Öğrenciler, eğitimciler ve yöneticiler… Nasıl bir eğitim?

Muhabir Rabia Aykut- Eğitim-Sen İzmir Üniversiteler Şube Başkanı Lülüfer Körükmez, İLKSES TV ekranlarında yayınlanan Sultan Gümüş Kaya ile Birinci Sayfa programına konuk oldu.

31 Mart’ta gerçekleşmesi planlanan yerel seçimlere ilişkin başkan adayları çalışmalarına start verirken; emek, kadın, meslek örgütleri de taleplerini sunmaya başladı. Özellikle eğitim alanında var olan ve çözüme kavuşmayan sorunlar gün geçtikçe daha da derinleşirken sendikaların mücadelesi ve isyanı da büyüdü. Yayında önemli mesajlar veren Başkan Körükmez, seçilecek olan başkanların tüm bu sorunlara eğilmesi gerektiğini vurguladı.

ÇOK YAYGIN BİR UMUTSUZLUK!

“Üniversite gençlerine yönelik çok yaygın bir umutsuzluktan bahsedebiliriz” diyerek konuşmasına başlayan Başkan Körükmez, “Bu umutsuzluğun birkaç ayağı var elbette ki. Çünkü eğitim başlı başına geniş bir kavram. Fakat en önemli kısımlardan bir tanesi ekonomik problemler. Son birkaç yıldır yaşadığımız ekonomik krizden bahsetmiyorum tabi ki. Konut krizi, beslenme problemleri bunlar çok önemli. Ama aynı zamanda eğitime devam edebilmeleri için, gereklilikleri yerine getirebilmeleri için ekonomik kaynakların yetersizliği de önemli. Kaynak yok, kamu bunu sunmuyor. Öyle bir süreç ki, öğrencileri okullarda tutabilmek için ya ailelerin kaynaklarının yeterli olması gerekiyor ya da okuldan vazgeçişler yaşanıyor. Bu ülke için ciddi bir problem iken aynı zamanda sadece belirli sınıfların eğitime erişebilmesine neden olup, eğitimde eşitsizliği beraberinde getiriyor. Halbuki eğitim herkes için ulaşılabilir, herkes için gerçekleştirilebilir olmalı!” eleştirisinde bulundu.

İDARECİLERE ERİŞİM GÜÇ

Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) özelinde de konuşan Başkan Körükmez, şöyle devam etti: “Yurtların da pek çok problemi var, asansör kazaları sadece bir tanesi… KYK yurtları hem fiziki koşullarıyla hem de örgütlenme biçimleriyle bir sorun yumağı. Bu sorunlar zaten vardı ama biz çok kısa dönemli bakıyoruz halbuki sürekli bakmamız gerekiyor. Nihayetinde eğitim alan çocuklar geleceğimiz. Gelecek kaygısı çok fazla. Okulu bitirseler de, bitirmeseler de nasıl bir hayat kuracaklarına dair kaygıları var. Depresif diyebileceğimiz bir süreç söz konusu. Ama bunun önemli sebeplerinden bir tanesi üniversite süresince kendilerini ne kadar var edebildikleri. Öğrencilerin temsiliyeti neredeyse hiç yok. Sözlerini söyleyemiyorlar. Taleplerini bireysel olarak yani ancak hocalarıyla, arkadaşlarıyla konuşabiliyorlar. İdarecilere erişim de artık güç.”

EV GENCİ KAVRAMI ORTAYA ÇIKTI

‘Ev genci’ kavramından söz açan Körükmez, “Öyle bir eğitim sürecinden geçiyoruz ki artık ‘evde oturan gençler’den bahsediyoruz. Maalesef ki ev genci kavramı ortaya çıktı. Gerek eğitim fakültelerinden mezun olan gençler, gerekse diğer fakültelerden mezun olanlar bırakın kendi mesleklerini yapmayı herhangi bir işi bulmakta dahi zorlanıyorlar. Dolayısıyla umutsuzluk, toplumdan kopma gençlerin de ne yazık ki kaderi haline geliyor. Daha doğrusu gençler bu umutsuzluğun birer parçası oluyor!” dedi.

Seçilecek yerel yöneticilere de seslenen Başkan Körükmez, son olarak şunları kaydetti: “Eğitimciler, öğrenciler, veliler ve eğitim mücadelesinde yer alan daha birçok kişi; yerel yöneticilerden, başkan adaylarından, seçilecek başkanlardan; demokratik şehirlerde açık erişim kanalları istiyorlar. Gerek yerel yönetimlere gerekse diğer idarecilere sesleniyoruz… Her aşamada öğrenci için, biyolojik, zihinsel ve entelektüel gereksinimler için her türlü çabayı göstermeleri ve kaynak yaratmalarını istiyoruz!”

Haber Merkezi