Şimşek: Kamu harcamalarında belirgin disiplin sağladık

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Londra’da düzenlenen İngiltere Halk Buluşması’nda küresel ekonomideki belirsizliklere rağmen Türkiye’nin dengeli bir büyüme ve mali disiplin sürecine girdiğini söyledi. Tasarruf genelgesi kapsamındaki kamu harcamalarının bütçedeki payını yüzde 3’e kadar düşürdüklerini belirten Şimşek, enflasyonda yıl sonu hedefinin yüzde 31, gelecek yıl ise yüzde 20’nin altı olduğunu açıkladı

SAVUNMA HARVAMALARI 6 TRİLYONU AŞACAK

Dünyanın ciddi belirsizliklerin hakim olduğu bir süreçten geçtiğini vurgulayan Şimşek, küresel ticarette korumacılık eğilimlerinin giderek güçlendiğini söyledi. ABD, Avrupa Birliği (AB) ve Japonya gibi gelişmiş ekonomilerin imalat sanayisinde zemin kaybettiğini ifade eden Şimşek, “Dünyada yoğun bir jeostratejik rekabet söz konusu ve yaşanan kırılmaların temel nedeni bu. Türkiye’nin burada önemli bir avantajı var. Ticaretimizin yüzde 62’si serbest ticaret anlaşması yaptığımız ülkelerle, yüzde 80’den fazlası ise bu ülkelerle ve yakın coğrafyamızdaki dost ülkelerle gerçekleşiyor. Yaşanan gelişmelerden tamamen izole olmasak da Türkiye bu kırılmalara karşı daha dayanıklı bir konumda. Türkiye, dünya genelindeki bu değişimlere karşı ciddi bir hazırlık içerisinde. Terörsüz Türkiye hedefimiz doğrultusunda yakın coğrafyayla entegrasyonu ön plana aldık. Bölgemizde huzur, istikrar ve refah arttıkça bundan en fazla yararlanacak ülke yine Türkiye olacaktır” diye konuştu.

Savunma harcamalarının 2030’larda 6 trilyon doları aşmasının beklendiğini belirten Şimşek, hazırlıklı olunduğu takdirde kötümser olmak için bir neden olmadığını söyledi. Türkiye ekonomisi açısından yeşil dönüşümün bir zorunluluk olduğunu dile getiren Şimşek, “Son 24 yılda doğal gaz, petrol gibi fosil yakıt ithalatına 1 trilyon dolar ödedik. Toplam borcumuz ise 550 milyar doların altında. Yani borcumuzun iki katını yalnızca enerji ithalatı için harcadık.” dedi. Bu çerçevede yenilenebilir enerjiye geçişin hızlandığını da vurguladı.

ŞİMŞEK: ENFLASYON YÜZDE 20’NİN ALTINA İNECEK

Uygulanan makro istikrar ve reform programının Türkiye'yi daha güçlü, daha hızlı büyüyen bir ekonomiye dönüştürmeyi hedeflediğini belirten Şimşek, sanayi, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm alanlarındaki ilerlemenin düşük borçlulukla birleştiğinde büyük avantaj sağladığını söyledi. Türkiye’nin dünya milli gelirinden aldığı payın 2002’de yüzde 0,7 iken bugün iki katına çıktığına işaret eden Şimşek, “İngiltere ile yalnızca sanayi mallarını değil; hizmetleri, kamu alımlarını ve tarım ürünlerini de içeren çok kapsamlı bir serbest ticaret anlaşması müzakere ediyoruz. Son aşamaya gelmiş durumdayız. AB ile ticaretimiz bu yıl muhtemelen 230 milyar dolara ulaşacak. AB dışındaki ülkeler arasında AB’nin en büyük beşinci ticaret ortağıyız. İlişkilerimizi daha da güçlendirmek, daha derin bir ekonomik entegrasyon sağlamak istiyoruz” dedi.

ÖNCELİK FİYAT İSTİKRARI

Türkiye’nin temel önceliğinin fiyat istikrarını sağlamak olduğunu vurgulayan Şimşek, “Enflasyonu yeniden tek haneye düşürmeyi hedefliyoruz. Birkaç yıl önce yüzde 64 seviyesindeydi, geçen yıl yüzde 44’e geriledi. Yıl sonunda yüzde 31 civarına düşmesini bekliyoruz. Gelecek yıl ise enflasyonun büyük ihtimalle yüzde 20’nin altına ineceğini, ardından da tek haneye gerileyeceğini öngörüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Dünya genelinde bütçe açıklarının ciddi bir sorun haline geldiğini söyleyen Şimşek, Türkiye’nin de büyük bir sınavdan geçtiğini ve deprem bölgesine şu ana kadar yaklaşık 90 milyar dolar harcandığını belirtti. Deprem bölgesindeki yaklaşık 600 bin konutun 350 bininin tamamlandığını, kira enflasyonunu düşürmek amacıyla 500 bin sosyal konut projelerinin devam ettiğini hatırlatan Şimşek, tasarruf genelgesi kapsamında vatandaşın talep ettiği harcama disiplininin sağlandığını söyledi. “Eskiden tasarruf genelgesi kapsamındaki harcamaların bütçedeki payı yüzde 4,6 idi. Biz bunu yüzde 3 seviyesine indirdik. Yani cari harcamalarda yaklaşık yüzde 30’luk bir azaltım yaptık. Bu sayede bütçede alan açtık ve bunu altyapı yatırımlarına, verimliliğe ve vatandaşın kaliteli hizmete erişimine yönlendireceğiz” dedi.

TÜRKİYE’NİN RİSK PRİMİ DÜŞTÜ

Şimşek, Türkiye’nin risk priminin 2023 ortasında 700 baz puanken bugün 240 baz puanın altına düştüğüne dikkat çekti. Demokratik standartların güçlendirilmesi ve hukuk devleti ilkesinin geliştirilmesine yönelik önemli çalışmalar yürütüldüğünü ifade eden Şimşek, konuşmasını şöyle tamamladı: “2026, Cumhurbaşkanımızın da açıkladığı gibi reform yılı olacak. Kazanımlarımızın geçici olmasını istemiyoruz; onları yapısal dönüşüm ve kalıcı reformlarla güvence altına almalıyız. Bu yıl büyük ihtimalle Türkiye, Dünya Bankası tanımına göre yüksek gelirli ülkeler sınıfına girecek. Önemli olan, bu seviyeyi reformlarla çok daha ileri taşımak.”