BASİFED, TÜRKONFED Zirvesi’ne katıldı 

İzmir iş dünyasının çatı kuruluşu BASİFED, Türkiye’nin en büyük bağımsız iş dünyası örgütü TÜRKONFED’in Ankara’daki geniş katılımlı zirvesine katıldı. 26 bölgesel ve 5 sektörel federasyonun yer aldığı toplantıda, ekonomik daralmanın reel sektörde yarattığı etkiler masaya yatırıldı. TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez firmaların doğrudan bilanço krizi yaşadığını belirtirken, BASİFED Başkanı Semiha Güneş ise küçülmeye giden firmaların iş gücü kaybı yaşadığını ve işsizliğin toplumsal huzuru tehdit eder hale geldiğini söyledi.

“Üretim kaybı ve belirsizlik, Türkiye’nin potansiyeline ket vurabilir”

İş dünyasının nabzını tutmak ve reel sektörün sahada yaşadığı sorunları tespit edip çözümler geliştirmek için Anadolu’da her yıl 50’nin üzerinde saha çalışması yaptıklarını söyleyen TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, “Türk iş dünyası artık sadece yavaşlama değil, doğrudan bir bilanço kriziyle karşı karşıya. Talep daraltıcı politikaların ilk etkisi hane halkında hissedildi; şimdi bu basınç firmaların bilançolarına da yansıyor. Anadolu'da, yatırım eğiliminde keskin bir düşüş, istihdamda daralma ve tedarik zincirinde çözülme belirtilerini çok net görüyoruz. Finansmana erişim sorunumuzu dile getirmek artık malumun ilamı anlamına geliyor. Faizler, döviz ve teminatlarla ilgili kaygılar sürüyor. Bu tablo, geçici bir durumun ötesinde yapısal bir sinyal olarak karşımıza çıkıyor. Üretim çarklarında ivme kaybı ve süregelen belirsizlik ortamı, uzun vadede Türkiye’nin potansiyeline ket vurma ihtimali doğuruyor” diye konuştu.

“Firmalar küçülüyor, sosyal boyutu ıskalamamak lazım”

BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Semiha Güneş ise toplantı sonrasında yaptığı değerlendirmede, önceki dönemlerde firmaların Pazar payını koruma, olanı muhafaza etme politikası ile süreci atlatmaya çalıştığını belirterek, artık bu aşamanın da geçildiğine dikkat çekti. 
Ekonomik daralmanın artık yalnızca yatırım iştahını değil, doğrudan üretim gücünü ve istihdamı hedef aldığının altını çizen BASİFED Başkanı Güneş, “Küçülmeye giden firmalar, kaçınılmaz olarak işgücü kaybı yaşıyor. Bu durum, yalnızca ekonomik bir mesele değil; işsizliğin artması, toplumdaki huzursuzluğu derinleştirecek, toplumsal barış üzerinde de ciddi riskler yaratacaktır” uyarısında bulundu. 
Kayıt dışılıkla, genç işsizlikle ve üretimden uzaklaşan bir iş gücü ile karşı karşıya olduklarını vurgulayan Güneş, “Dolayısıyla bugün konuştuğumuz şey, sadece firmaların ekonomik darboğaz ile mücadelesi değil; sosyal yapının, ekonomik adaletin ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin de tehdit altında olmasıdır. O yüzden ekonomi politikalarının artık yalnızca rakamsal değil, sosyal etkileri de hesaba katarak yeniden kurgulanması gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.