Piyasanın sessiz kahramanı: Platin

Altın ve gümüşün gölgesinde kalan platin, yeniden yatırımcıların radarına girdi. Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda uzun yıllardır sarraflık yapan Göksel Günaltay, platin piyasasında dikkat çekici bir döneme girildiğini söyledi. Günaltay, Dünya Platin Yatırım Konseyi’nin son raporlarına atıfta bulunarak 2025’te küresel arzın talebi karşılayamayabileceğini ifade etti. Güney Afrika ve Rusya’daki üretim sorunları ile enerji kesintilerinin arzı kısıtladığını belirten Günaltay, özellikle hidrojen teknolojileri ve savunma sanayinde artan talebin fiyatları yukarı yönlü baskıladığını dile getirdi.

ARZ TALEBİ KARŞILAYAMAYABİLİR

Platinin üretimini etkileyen sorunlar ve teknolojik gelişmeler tarafından artan ihtiyaca bakıldığında platinde arzın talebi karşılayamayacağı yönünde raporlar olduğunu ifade eden Günaltay, “Altın, gümüş, paladyum… Bu metaller hep gündemdedir ama son dönemde sessiz bir kahraman yeniden sahneye çıkıyor: platin. Eskiden sadece mücevher vitrinlerinde parlayan bu değerli metal, bugün enerji dönüşümünün, savunma sanayinin ve otomotivin kalbinde yer alıyor. Küresel kaynakların yayınladığı raporlara göre 2026 yılında platin üretiminin talebi karşılamayacağı söyleniyor. Güney Afrika ve Rusya’daki üretim sorunları, enerji kesintileri ve politik riskler arzı zorlarken; yakıt hücreleri, hidrojen teknolojileri ve savunma sanayi tarafında talep artıyor. Bu tablo, platin fiyatlarını yukarı çekerken yatırımcıların da radarına yeniden girmesini sağladı. Platin, sanayinin görünmez bir gücü. Otomobillerde egzoz gazlarını temizleyen katalizörlerin, kimya tesislerinde reaksiyonları hızlandıran sistemlerin ve hatta kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçların içinde platin bulunuyor. Yani bu metal sadece ‘değerli’ değil; yaşam kalitesini doğrudan etkileyen bir unsur. Gelişmiş ülkeler platin stoklarını stratejik malzeme olarak sınıflandırırken, Türkiye’de bu farkındalık yeni yeni oluşuyor. Oysa ülkemiz hidrojen enerjisi, savunma ve kimya teknolojilerinde büyümeyi hedefliyorsa, platin tedariki ve geri dönüşümü konusunda yerli bir strateji oluşturmak zorunda. Çünkü bu metal, geleceğin enerji sistemlerinde altın kadar kıymetli olacak” şeklinde konuştu.

SABIRLI YATIRIMCININ METALİ

Platinin altına göre daha ucuz bir metal olmasının uzun vadeli düşünen yatırımcı için bir fırsat olduğunu belirten Günaltay, platinin sabırlı yatırımcının metali olarak bilindiğini dile getirdi. Küresel piyasadaki belirsizliklerin kısa vadede fiyat dalgalanmalara neden olabileceğini de söyleyen Günaltay, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Yatırım cephesinde ise tablo dikkat çekici. Platin hâlâ altına göre ucuz; bu durum uzun vadeli yatırımcılar için önemli bir fırsat anlamına geliyor. Ancak küresel piyasalardaki belirsizlikler kısa vadede fiyat dalgalanmalarını artırabilir. Bu nedenle platin, ‘sabırlı yatırımcıların metali’ olarak tanımlanıyor. Risk iştahı düşük yatırımcılar için sınırlı bir portföy payı önerilirken, uzun vadeli stratejiyle hareket edenler için güçlü bir potansiyel barındırıyor. Bugün dünya enerji dönüşümünden bahsederken karbon emisyonlarını azaltmanın yollarını arıyor. Bu dönüşümün sessiz kahramanlarından biri platin olacak. Çünkü o, hem kirli sanayiyi temizliyor hem de geleceğin temiz enerjisine kapı aralıyor. Özetle, platin artık sadece zenginlerin parmağındaki yüzükte değil; geleceğin teknolojilerinde, şehirlerin enerjisinde ve ülkelerin stratejik planlarında parlıyor. Piyasalar altının ışıltısına bakarken, asıl güç sessizce şekilleniyor.”