- Ekonomi
- 08.10.2025 12:24
İzmir Ticaret Borsası Başkan Yardımcısı Bülent Uçak, Ege’de pamuk ekim alanlarının yüzde 18,5 azaldığını belirterek, 2025/26 sezonunda mahlıç üretiminin 189 bin tondan 160 bin tona düşeceğini ve sektör krizinin derinleştiğini ifade etti
KEMAL ÖZKURT / Ege Bölgesi’nde pamuk ekili alanların belirlenmesi ve rekolte tahminine ilişkin çalışmalar tamamlandı. İzmir Ticaret Borsası koordinasyonunda yürütülen çalışmalarda, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü ile yapılan protokol kapsamında, İzmir Ticaret Odası, Ege İhracatçı Birlikleri, Manisa, Aydın ve Söke Ticaret Borsaları ile Tariş Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifleri Birliği iş birliği yaptı. Pamuk üretim alanları ve rekolte tahminine ilişkin elde edilen sonuçları paylaşan İzmir Ticaret Borsası Başkan Yardımcısı Bülent Uçak, “2025/26 sezonu Ege Bölgesi rekolte tahmin sonuçlarıgöre; bir önceki sezona göre bölgemizde pamuk ekim alanlarının yüzde 18,5 Oranında azalarak 94 bin hektara düştüğü tahmin edilmiştir. Ortalama kütlü veriminin geçen yıla göre yüzde 3,9 artarak dekarda 437 Kilogram olması beklenmektedir. Buna göre kütlü üretiminde rekoltenin 410 Bin ton olacağını öngörüyoruz.Yeni sezonda çırçır randıman oranının yüzde 39 olacağı ve bu randıman oranı ile mahlıç pamuk üretiminin 160 bin ton olacağı tahmin edilmektedir” dedi. SonuçlarIN son üç aylık saha ve laboratuvar çalışmaları sonuçlarında hesap edildiğini söyleyen Uçak, son günlerde yaşanan ve hasat süresince yaşanabilecek iklim koşullarına göre rekoltede kalite ve verim kaybı ortaya çıkabileceğini ifade etti.
Pamuk sektörünün en kötü sezonlarda birini geçirdiğini belirten Uçak, “Bunca yıllık kariyerimde şahit olduğum en kötü yıllardan ve en kötü sezon başlangıçlarından birini yaşadığımızı görüyorum.Pamuk için yıllardır aynı ifadeler kullanılıyoruz. Stratejik ürün, beyaz altın, binlerce ailenin ekmek teknesi, sanayinin, tekstilin ve ihracatın bel kemiği… Evet, bunların hepsi doğru.Ancak artık bu sözlerin gerçekte hiçbir karşılığı kalmadı.Çünkü ne üretim zincirinde ne de tedarik zincirinde kimse mutlu değil.Üretici emeğinin karşılığını alamıyor, çırçır işletmeleri ayakta kalmakta zorlanıyor, tüccar ve iplikçiler büyük baskı altında. Sektörün bütün paydaşları aynı kaderi paylaşıyor ve birlikte kaybediyoruz. Ortada ne kazanç var ne umut ne de sürdürülebilirlik. Bu şartlarda pamuk üretiminin ve ticaretinin geleceği maalesef pek de parlak değil.Sektör, artık sadece geçmişin başarı hikâyelerine tutunuyor; geleceğe dair somut bir plan ve güvence yok. Eğer acilen yapısal önlemler alınmazsa, pamuk üretimi ve ticareti ciddi bir risk altında kalacak. Bu nedenle, rekolte rakamlarını değerlendirirken, sektörün bütünsel sorunlarını da göz önünde bulundurmak zorundayız” dedi.
Pamuk sektörü adeta bir çıkmazın içine sürüklendiği ifade eden Uçak, “Ülkemizde yüksek enflasyon kısmen kontrol altına alınmış olsa da yarattığı tahribat hâlâ çok ağır bir şekilde hissediliyor.
Pamuk değer zincirinin her aşamasında maliyetler gün be gün artarken, sanki bu enflasyon pamuk sektörünü teğet geçmiş gibi fiyatlar yerinde saydı, hatta bazı dönemlerde geriye gitti. Durum sandığımızdan çok daha ciddi.2024 yılında pamuk üretiminin ortalama maliyeti 28–32 TL civarındayken, bu yıl verim farklılıklarına bağlı olarak 40 TL bandına kadar yükseldi. Yani üretici, yüzde 30’ un üzerinde bir maliyet artışıyla karşı karşıya kaldı. Üstelik kuraklığın ve su kıtlığının etkisi de eklenince ekimler önemli ölçüde azaldı. Diğer taraftan mevcut yağışlar henüz toplanmamış olan pamuğun kalitesine muhakkak ki olumsuz etki edecek.41 renk pamuk salon fiyatlarının geçen sezon ortalama 59 TL idi; yeni mahsul 41 renk henüz işlem görmemiş olsa da ismen olarak açıklanan fiyatlar 67 TL bandında dolanıyor. Fiyatlar artmış gibi gözüküyor ancak üretim maliyetine kıyasla yeterli bir fiyat artışı söz konusu değil. Diğer taraftan, aynı dönemde yüzde 27’lik önemli bir artışla 971 bin tonun üzerinde pamuk ithal ettik. Üretici pahalıya üretirken, pamuk yurt dışında daha düşük fiyata satılıyor; piyasayı ise ucuz ithalat dolduruyor. Tüketim yüksek, ama üreten kazanamıyor” diye belirtti.
Rekolte tahmin çalışmalarının yapımına ilişkin açıklamalarda bulunan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Prof. Dr. Mustafa Bolca, sahada gözlemledikleri en önemli değişimin pamuk ekili alanların düşerek çiftçinin tarlasına ya ayçiçeği ektiğini ya da boş bıraktığını ifade etti. Öte yandan en büyük sorunların başında tarlaların ortasında lokal çoraklaşmış alanlar olduğunu ifa eden Bolca, “Bu durum verimi oldukça düşürüyor. Bu sorunun oluşumun başında Salma sulama var. Özellikle denize yakın Söke Menemen gibi bölgelerde deniz suyunun sızmasından dolayı şu buharlaşıp gidiyor tuz kristalleri tarlada kalıyor ve bitki yetişmiyor” dedi.
Kaynak : HABER MERKEZİ