Kestelli: Meclisten zeytin dostu bir karar bekliyoruz

İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, zeytinliklerin madenciliğe açılmasını içeren torba yasa hakkında yaptığı açıklamada tarımın korunmasının “insanlık borcu” olduğunu vurgulayarak, TBMM'den zeytin dostu bir karar alınmasını beklediklerini ifade etti

  • Oluşturulma Tarihi : 24.06.2025 19:06
  • Güncelleme Tarihi : 24.06.2025 19:06
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kestelli: Meclisten zeytin dostu bir karar bekliyoruz haberinin görseli

KEMAL ÖZKURT/ İzmir Ticaret Borsası (İTB) Haziran Ayı Olağan Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer idaresinde, Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ve borsa üyelerinin katılımıyla gerçekleşti.

Geçtiğimiz günlerde iktidar tarafından meclise sunulan “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" içinde bulunan zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören 11. madde hakkında eleştirilerde bulunan Kestelli, "Pandemi, küresel iklim krizi, savaşlar ve tarım ürünleri fiyatlarındaki aşırı dalgalanmalar gıda güvencesinin ne kadar önemli olduğunu tüm dünyaya bir kez daha hatırlattı. Bu nedenle tarım ve gıda üretimini koruyucu ve destekleyici uygulamalardan ödün verme lüksümüz bulunmuyor. TBMM Genel Kurulu’nda sağduyulu bir yaklaşımla tartışılmasını ve zeytin dostu bir karar alınmasını beklediğimizi ifade etmek istiyorum" dedi. 

SADECE ZEYTİNLİKLER TEHLİKEDE DEĞİL 

İlgili kanun teklifinin daha önce 10 kez reddedildiğini hatırlatarak TMMB'den zeytin dostu bir karar çıkmasını beklediklerini söyleyen Kestelli, "Dengeli ve sürdürülebilir kalkınma, kadim dünyanın kültür mirası olan bu topraklar için bir insanlık borcu, bir zorunluluk. Dolayısıyla tarımı, sanayisi, turizmi, madenciliği ile her alanda bir gelişmişlik çizgisi yakalamamız önemli ama bunu, bu toprakların ruhuyla oynamadan başarmamız çok değerli.Kamuoyunda her ne kadar zeytinlik alanlar önce çıksa da orman alanları, korunan alanlar ve mera alanlarının da maden kullanımına açılmasının kolaylaştırılması da kanun teklifinde yer alıyor. Pandemi, küresel iklim krizi, savaşlar ve tarım ürünleri fiyatlarındaki aşırı dalgalanmalar gıda güvencesinin ne kadar önemli olduğunu tüm dünyaya bir kez daha hatırlattı. Bu nedenle tarım ve gıda üretimini koruyucu ve destekleyici uygulamalardan ödün verme lüksümüz bulunmuyor. 2000 yılından sonra verilen destekler ile zeytin ağaç varlığımız 90 milyondan 204 milyona yükseldi ve 2024 yılında zeytin üretimimiz tarihi bir rekor kırdı. Bu gelişmeler sonucunda İspanya’nın ardından dünyanın ikinci büyük zeytin ve zeytinyağı ülkesi konumuna ulaştık. Daha önce 10 kez reddedilen, 11. defa gündeme gelen ve Komisyondan geçen kanun teklifinin, TBMM Genel Kurulu’nda sağduyulu bir yaklaşımla tartışılmasını ve zeytin dostu bir karar alınmasını beklediğimizi ifade etmek istiyorum" diye konuştu. 

BARIŞÇIL ÇABALARI YOĞUNLAŞTIRMALIYIZ

İran - İsrail savaşında Türkiye'nin barışa yönelik çabalarını arttırması gerektiğini vurgulayan Kestelli, "Bu bölgede çatışma ve istikrarsızlık yaratan her gelişme, ülkemize ve insanımıza çok daha ağır bir fatura yüklüyor.Onbeş yıldır üstlendiğimiz göçmen yükünün derinleşme tehlikesi bir yana; Petrol fiyatlarındaki artışın getireceği ilave maliyet, kurlarda yaşanacak dalgalanma, turizm gelirinde olası düşüş, İran’la ülkemiz lehine olan 6 milyar dolarlık dış ticaretin baltalanması ve bölgede büyüyen istikrarsızlığın getirdiği güvensizlik gibi jeopolitik riskler, ekonomide zaten kurmakta zorlandığımız dengeyi olumsuz etkileyecektir.Bu nedenle Türkiye’nin barışa dönük çabalarını yoğunlaştırması elzemdir" dedi. 

TEMEL ÜRÜNLERDE ZOR BİR YIL OLACAK 

Temel gıda ürünlerinde zor bir yıl beklediklerini söyleyen Kestelli, " Yaşanan kuraklığın tarla bitkilerine olan olumsuz etkisi TMO tarafından geçtiğimiz hafta yayınlanan hububat ve bakliyat ürünlerinin değerlendirildiği raporda net bir şekilde ifade edildi. Ülke genelinde verim kaybının normale göre arpada yüzde 25-30, buğdayda yüzde 15-20 arasında olacağı öngörülüyor. Ekiliş döneminden itibaren yetersiz kalan yağış miktarı, hava sıcaklıklarının yüksek seyretmesi ve bazı bölgelerdeki don hadisesi verim miktarlarını olumsuz etkiledi. Orta ve Batı Anadolu, Marmara ve Karadeniz Bölgelerinde yüzde 15-20, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yüzde 15-30,Doğu Anadolu Bölgesinde yüzde 20-30, Akdeniz Bölgesi'nde ise yüzde 15-50 civarında gerçekleşeceği öngörülüyor. Bölgemizde ise üretim sezonu boyunca alınan yağışların etkisiyle cüzi verim kaybı bekleniyor. 16 Haziran itibarıyla hasadının yüzde 95’i tamamlanan kırmızı mercimekte üreticilerin alternatif ürünlere yönelmesi ve kuraklığın etkisine bağlı olarak verim ve kalitede yaşanan olumsuzluklar rekoltenin ciddi oranda düşmesine neden olmuştur. Hasadının Temmuz ayında başlaması beklenen nohutun ekim alanlarında bir miktar artış olsa da önümüzdeki günlerde beklenen yağışların gerçekleşmemesi durumunda hem kalitede hem de verimde olumsuzluklar yaşanacağı ve rekoltenin olumsuz etkilenebileceği değerlendirilmektedir. Özetle, temel ürünlerde zor bir yıl bizi bekliyor" ifadelerini kullandı. 

 

 

Kabul Ediyorum
İlkses Gazetesi olarak sistemimizde sadece sizin izinleriniz doğrultusunda bilgilerinizi kullanıyoruz. Detaylı Bilgi cookie script