Türk deri sektörü 3 yılda dibi gördü

Artan işçilik maliyetleri, rekabetçi olmayan döviz kuru ve ihracattaki sert düşüşlerle zor günler geçiren deri sektörü, 2024 yılı sonunda 895 milyon dolar dış ticaret açığı verir pozisyona düştü


  • Oluşturulma Tarihi : 21.01.2025 12:17
  • Güncelleme Tarihi : 21.01.2025 09:21
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Türk deri sektörü 3 yılda dibi gördü

KEMAL ÖZKURT / Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (EDMİB), 2024 yılının değerlendirmesini yaparak 2025 yılına ilişkin beklentilerini kamuoyuyla paylaştı. Birlik Başkanı Erkan Zandar ve yönetim kurulu üyelerinin katılımıyla düzenlenen basın toplantısında, deri ve deri mamulleri sektörünün karşı karşıya olduğu zorluklar, alınması gereken önlemler ve geleceğe yönelik hedefler masaya yatırıldı. Türkiye, deri ve deri mamulleri sektörünün 2022 yılında 245 milyon dolar dış ticaret fazlası veren ülke konumundayken, 2024 yılı sonunda 895 milyon dolar dış ticaret açığı verir pozisyona düştüğüne dikkat çeken Zandar, “2024 yılında Türkiye geneli ihracat rakamlarında ayakkabı, saraciye, mamul deri ve kürkler ve deri konfeksiyon alt sektörlerinin hepsi kan kaybediyor” diye konuştu.

2025 IŞIK YILI OLABİLİR

Deri ve deri mamulleri ihracatında Türkiye genelinde yüzde 8-10 oranında bir düşüş yaşandığını belirten Erkan Zandar, “Bu düşüşün en büyük kısmı yüzde 22 ile ayakkabı sektöründe gerçekleşti. Ayakkabı sektörü, son 10 yılın lider sektörü olmasına rağmen bu yıl ciddi bir gerileme yaşadı. Buna karşın, mamul deri ve kürk ihracatındaki düşüş yüzde 3 ile sınırlı kaldı. Saraciye ürünlerinde yüzde 12, deri kürk ve konfeksiyon sektöründe ise yüzde 18 oranında bir gerileme gözlemledik” dedi. Ege Bölgesi özelinde ise ihracattaki kaybın Türkiye geneline kıyasla daha az olduğunu belirten Zandar, “Türkiye genelindeki yüzde 10’luk gerilemeye karşılık, Ege Bölgesi’nde yüzde 9’luk bir düşüş kaydedildi. Ancak bu düşüşün önemli bir kısmı ayakkabı sektöründe yüzde 15 oranında gerçekleşti. Öte yandan, saraciye ve mamul deri sektörlerinde bölgemizde yüzde 10-15 arasında pozitif sonuçlar elde ettik. Buna rağmen, deri kürk ve konfeksiyon alanında Türkiye genelindeki gibi yüzde 20’ye yakın bir düşüş yaşadık” diye konuştu. 2025 yılına negatif bir tabloyla başladıklarını ifade eden Zandar, “Bölgemizdeki ihracat yapısını güçlendirmek, teknolojik yatırımları artırmak ve verimliliği öncelemek zorundayız. Avrupa’daki resesyonun ve çevremizdeki jeopolitik belirsizliklerin etkileri önümüzdeki dönemde daha da belirginleşecek. Ancak doğru stratejilerle bu zorlu dönem bizim için ışık yılı olabilir” dedi.

PORTEKİZ’LE BİLE REKABET EDEMİYORUZ

Ayakkabı sektörü gibi emek yoğun sektörlerde ustalık gerektiren işlerin büyük önem taşıdığına dikkat çeken Zandar, sektörün ciddi bir kapasite kaybı yaşadığını belirtti. Portekiz’le bile rekabet edemez konuma geldiklerini ifade eden Zandar, “Geçtiğimiz yıl Aralık ve Ocak aylarında yaptığımız toplantılarda, sektörün 2024 yılında ciddi bir stres altında kalacağını ve yüzde 40 kapasite kaybı ile değer düşüşü yaşayacağını öngörmüştüm. Maalesef bu tahminler gerçekleşti. Kapasite ve değer kaybındaki en büyük etkenlerden biri, artan işçilik maliyetleri ile rekabetçi olmayan döviz kuru oldu. Üst üste yapılan yüksek maaş zamları ve düşük kur seviyesi nedeniyle özellikle ayakkabı ihracatımız ciddi şekilde etkilendi. Bugün, asgari ücretin 700 Euro olduğu Portekiz’le bile rekabet edemez hale geldik. Portekiz, deri, tekstil ve hazır giyim gibi sektörlerde verimliliğini artırdı. Buna karşın, Türkiye olarak aynı dönemde daha çok insan gücüne dayalı bir üretim modeline yöneldik. Ancak bu model artık sürdürülemez bir noktaya geldi. İnsan gücüne dayalı üretimimiz, artan işçilik maliyetleri nedeniyle rekabetçiliğimizi tamamen kaybetti” şeklinde konuştu.

İTHALAT İHRACAT DENGESİ BOZULDU

Sektörün ithalat-ihracat dengesinde ciddi bir bozulma yaşadığını da sözlerine ekleyen Zandar, “Deri ve ayakkabı sektörü, son üç yılda 500 milyon dolarlık ihracat kaybı yaşarken, ithalat giderleri 1 milyar dolardan 2,5 milyar dolara çıktı. Bu durum sektörü büyük bir dış ticaret açığı ile karşı karşıya bıraktı. Uzakdoğu’dan yapılan ithalata yüzde 30’luk bir ek vergi getirildi ancak bu tedbir iç piyasadaki artan maliyetleri karşılamaya yetmiyor. Artan işçilik maliyetleri ve düşük verimlilik, sektördeki üretim kapasitesini ciddi şekilde etkiledi. İç piyasadaki büyük alıcılar bile artan maliyetler nedeniyle ürün tedarik etmekte zorlanıyor. Ancak doğru stratejilerle bu zorlu dönemi avantaja çevirebiliriz” ifadelerini kullandı.

DERİ MAMÜLLERI OSB’Sİ ŞART

EDMİB Başkan Yardımcısı Halil Gündoğdu ise, sektörde yıllardır çözülemeyen bir sorun olarak deri mamulleri organize sanayi bölgesi ihtiyacını dile getirdi. Gündoğdu, “Geçtiğimiz ekim ayında düzenlediğimiz toplantılarda bu ihtiyacı detaylı bir şekilde anlattık. Sektörde faaliyet gösteren 5- 6 firma, büyük ölçekli üretim kapasitesine sahip. Ancak organize bir yapıya sahip olmadığımız için bu potansiyeli yeterince kullanamıyoruz. Ayakkabı, saraciye ve konfeksiyon alt sektörlerini bir araya getiren, ortak sorunlara birlikte çözüm arayabileceğimiz bir yapı gerekiyor. Bu alan, şehrin çok uzağında olmamalı. Emek yoğun bir sektör olduğumuz için şehir merkezine ulaşımı kolay bir organize sanayi bölgesi, sektörü ileri taşıyabilir. Aksi halde deri konfeksiyon sektörü büyük şehirlerden ve belki de ülkemizden kayıp gidebilir” uyarısında bulundu.

3 YILDIR FİYAT ARTTIRIYORUZ

Deri konfeksiyon ürünlerinde ortalama ihraç fiyatının 70 dolarları aştığını, katma değerli bir üretim yaptıklarını paylaşan Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Arıoğul, son 3 senedir müşterilerine devamlı fiyat artışı yapmak zorunda kaldıklarını, günümüzde maliyetlerinin artmasına rağmen müşteriler kaçmasın diye fiyat yükseltmeden devam etmeye çalıştıklarını, 2025 yılının deri konfeksiyon sektörü için çok zor geçeceğini vurguladı.

HABER MERKEZİ

Yazarımız Kim ?

HABER MERKEZİ