- Ekonomi
- 29.04.2025 18:28
İzmir Limanı için özelleştirne konularının gündemde olduğu dönemde karşı çıkanlardan biri olduğunu belirten Öztürk, "Limanın her geçen gün erdiğini görünce keşke o dönemde özelleştirilseymiş diyorum" dedi
KEMAL ÖZKURT / İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısı Meclis Başkanı Argun Gündüç idaresinde, Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk ve meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. Denizcilik sektörüne ilişkin değerlendirmelerinin yanı sıra İzmir Limanı konusunda açıklamalarda bulunan Öztürk, limanda gemi sayılarının her geçen gün düştüğünü belirterek, liman konusunda ne yapılacaksa biran önce karar verilmesi gerektiğini ifade etti. Özelleştirme konusunda pişmanlığını da dile getiren Öztürk, "2007 yılında özellşerime meselesi gündeme geldiğinde karşı çıkanlardan biriydim, çünkü devletin işlettiği limanın birçok gerekçede ötürü kalması gerektiğini düşündüm. O zamandan sonra bir süre yatırımlar yapıldı ama son dönemde limanda düşüş devam ediyor. Keşke o zamanlarda özelleştirme yapılsaydı diyorum şu anda" dedi.
İzmir Limanı konusunda bir an önce karara varılması gerektiğini belirten Öztürk, "Aliağa limanları çok başarılı. Çalışanları, yatırım yapanları tebrik ederim. Küçük yürüyüşlere yol kat etmiyorlar koşarak gidiyorlar. Ege’nin yükünü taşıyorlar. Ancak İzmir Limanı için aynı şeyi söyleyemem. Anlayamadığım bir şekilde Gemi sayıları her geçen gün düşüyor. Her gün herhangi bir üyemizden telefon alıyoruz. Ben bu çağrıyı yapmak istiyorum; burası için ne yapılacaksa biran önce kara alınması gerekiyor. Çünkü bu şekilde kimseye bir faydası yok. 2007 yılında özellşerime meselesi gündeme geldiğinde karşı çıkanlardan biriydim, çünkü devletin işlettiği limanın birçok gerekçede ötürü kalması gerektiğini düşündüm. O zamandan sonra bir süre yatırımlar yapıldı ama son dönemde limanda düşüş devam ediyor. Keşke o zamanlarda özelleştirme yapılsaydı diyorum şu anda" diye konuştu.
Deniz turizmi sektöründe son dönemde en çok tartışılan konulardan biri olan KDV uygulamasına dair açıklamalarda bulunan Yusuf Öztürk, özellikle tali acentaların ciddi mağduriyet yaşadığını belirtti. Resmî Gazete’de yayımlanan tebliğin sektörde tek taraflı bir yük oluşturduğunu vurgulayan Öztürk, “Bu bir yansıtma vergisi. Eğer tebliğ ‘KDV tek taraflı olacak’ diyorsa, biz de bu vergiyi kesmek zorundayız. Devlet adına alıyor, devlete ödüyoruz. Ana acentaların da bu durumu anlayışla karşılamasını bekliyoruz” dedi. Yaşanan sorunun tali acentaların hatası olmadığını ifade eden Öztürk, “Siz amatöre fatura kesiyorsunuz ama KDV tahsil edemiyorsunuz, bu sizin probleminiz. Bizim değil. Anlatamıyoruz. Üstelik personel artık iş yapmaktan korkar hale geldi” diye konuştu. Ana acentaların baskısına da tepki gösteren Öztürk, “Biraz bastırınca ‘gelir, kendi acentamızı açarız’ deniyor. Buyurun açın. İzmir’de iş yapmak istiyorsanız gelin, şirketinizi kurun. Ama burada artık köle düzeni yok. Taşradaki tali acentalar da diğerleriyle eşit şartlarda olmalı. Biz öteki değiliz, her şeyin muhatabı biziz.” ifadelerini kullandı.
Denizcilik fuarlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Öztürk, İzmir’de düzenlenen Mast Fuarı’nın başarılı bir organizasyon olduğunu ancak henüz alınacak çok yol bulunduğunu söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZFAŞ ve ED Fuarcılık iş birliğiyle düzenlenen fuarın sektöre katkı sunduğunu belirten Öztürk, “DTO olarak biz de sürecin içindeyiz. Ancak 15 metrenin üzerindeki teknelerin getirilmesi teknik olarak mümkün değil. Holler ve köprü yükseklikleri buna izin vermiyor. Bu nedenle fuarın erişebileceği en iyi seviyeye ulaştığını düşünüyorum” dedi. İzmir’in, İstanbul’un fuarcılık yükünü hafifletmesi adına önemli bir rol üstlenebileceğini ifade eden Öztürk, lojistik anlamda bazı gerileme işaretleri gördüklerini dile getirdi. “Önceki yıllarda katılım gösteren bazı firmaların bu yıl yer almayacağı yönünde duyumlar alıyoruz. Katılabilen firmaların bu sürece destek vermelerini rica ediyorum. Çok büyük bir kayıp yok; fuar alanının yüzde 80’i dolmuş durumda. Ancak büyük firmaların katılımı da bu fuarların başarısı açısından kritik” diye konuştu.
2 MİLYONUN ÜZERİNDE TURİST BEKLENİYOR
Kruvaziyer turizminde hareketliliğin başladığını belirten Yuduf Öztürk, "Deniz turizminde Kurban Bayramı hareketliliği başladı. Kuşadası oldukça yoğun. İzmir’e de geçtiğimiz günlerde gemiler geldi. Bu sene 2 milyonun üzerinde yolcu bekleniyor" dedi.
MÜZİKSİZ TURİZM OLMAZ
Deniz turizminde müzik telifleriyle ilgili düzenlemelere değinen Öztürk, canlı müzik konusunda yaşanan sorunların çözümü için çalıştıklarını belirtti. “Canlı müzikle ilgili ciddi bir problem var. Komisyonda yer alıyorum. Uygulamanın sadece Boğaz’da farklı, İzmir’de farklı olamayacağını düşünüyorum. Her yerde aynı kurallar geçerli olmalı” dedi. Öztürk, DJ performansları ya da radyo yayını için de desibel ölçümü yapılacağını ve ruhsatname şartının gündemde olduğunu söyledi. “Müzik platformlarına bireysel olarak zaten ödeme yapıyoruz. Ancak bu yeterli değil. Deniz turizmi interaktif bir alan, kimi için ekmek kapısı. Çeşme’de müziksiz turizm yapamazsınız” ifadelerini kullandı. Telif meselesinde kurumlarla anlaşma zemini aradıklarını da belirten Öztürk, “DTO olarak deniz taşıtları için makul bir ücretlendirme sağlanabilir mi, bunu araştırıyoruz. Mevzuatlar zorunluluktan doğuyor, biz de sektörün hazır olması için elimizden geleni yapıyoruz” dedi.
USTA-ÖĞRENCİ SORUNUMUZ VAR
Öztürk, sektörde stajyer öğrenci, usta-öğrenci sorununun olduğuna değinen Öztürk, “Herkes teknelerinde usta gemici olmak zorunda. Sadece kaptanları usta olduğunda öğrenci de şaşıracak. Kuşadası’nda meslek lisesi, Çeşme’de Ulusoy var. Çocuklar mezun olmadan stajını günübirik teknelerde yapardı ama bunun da önü kapanmış durumda. Çağa da ayak uydurmak zorundayız. Usta-öğrenciliğin olması lazım. Bu konu nasıl evrilecek bilmiyorum” diye belirtti.