- Ekonomi
- 26.07.2025 09:48
Sayfa Yükleniyor...
İTB Başkanı Kestelli, tüm uyarılarına rağmen üretimdeki zorlukların arttığını, firmaların ise hem kârlılık hem de dayanıklılık açısından gerilediğini ifade etti
KEMAL ÖZKURT - İzmir Ticaret Borsası (İTB) Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer idaresinde, Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ve borsa üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. Toplantıda konuşan Kestelli, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal sorunlarına dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Kestelli, konuşmasında pandemiden bu yana yaşanan ekonomik kırılmalara ve Türkiye’nin giderek derinleşen maliyet krizine değinerek, “Pandemi ve ardından gelen jeopolitik gelişmeler önemli sarsıntılar yarattı. Ancak bugün karşı karşıya olduğumuz maliyet krizini, yalnızca bu etkenlerle açıklamak artık mümkün değil. Yüksek enflasyon, uzun yıllarda elde edilen tüm kazanımları tek tek aşındırıyor. Ekonomide kelebek etkisini her alanda görüyoruz” dedi.
Üç yıldır uygulamaya çalışılan rasyonel ekonomi politikalarının, fiyatlama davranışlarındaki bozulma ve bölgesel belirsizlikler nedeniyle yeterince etkili olamadığını ifade eden Kestelli, "Bu zorlu süreçten Türkiye’nin üretim gücünü minimum hasarla çıkarmanın çok kritik olduğunun altını üç yıldır çiziyoruz.Ancak geldiğimiz noktada tarımsal üretimde zorlukların derinleştiğini, her cephede kârlılığın aşındığını, rekabetçiliğimizin gerilediğini ve şirketlerimizin finansal dayanıklılığının zayıfladığını görüyoruz.Ekonomide kelebek etkisini her alanda görüyoruz. Örneğin tekstil gibi sektörlerde yaşanan sıkıntılar, dönüp pamuk üreticisini vuruyor. Bu saptamaları elbette enseyi karartalım diye dillendiriyor değiliz.Türkiye, bunun gibi onlarca zorluğun içinden her defasında daha da güçlenerek çıktı.Bu sıkıntıların da biteceğine ve aydınlık günlere çıkacağımıza inancımız tam. Merkez Bankası’nın dün attığı adımın, yeni bir dönemin ilk adımı olmasını temenni ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Konuşmasında mevcut sıkı para politikalarının reel sektör üzerindeki etkilerine de değinen Kestelli, artan faiz oranlarının yalnızca yatırım değil, işletme sermayesi açısından da ciddi bir engel oluşturduğunu belirtti. “Krediye ulaşabilen firma sayısı sınırlı, özellikle KOBİ’ler için finansman neredeyse bir lüks haline geldi” diyen Kestelli, sahadan gelen verilerin üretimde yavaşlama, istihdamda daralma ve güven endekslerinde gerilemeye işaret ettiğini söyledi. Bu ortamda, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde hayata geçirilen TOBB Nefes Kredisi uygulamasının önemine dikkat çeken Kestelli, “KOBİ’lerimiz için adeta bir can suyu olan bu krediye üyelerimizden 42’si şimdiye kadar başvurdu. Uygulamayı başlatan TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu’na teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Konuşmasında OECD ve FAO’nun “2025–2034 Tarımsal Görünüm Raporu”na da değinen Kestelli, önümüzdeki 10 yılda tarımsal tüketimin yüzde 13, üretimin ise yüzde 14 artmasının beklendiğini aktardı. Artışın büyük kısmının düşük ve orta gelirli ülkelerden kaynaklanacağını vurgulayan Kestelli, “Ancak bu artışla birlikte sera gazı emisyonlarında da yüzde 6’lık bir yükselme öngörülüyor. Verimlilik artışı sayesinde üretim başına düşen karbon oranı azalacak” bilgisini paylaştı. Raporun öne çıkardığı dört politika başlığını da sıralayan Kestelli, küçük üreticilerin kapasite geliştirmesinin, düşük maliyetli çevre dostu teknolojilerin yaygınlaştırılmasının, gıda israfının azaltılmasının ve ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasının altını çizdi. "Önümüzdeki on yıl boyunca üretimi artırırken çevresel sürdürülebilirliği de sağlamak zorundayız. Bu ikili sorumluluk, tüm paydaşlar için ciddi bir sınav olacak” dedi.
Üzüm İşlem Salonuna artık numune gelmediğini ve borsanın her geçen gün değerini kaybettiğini söyleyen İTB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İlhan Zincircioğlu, "Ben 1978’den beri borsadayım; son alımımla birlikte 47 yıldır devam ediyorum. Ancak Maalesef borsamızın Üzüm İşlem Salonu'nda herhangi bir işlem yapılmıyor ve elimizden geleni yapmamıza rağmen bir sonuç alamıyoruz.Birkaç sene önce bütün ihracatçı firmaları dolaştık. Kendilerinden, en azından az da olsa, ürünün bir kısmını borsada işlem görmesi için getirmelerini rica ettik. Borsadaki fiyat derinliğinin devam etmesi için bunu çok istedik. Ama gel gelelim, maalesef bir netice alamadık. Bunun yanında, ihracatçı firmalarımızın talebi ve ricası doğrultusunda, onlara yakın bir yere taşınmayı, birlikte ortak bir çözüm üretmeyi düşündük. Ama maalesef bir neticeye ulaşamadık. İşlem olmuyor ama ne yazıktır ki üreticiler bizi CİMER'e şikayet ediyorlar, fiyat açıklanmıyor diye. Olmayan bir şeyin fiyatı açıklanamaz. Bizim borsadaki iki salonumuz da maalesef işlem görmüyor. Ama bir şekilde aşacağız. Zaman değişiyor, şartlar değişiyor, bu şartlara uymak mecburiyetindeyiz. Dolayısıyla önümüzdeki aylarda bu durumun oranı işlere yansıyacak" dedi.