- Ekonomi
- 12.06.2025 16:18
Yargıtay, kullanılmayan yıllık izin ücretlerinin tahsilinde uygulanacak zaman aşımı süresiyle ilgili yeni bir içtihat oluşturdu. Artık geçmişe dönük izin alacaklarında 5 yıllık süre geçerli olacak.
Kullanılmayan yıllık izin ücretlerinin tahsilinde hangi zaman aşımı süresinin geçerli olacağı, uzun zamandır işçi ve işverenler arasında tartışma konusu olmaya devam ediyordu. Habertürk yazarı Ahmet Kıvanç’ın haberine göre, Yargıtay bu konuda yeni bir içtihat değişikliğine giderek kafa karışıklığını giderdi.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, daha önce 2012 ile 2017 yılları arasında sona eren iş sözleşmeleri için 10 yıllık zaman aşımı süresini esas alıyordu. Ancak iş davalarına bakan dairelerin 2020 yılında birleştirilmesinin ardından bu yaklaşım yeniden gözden geçirildi. Alınan yeni karara göre, bu yıllara ait kullanılmamış yıllık izin ücretlerinde de artık 5 yıllık zaman aşımı uygulanacak.
Ahmet Kıvanç’ın haberine göre, 1 Temmuz 2012’den önce yıllık izin ücretlerinde zaman aşımı süresi 5 yıl olarak uygulanıyordu. Ancak bu tarih itibarıyla yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanunu ile birlikte süre 10 yıla çıkarılmıştı.
Fakat 25 Ekim 2017 tarihinde yürürlüğe giren İş Mahkemeleri Kanunu, işçi alacakları için zaman aşımı süresini tüm alacak türlerinde 5 yıla düşürdü. Kanuna eklenen geçici maddeye göre, 25 Ekim 2017’den önce başlamış olan zaman aşımı süreleri, eski düzenlemeye göre işlemeye devam edecek. Ancak süresi henüz dolmamış alacaklarda, kalan zaman 5 yılı aşıyorsa yeni yasal düzenleme geçerli olacak.
İş Kanunu’na göre, işçinin kullanmadığı yıllık izinlerin ücretinin ödenebilmesi için iş sözleşmesinin sona ermesi gerekiyor. Bu ücret, işçinin işten ayrıldığı tarihteki brüt ücreti üzerinden hesaplanıyor ve zaman aşımı süresi de o tarihten itibaren işlemeye başlıyor.
İşçinin ayrılış şekli bu konuda bir fark yaratmıyor. Çalışan ister kendi isteğiyle işten ayrılsın, ister işveren tarafından haklı nedenle işten çıkarılsın, kullanılmamış yıllık izinlerin ücreti ödenmek zorunda.
Yargıtay’ın içtihat değişikliği, hem çalışanların yasal haklarını arama sürecini hem de işverenlerin sorumluluklarını yeniden şekillendiriyor. Ahmet Kıvanç’ın haberinde dikkat çektiği üzere, çalışanların hak kaybı yaşamamak için zaman aşımı süresini yakından takip etmesi büyük önem taşıyor.