- Genel
- 09.07.2025 00:23
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, Gölmarmara’daki kuruyan Marmara Gölü ve çevresinde yaşayan vatandaşların, hakları olan suyu alana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini belirtti
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
Ege Belediyeler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 22 Mart Dünya Su Günü’nde Ege Bölgesi’nin önemli sulak alanlarından Manisa’daki Marmara Gölü’ne su verilmesi talebiyle düzenlenen etkinliğe katıldı. Etkinliğe İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yanısıra Gölmarmara ve Çevresi Su Ürünleri Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Rafet Keser, Tekelioğlu Köyü Muhtarı Selim Selvioğlu, İzmirli ilçe belediye başkanları, çevre örgütleri, STK’lar ve vatandaşlar katıldı. Gölmarmara Tekelioğlu Köyü’nde düzenlenen etkinlikte konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, tüm medeniyetlerin suyla bir ilişkisi olduğuna dikkat çekerek, “En görkemli medeniyetler su kenarında kurulmuştur ve yine çok sayıda medeniyet suyunu kaybettiği için yok olmuştur. Yaşadığımız çağda elimizde kalan her bir sulak alan hiç olmadığı kadar kıymetli. Medeniyetimizin geleceğini, bu alanları koruyup koruyamamamız belirleyecek. İşte bu nedenle, her gölün, her balığın ve her bir buğday tanesinin çok büyük önemi var” dedi.
ÇAREMİZ VE ÇÖZÜMÜMÜZ VAR
Marmara Gölü’nün Manisa’nın en büyük gölü olduğunu ve İzmir ile civar illerde bu gölün bir benzerinin olmadığna dikkat çeken Başkan Soyer, “Birkaç yıl öncesine kadar hemen yanı başımızda görkemli bir şekilde uzanan Marmara Gölü, tarımsal sulamada kullanılıyor, balıkçılara aş oluyordu. Yeraltı sularını beslerken, on binlerce kuşa da ev sahipliği yapıyordu. Gölümüz, Manisa’nın da Ege’nin de göz bebeğiydi. Yazık ki bir yandan kuraklık bir yandan yanlış planlamayla susuz kaldı ve kurudu. Yanlış plan ve kuraklık bir araya gelince göller kurur. Biliyoruz ki bu bir kader değil. Asla böyle bir doğa yıkımına izin vermeyeceğiz. Çünkü daha önce kuruyan göllerimizde yaşananlar, bize başımıza gelecekleri çok iyi anlatıyor. Bir göl kuruduğunda orayı önce balıklar ve kuşlar terk eder… Sonra, o gölden ekmeğini çıkaranlar ve balıkçılar gider. Ardından yeraltı suları çekilir. Tarımsal sulama biter, toprak ve iklim kuraklaşır. Nihayetinde bölgedeki tarımsal üretim durur ve çiftçiler de köylerini terk eder, gider. Göl, çöl olur. Köy boşalır, göç olur. Biz bu felaketi ilk defa burada görmüyoruz. Bu felaketi Konya’da, Ereğli’de, Hotamış’ta, Cihanbeyli’de, Burdur’da ve daha nice yerde yaşadık. Ama bu sefer çaremiz ve çözümümüz var. Manisa’da henüz sona gelmedik. Manisa’nın, Ege’nin tam ortasında bir çölün oluşmasını hep beraber engelleyeceğiz. Devlet Su İşleri ile çalışma arkadaşlarım görüştü. Gördes’ten su aktarmaktan tutun Ahmetli Regülatöründen, Demirköprü Barajı’ndan, derelerin buraya akıtılmasına kadar ne gerekiyorsa yapacağız. Ahmetli Regülatörünün pompaları bozuksa tamir edeceğiz. Hiç kuşkunuz olmasın, Tekelioğlu Köyü’nden bir tek kişinin daha gitmesine izin vermemek için gölün suyla buluşmasına elimizden ne geliyorsa yapacağız, sonuna kadar yanınızda olacağız” diye konuştu.
FELAKETİ ENGELLEMEKTE KARARLIYIZ
Başkan Soyer ayrıca, ‘Bir insandaki adalet duygusu, en güçlü olanı değil, en zayıf olanı koruyup korumamasıyla ölçülür’ diyerek sözlerini şöyle sonlandırdı: “Doğaya nasıl davrandığımız bu nedenle içimizdeki adalet anlayışının göstergesidir. Ona karşı adilsek, birbirimize karşı da adil oluruz. Değilsek, birbirimizin haklarını da çiğneriz. Doğa, ezilmesi en kolay olandır. Ezmeyen makbuldür, değerlidir. Onun için karıncayı ezmez dediğimiz en değer verdiğimizdir, karıncayı incitmez dediğimiz en kıymetlimizdir. Doğanın avukatı, sendikası, parlamentosu, meclisi yoktur. Doğanın yegane sözcüsü, yastığa başımızı koyduğumuzda son sözü söyleyen vicdandır. Bu nedenle biz, bu güzel gölün, pelikanların, balıkların, balıkçıların ve çiftçilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Bölgemizdeki bu büyük felaketi engellemekte kararlıyız. Bundan daha önemli bir işimiz olamaz. Göl ve çevresinde yaşayan vatandaşlarımız, hakları olan suyu alana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Biz bu gölün çığlığını duyuyoruz. Tekelioğlu’nun ve bu gölden ekmek yiyen tüm köylülerimizin çığlığını duyuyoruz. Göreceksiniz, bu çığlığı duyması gereken herkese de biz duyuracağız. Burada bulunan tüm sivil toplum kuruluşları ve Cumhuriyet Halk Partisi il ve ilçe teşkilatlarımız bu değerli buluşmanın gerçekleşmesine büyük katkı koydu. Bakmayın buraya sığdık ama aslında yüreklerimiz büyük, temsil ettiğimiz kitleler büyük. O nedenle içiniz ferah olsun. Her birine sonsuz teşekkür ediyor ve onlarla birlikte yürümekten gurur duyuyorum. Sonuna kadar yanınızdayız. İçiniz ferah olsun. Bu göl pırıl pırıl yine kuşlara, balıklara ev sahipliği yapıncaya dek Tekelioğlu’ndan kimsenin gitmesine izin vermeyeceğiz. Sonuna kadar yanınızda olacağız.”
BAŞKA GÖLMARMARA YOK
Gölmarmara ve Çevresi Su Ürünleri Koopreratifi Yönetim Kurulu Üyesi Rafet Keser de Gölmarmara’nın haritadan silinmemesi için her kurumu kendilerine destek olmaya çağırarak, “Bize herkes destek olsun. Sesimize kimse duyarsız kalmasın. Göle sahip çıkalım. Başka Gölmarmara yok. Sadece Gölmarmara Gölü yaşasın istiyoruz. Gördes barajı var diye Gölmarmara Gölü kurumasın. Bugün inanıyorum ki Gölmarmara Gölü'ne su salınacak. Bizim içimiz acıyor. Bize sahip çıksınlar. Milyonlarca kuş ve balık Gölmarmara’da telef oldu” ifadelerini kullandı.