Özgener’den faiz tahmini; “Yıl sonunda yüzde 30’a iner”

İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener Mahmut Özgener, Merkez Bankası’nın faiz indirimi sürecine dikkat çekerek, yıl sonunda politika faizinin yüzde 30’a kadar ineceğini beklediklerini söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 29.01.2025 18:51
  • Güncelleme Tarihi : 29.01.2025 15:54
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Özgener’den faiz tahmini; “Yıl sonunda yüzde 30’a iner”

KEMAL ÖZKURT - İzmir Ticaret Odası (İZTO) ocak ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkanı Selami Özpoyraz idaresinde, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve meclis üyelerin katılımıyla gerçekleşti. Toplantıda ekonomi gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özgener, Merkez Bankası’nın faiz indirimi sürecine dikkat çekerek, yıl sonunda politika faizinin yüzde 30’a kadar düşmesini beklediklerini söyledi. “Merkez Bankası, geçtiğimiz hafta faiz oranını yüzde 45’e çekti. Mart ayına kadar veriye dayalı hareket edilmesi beklenirken, politika faizinin Haziran’da yüzde 38’e, yıl sonunda ise yüzde 30’a inmesini öngörüyoruz” diyen Özgener, enflasyonda yılın ilk aylarında dalgalanma yaşanabileceğini ancak ilerleyen süreçte düşüş trendine girileceğini ifade etti.

YIL SONU FAİZ BEKLENTİSİ YÜZDE 30

Para politika faizin Haziran ayında yüzde 38’e yıl sonunda ise yüzde 30’a düşmesini beklediklerini ifade eden Özgener, “Merkez Bankası, geçtiğimiz hafta Perşembe günü politika faizinde 250 baz puan indirime gitti ve faizi yüzde 45 seviyesine çekti.  Bu aşamadan sonra Merkez Bankası’nın Mart ayındaki bir sonraki toplantısına kadar veriye bağlı olarak hareket edeceği tahmin ediliyor. Bu bağlamda; politika faizinin Haziran’da yüzde 38, yıl sonunda yüzde 30’a ineceğini tahmin ediyoruz. Enflasyonun Aralık ayındaki yavaşlamadan sonra Ocak’ta bir miktar artacağını ancak sonrasında tekrar düşüş trendine geçeceğini öngörüyoruz. Dördüncü çeyrek ile birlikte finansal koşullardaki gevşeme ile krediler ve kredi kartı büyümesindeki artışın devam ettiğini değerlendiriyoruz. Bankalar ayrıca işletme ve bireysel kredilere olan talebin arttığını ve 2025’in ilk çeyreğinde yurt içi finansman koşullarında daha fazla gevşeme beklendiğini rapor ediyor. Talep koşullarının arz durumundan daha pozitif bir görünüm gösterdiği senaryoda, ülkemiz enflasyonunun yüzde 30 seviyesinde kalacağını öngörüyoruz” diye konuştu.

ENFLASYONU OLUMSUZ ETKİLİYOR

Enflasyonu düşürmek için ekonomideki en öncelikli konunun, hizmet sektörü fiyatlamalarının yüzde 30’un altına düşmesi olduğunu söyleyen Özgener, “Ülkemiz acısından hali hazırda kişi başına düşen gelir seviyesinde görülen 13 bin doların artması önem taşıyor. Bunun için orta gelir tuzağından çıkmaya aday bir ülke olarak toplumsal refahın arttırılmasına yönelik politikaları üretmemiz gerektiğine inanıyoruz. Bunu yaparken, ekonomide bugün yaşadığımız akut sorunların da mutlaka üstesinden gelmemiz gerekiyor. Bozulan fiyat istikrarının düzelmesi enflasyonun düşmesine ve makro ekonomik istikrarın sağlanmasına bağlı. Özellikle hizmet sektörlerinde aynı hizmet için birbirinin iki üç katı değişen fiyatların piyasada oluştuğunu gözlemliyoruz. Bir örnek verecek olursak, TÜİK’in verilerine göre, son bir yılda fiyatı yüzde 153 artan konut sigortası kalemi olduğu gibi yüzde 7 artan ayakta sağlık hizmetleri kalemi de var. Bu artış eğiliminin devam etmesi ve hizmet enflasyonu ortalamasının yüzde 60’larda seyretmesi, genel enflasyon oranlarına olumsuz yansıyor. Bu aşamadan sonra fiyat artışlarının hem kamuda hem özel sektörde yüzde 30 ile sınırlanması alım gücünü koruyacaktır” ifadelerini kullandı.

İZMİR İYİ DURUMDA

Ekonominin gidişatına dair en önemli ölçütlerinden birisinin de gelir dağılımı olduğunu, gelir eşitsizliğinin diğer büyükşehirlere oranla bu konuda daha iyi durumda olduğunu ifade eden Özgener, “Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça ise gelir dağılımında bozulmayı ifade ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 27 Aralık 2024 tarihinde açıkladığı verilere göre, en yüksek eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,6 puan azalarak yüzde 48,1 olurken, en düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay ise 0,2 puan artarak yüzde 6,3 oldu. Hane halkı kullanılabilir gelire göre Gini katsayısının 2024’de 2023’e göre bir parça düştüğünü, gelir eşitsizliğinin son bir yılda ufak bir toparlanma kaydettiğini, geçen sene en kötü verilerin elde edildiğini ve 2006’dan bu yana tutulan istatistikte en kötü 2. yılın 2024 yılı itibariyle yaşandığını görüyoruz. Para miktarı arttıkça gelir eşitsizliği artıyor. İzmir, en zengin yüzde 20’nin aldığı pay olarak 47,1 ile büyükşehirler arasında gelir eşitsizliğinin bir parça daha iyi olduğu bir yer konumunda. Bu durum, İzmir’de orta kesimin daha fazla olduğunu oraya koyuyor” dedi.

HABER MERKEZİ

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ