- Ekonomi
- 01.05.2025 12:47
Enflasyon rakamları açıklandı, yetkililer oranların gerçeği yansıtmadığını iddia ediyor. Ekonomist Güneş, rakamlara baskı yapılıyor derken KAMU-Sen İzmir İl Temsilcisi Toksoy ise memurların rakamlar altında ezildiğini söyledi
İLKSES Gazetesi'nden Semi Tektaş'ın haberine göre; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mayıs ayı enflasyon oranlarını açıkladı. Açıklanan oranlar aynı zamanda memur ve memur emeklilerinin alacağı zam oranını da belirliyor. Enflasyon mayısta aylık bazda yüzde 3,37, yıllık bazda yüzde 75,45 oldu. Enflasyonda doğalgaz desteğinin sona ermesinin etkisi hissedildi. ENAG'ın verilerine göre; tüketici fiyatları mayısta bir önceki aya göre yüzde 5,66 arttı. Yıllık enflasyon ise yüzde 120,66 oldu. Böylece memur ve emeklileri maaş zammını ilgilendiren enflasyon metriği yüzde 22,72; işçi emeklisinin maaş zammı yüzde 22,72; memur ve memur emeklileri ise haziran ayı itibarıyla yüzde 17,38 zam hakkı elde etmiş oldu. Ekonomist Fatih Güneş enflasyon oranlarının doğru hesaplanmadığını belirtirken önümüzdeki 6 aylık sürenin ekonomi için çok zor geçeceğini ifade etti. Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (KAMU-Sen) İzmir İl Temsilcisi İrfan Toksoy ise yaptığı açıklamada memurun enflasyon altında ezildiğini bu karşılık olarak refah zammı yapılması gerektiğini belirtti.
Enflasyon rakamlarına baskı uygulandığını vurgusunda bulunan Güneş, fiyatların hiçbir olumsuz gelişme yaşanmasa bile yüzde 30 artacağını ifade etti. Güneş, “Enflasyon rakamları neden önemli? Memur ve emeklilere verilen maaşların enflasyon rakamlarının altında kalmaması ve tartışmalara neden olmaması için maaş zamları enflasyon rakamlarına endekslendi. Enflasyon ve fiyatlar ne kadar arttıysa maaşlarında o oranda artmasına karar verdiler. Buraya kadar her şey çok güzel, çok doğru, çok adilane görünüyor. Fakat hükümetin son 7 yıldaki ekonomi politikalarındaki başarısızlık ya da ekonominin dar boğaza girmesinden sonra gerçek fiyat artış rakamları ortaya çıktı. Bunun sonucunda da devletin memura, emekliye yapacağı maaş ödemeleri enflasyon oranında yapamayacağı ya da hazineye çok ciddi yük olacağı gün yüzüne çıktı. Sistem artık kurulmuştu, oradan geri dönüş de olmazdı. Çözüm olarak enflasyon oranlarını belirleyen TÜİK’e baskı yapılmaya başlandı. Son 7 yılda 3-4 tane TÜİK başkanı ve 50-60 tane uzmanın değişmesinin sebebi de budur. O yüzden artış rakamlarından ya da oranlarından önce şunu bir kere göz önünde bulundurmak lazım. Türkiye Cumhuriyeti'nde insanlar TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarına inanıyor mu? Diye sormak lazım. Türkiye'de son bir yıldaki fiyat artışında 10 liralık mal 17 lira mı oldu? Yoksa 10 liralık mal yerine göre 25 lira mı, 30 lira mı, 40 lira mı oldu? Şimdi bu rakamlara baktığımız zaman zaten TÜİK'in belirlediği, enflasyon rakamları ekonomistlerin piyasacıların nezdinde hatta evine pazar alışverişi, market alışverişi yapan Ayşe teyze nezdinde hiçbir geçerliliği uzun zamandır kalmamıştır. Biz mesleğimiz gereği bu rakamları yorumluyoruz ama sonuçta rakamların güvenirliği noktasında bir sorun var. Son birkaç aydır özellikle Mehmet Şimşek'in ekonominin başına getirilmesinden sonraki süreçte TÜİK rakamlarıyla yıllık değil ama en azından son birkaç aylık rakamlarla bizim artış rakamlarımızın örtüştüğünü gördük. Bu güzel bir gelişme. Ama geçmişte o kadar yanlış, o kadar manipüle edilmiş rakamlar vardı ki, yıllık ortalamalar, altı aylık ortalamalar, iki yıllık rakamların düzelmesi yakın zamanda mümkün görünmüyor. Şu an hiçbir olumsuz gelişme olmasa bile minimum yüzde 30 fiyatlarda artış bekliyoruz. Hal böyle olunca bu zamlar daha gelmeden, konulmadan, bizim hesaplarımıza geçmeden eriyecek” diye konuştu.
Haberin devamı İLKSES Gazetesi'nde...