- Ekonomi
- 13.04.2025 16:01
İzmir’de düzenlenen Melek Yatırımcılık Zirvesi, girişimciliği desteklemek amacıyla melek yatırımcılar ve girişimcileri bir araya getirerek, finansal katkı ve stratejik rehberlik sağlamak için önemli adımlar attı
KEMAL ÖZKURT / İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) iş birliğiyle düzenlenen Melek Yatırımcılık Zirvesi, İzmir Ticaret Odası’nda gerçekleştirildi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İzmir İl Genç Girişimciler Kurulu ve EGİAD Melekleri’nin koordinasyonunda gerçekleşen zirveye, iş dünyasından çok sayıda yatırımcı, girişimci, akademisyen ve sivil toplum temsilcisi katıldı. Etkinlikte melek yatırımcılığın Türkiye’deki gelişimi, girişim ekosistemine katkısı ve özellikle tarım teknolojileri gibi stratejik alanlardaki potansiyeli ele alındı. Konuşmacılar girişimciliğin sadece finansal destekle değil, bilgi, deneyim ve stratejik rehberlikle güçlendiğini vurgulayıp, melek yatırımcılığın geleceği şekillendiren ana dinamiklerden biri olduğuna dikkat çekti.
Yatırımcılık programının yalnızca finansal bir katkıdan ibaret değil, aynı zamanda bilgi, tecrübe ve güçlü iş ağlarının erken aşamadaki girişimlerle buluşmasını sağlayan benzersiz bir destek modeli olduğunu belirten Ege Genç İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı, “Genellikle girişimcilik yolunun başında olan ancak yüksek potansiyel taşıyan girişimlere yapılan bu yatırımlar, deneyimli iş insanlarının vizyonuyla birleştiğinde dönüşüm yaratır. Mevzuatımızda ‘bireysel katılım yatırımcısı’ olarak tanımlanan melek yatırımcılar, ekosistemimizin başlıca itici güçlerindendir. Günümüzde melek yatırımcılığın önemi tartışmasız bir gerçek. Yeni kurulan şirketlerin en büyük ihtiyacı çoğu zaman bir “ilk inanan”dır. Melek yatırımcılar, bu ilk inançla ve risk alabilme cesaretiyle devreye girerek girişimlerin önünü açar. Finansal desteklerinin yanı sıra sağladıkları mentorluk, stratejik rehberlik ve bağlantılar; girişimlerin başarısızlık riskini azaltır, onları ayakta tutar ve sürdürülebilir başarıya taşır. Teknoloji girişimciliğinde melek yatırımcıların rolü hayati önem kazanıyor. Büyük inovasyonlar artık dev Ar-Ge merkezlerinden çok, genç girişimcilerin hayal gücünden doğuyor. Ar-Ge ve inovasyonun finansmanında da melek yatırımcılık, katalizör etkisi yaratıyor. Ayrıca bölgesel kalkınma açısından da kritik bir rol üstleniyor. Girişimcilik sadece büyük şehirlerle sınırlı kalmamalı; Anadolu’nun dört bir yanındaki fikirler, doğru destekle güçlü işletmelere dönüşebilir. Böylece istihdam artar, ekonomik dengesizlikler azalır. İnandığımız bir husus daha var. Geleceğimiz olan gençleri daha iyi anlayabilmek ve iş dünyasında kuşaklar arası iletişimi koruyabilmek için melek yatırımcılık mükemmel bir fırsat. EGİAD olarak gençlerimizin başta girişimcilik olmak üzere kendilerini geliştirecek fırsatlar yakalamalarına ve güçlü ağlar kurmalarına olanak sağlamak için katkı sunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Tarımın melek yatırımcılar için önemli fırsatlar sunduğunu ifade eden İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “İklim krizinin etkilerini, azalan tarım alanlarını, hızla tükenen su kaynaklarını ve yaşlanan tarım nüfusunu göz önüne aldığımızda, bu talebe nasıl cevap verebileceğimiz sorusu ile yüz yüze kalıyoruz. Bu sorunun cevabı; yeni teknolojilerin kullanımında, yeni fikirlerde ve bu fikirlerin hayata geçirilmesini hızlandıracak sermayede gizli. Yani tarım, melek yatırımcılar için eşsiz bir vaha özelliği taşıyor. Çünkü tarım, insanlığın temel gıda ihtiyacını karşılamasının yanı sıra ekonomiye, istihdama ve sürdürülebilirliğe büyük katkılar sağlayan stratejik bir sektör.Geleneksel tarım yöntemlerinde de, akıllı tarım uygulamalarında da her yeni gün bir inovasyonla, gelişen teknolojiyle, bağlı çözümlerle karşılaşıyoruz. Bu değişim ve dönüşüm, beraberinde finansman ihtiyacını da getiriyor. Bu noktada tarım ve gıda girişimlerine destek sağlayan melek yatırımcıların daha çok devreye girmesi gerekiyor. Son yıllarda melek yatırımcı ağları ve devlet destekleri sayesinde tarım ve gıda girişimlerine olan ilginin yeterli olmasa da arttığını görmekten memnunuz. Borsa olarak projelendirip hayata geçirdiğimiz İzmir Tarım Teknoloji Merkezi’nin bu alanda çok önemli görevler üstleneceğine inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde, özellikle su tasarrufu, otonom tarım ve biyoteknoloji alanlarında büyük gelişmeler yaşanacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Ülkemizin de bu büyük değişim ve dönüşümden geri kalmaması gerekir. Küresel rekabetteki yerimizi ve gücümüzü koruyabilmemiz buna bağlı. Elbette bu çok kolay değil. Ama yatırım yapacaklar için son derece bakir, yüksek gelir potansiyeline sahip bir alan olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz” dedi.
Dünyada melek yatırımcılığa verilen destekleri örnek gösTürkiye’de de aynı destekler konusunda beklenti içinde olduklarını söyleyen Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “Bugün dünyada melek yatırımcılığı teşvik etmek amacıyla çok önemli destekler veriliyor. Bunların başında da vergi avantajları geliyor. Bizim hükümetimizin de bu konuda, özellikle melek yatırımcıları ve girişimcileri desteklemesi, vergisel kolaylıklar sağlaması ve yabancı sermayenin Türkiye’ye girişini kolaylaştıracak adımlar atması son derece önemlidir. Maliye Bakanlığımızdan gelen çok değerli bürokratların da bu konuda bizlerle bazı müjdeler paylaşacağını umut ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 2030 Sanayi ve Teknoloji Strateji Raporu’nda yer alan girişim sermayesi fonları, kitle fonlaması, etki yatırımcılığı ve melek yatırımcılık gibi başlıklar son derece önemlidir. Bu başlıkların altı doldurularak sistemin hızlıca piyasaya entegre edilmesi, hepimiz için faydalı olacaktır” açıklamalarında bulundu.
OLMAMIZ GEREKEN KONUMDAN UZAĞIZ
Gençleri İzmir'de tutmak, hayallerinin büyümesini ve gerçekleşmesini sağlamak adına daha çok bir araya gelinmesi ve fikirlerinin daha çok dinlenilmesi gerektiğini vurgulayan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “Girişimciliğin, ekonomik bir faaliyetin ötesinde, bir ülkenin, bir kentin kendine olan inancını ve özgüvenini gösterdiğine inanıyorum. Bu anlamıyla girişimcilik, aynı zamanda bir geleceği tasarlama ve kurma biçimi olarak da tanımlanabilir. Melek yatırımcıların ise, ticari bir fikre erken aşamada sermaye koymaktan çok, stratejik bir yol arkadaşlığı yapmak anlamına geldiğini görüyoruz. Melek yatırımcı; gencin heyecanına ortak olan, bilgisini, tecrübesini yol arkadaşlığına dönüştüren bir mentorluk anlayışını temsil etmektedir. Bugün gençlerimiz daha duyarlı, daha teknoloji ve etki odaklı düşünüyor. Yalnızca bir ürün satmak değil, bir problemi çözmek istiyorlar. Bugün ne yazık ki melek yatırımcılık alanında olmamız gereken konumda olduğumuzu söyleyemiyoruz. Ülkemiz genelinde melek yatırımcı lisanslarının 770’i İstanbul’da, 107’si Ankara’da, sadece 57’si ise kentimizde bulunuyor. Halbuki İzmir, köklü ticaret kültürü ve aile şirketleri yapısıyla melek yatırımcılığın dayanışma modeline oldukça uygun bir şehir. Aile şirketlerimiz yalnızca mal ve hizmet üretmiyor; aynı zamanda bilgi, deneyim ve değer aktarımı da yapıyor. Mentörlük İzmir’in genlerinde var. Bu kültürü yeniden tanımlamamız değil, yeniden harekete geçirmemiz gerektiğine inanıyoruz” diye belirtti.