin de araştırmacı kimliğiyle işimizi geliştirdik ve markalaşma yoluna gittik. Seferihisar’a özgü bir marka yapmak istedik ama olmadı. Bizim aynı zamanda zeytinliğimiz de var. Zeytin ve zeytinyağı da üretiyoruz. Bu yüzden markamızın ismini zeytinden ZE, baldan BA hecelerini birleştirerek ZEBA koyduk” diye konuştu.
GEZİCİ ARICLIK YAPIYORUZ
Ürettikleri balların tamamen doğal olduğunu dile getiren Gönül, arılarını Ege’nin zengin ovalarında, yaylalarında gezdirerek gezici arıcılık yaptığını söyledi. Bu şekilde elde edilen balın sağlıklı ve kaliteli bal olduğunu belirten Gönül, arıcılık işine başlarken içinde başaramama korkusu olduğunu söyledi. Gönül, tek sıkıntısının da pazarlama sıkıntısı olduğunu belirtti ve ekledi: “Biz gezici arıcılık yapıyoruz. Genelde Kütahya’nın yaylalarına göç ediyoruz ama Ege’nin zengin ovalarını ve yaylalarını geziyoruz. Böylece arılarımız çok farklı bitkilerden, çiçeklerden polenler alarak zengin ve kaliteli bal üretiyor. Ürettiğimiz bu balımızı da uygu fiyatlardan satıyoruz. Gönül, “Bu işe başlarken bende başaramazsam korkusu vardı. Ancak eşimle bu yola çıktık ve markalaşarak başardık. Tek sıkıntım pazarlamada yaşadığım sıkıntı. Çünkü büyük emeklerle, bahsettiğim gibi gezdirerek elde ettiğim ürünümü istediğim gibi pazarlayamıyorum. Özellikle bir fuar olduğunda koşa koşa ürünümü satmaya götürüyorum. Aracıyla ürünümüzü pazarladığımızda aracı kazanıyor fakat ben kazanmıyor. Ben ürünümü kendim pazarlamak istiyorum arada aracı olmadan. Bunu da pazarlara, fuarlara, etkinliklere katılarak yapmaya çalışıyorum. Gücüm yettiği kadar ürünlerimi kendim pazarlayacağım.”
PAZAR PAZAR GEZERİM!
Gönül, eşi ile birlikte 50 kovanla başladıkları arıcılık işini 400 kovana kadar çıkarmış. Kekik, mandalina, çiçek, çam, lavanta ve hayıt balı üreten Gönül’ün en büyük sıkıntısı ise ürünlerini istediği gibi pazarlayamaması. Büyük emeklerle ürettiği ürünlerini komisyonculara kaptırmak istemeyen Gönül, ballarını çantada Pazar Pazar gezerek sattığını söyledi. Gönül, “Mandalina çiçeği, kekik, lavanta çiçeği balları üretiyoruz. Üründen fazla çeşit almak için gezici arıcılık yapıyoruz. Bu yüzden balımız organiktir. Doğal bal üretiyorum. Seferihisar’da organik bal üreten sertifikası alan 35 kadın içinde tek arıcıyım. Maliyetimi sattığım ürünlerimden çıkartabiliyorum ancak ben kendim balımı pazarlamasam komisyoncu pazarlarsa o zaman maliyetimi dahi karşılayamam” diye konuştu.  
BAKANLIK DESTEĞİ ALDIM
İzmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün girişimcilik eğitimleri sayesinde işini daha profesyonelce yaptığını söyleyen Gönül, “İzmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün 80 kadınla 2014 yılında düzenlediği sınava girdim. Bu 80 kadın arasından ilk 50’ye girmeyi başardım. Seferihisar Sığacık’ta Ankara’dan bakanlığa bağlı hocalar 50 kadına 10 günlük girişimcilik eğitimi verdi. Yine o yıl Tarım İl Müdürlüğünden ben ekipman desteği aldım. Bunun dışında geçen sene 35 kadın projesiyle Toprağın Kadınları projesinde yer aldım. Bu desteklerle kendimi ve ürünümü geliştirdim” dedi.

Haber Merkezi