- Ekonomi
- 21.07.2025 16:52
Sayfa Yükleniyor...
Resmi rakamlarla halkın yaşadığı hayat pahalılığı uyuşmayınca, ENAG verileri gündeme oturdu. Peki ENAG nedir, nasıl çalışır ve neden bu kadar konuşuluyor?
Türkiye’de ekonomik göstergelerle günlük yaşam arasındaki makas giderek açılıyor. Resmi enflasyon rakamları ile halkın pazarda, markette yaşadığı fiyat artışları birbiriyle örtüşmeyince, güvenilir ve bağımsız kaynaklara duyulan ihtiyaç daha da belirgin hale geliyor. İşte tam da bu noktada devreye giren bir oluşum var: ENAG – Enflasyon Araştırma Grubu.
2020 yılında kurulan ENAG, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı resmi enflasyon verilerine karşı, farklı ve akademik bir yöntem sunma amacıyla yola çıktı. Herhangi bir devlet kurumu ya da ticari yapıdan bağımsız olan bu oluşum, fiyat değişimlerini doğrudan sahadan ve gerçek zamanlı olarak izleyerek alternatif bir TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) ortaya koyuyor.
ENAG’ın hazırladığı veriler, sıklıkla TÜİK’inkinden çok daha yüksek enflasyon oranlarını işaret ediyor. Bu durum da, ekonomik gerçekliğini resmi rakamlarla bağdaştıramayan vatandaşların dikkatini bu bağımsız platforma yönlendiriyor.
Bu akademik inisiyatifin mimarı ve kamuoyundaki sesi, ekonomi profesörü Prof. Dr. Veysel Ulusoy. Ulusoy, enflasyon hesaplamalarında şeffaf ve dinamik bir model benimsediklerini, verilerin sahadaki gerçek fiyat hareketlerinden beslendiğini sık sık vurguluyor. ENAG’ın amacı; istatistik oyunlarından uzak, doğrudan halkın yaşadığı ekonomik baskıyı sayılarla görünür kılmak.
ENAG, temel gıda maddelerinden ulaşıma, konuttan eğitime kadar yüzlerce kalem ürünü izlemeye alıyor. Fiyat hareketleri günlük olarak dijital ortamda toplanıyor ve her ayın başında kamuoyuyla paylaşılıyor. Bu yöntem, sabit gelirli vatandaşlar için daha hissedilir ve gerçekçi bir tablo sunuyor.
Örneğin; bir memurun maaş zammı, resmi enflasyona göre belirlense de, ENAG’ın açıkladığı veriler, alım gücündeki düşüşü çok daha net biçimde ortaya koyabiliyor.
ENAG, yalnızca akademik çevrelerin ya da muhalif politikacıların başvurduğu bir kaynak olmaktan çıkıp, toplumun geniş kesimlerince referans alınan bir göstergeye dönüştü. Her yeni veri açıklandığında, sosyal medyada, haber bültenlerinde ve ekonomi yorumlarında ENAG rakamlarına ayrı bir parantez açılıyor.
Muhalefet partileri ENAG ile TÜİK verilerini karşılaştırarak iktidarı eleştirirken, hükümet çevreleri ise resmi istatistiklerin tek geçerli kaynak olduğunu savunuyor. Bu zıtlaşma, ENAG’ı sadece bir ekonomik analiz platformu olmaktan çıkarıp, siyasetin de sıcak gündemine taşıyor.
Kısaca söylemek gerekirse; ENAG, Türkiye’de “resmi” ile “hissedilen” arasındaki uçurumu ölçmeye çalışan bir pusula… Vatandaşın cüzdanında yaşadığı gerçekliği grafiklere döken, istatistiği sokakla buluşturan bağımsız bir pencere.
Ekonominin derinleşen tartışmaları içinde ENAG’ın etkisi artarak sürerken, önümüzdeki süreçte bu oluşumun daha fazla ses getirmesi ve veri güvenilirliği tartışmalarının merkezine yerleşmesi kuvvetle muhtemel.