20 bin malul sayılmayan gaziye unvanları verilecek mi?

BURCU YANAR/ÖZEL HABER
İstanbul’dan gönüllü asker olarak 1994 yılında makineli tüfek nişancısı olarak Güneydoğu’da görev yapmaya başlayan ve Şırnak Kato Dağı Bölgesi’nde görev yaparken hazırlanan tuzağın infilak etmesi sonucu iki parmağını kaybeden ve kaşının alt kısmına şarapnel parçası saplanan Malul Sayılmayan Gaziler Derneği Genel Başkanı Mesut Kılıçaslan, 26 yıldır gazilik unvanını alabilmek için mücadele ediyor. Kendisi gibi 20 binden fazla mağdur olan ve gazilik unvanını almayı bekleyen insan olduğunu öğrenen Mesut Kılıçaslan, 5 yıl önce ise Malul Sayılmayan Gaziler Derneği’ni kurarak haklarını aramaya devam ediyor.



KABUL EDİLMİYORUZ
Kılıçaslan, devletin devamı, milletimizin refahı ve huzuru için Anadolu’nun dört bir yanından bir araya gelip asker olarak gerek sınır dışında gerek sınır içinde vatani görevlerini yapan asker ve polisler olduklarının altını çizerek, “Birçok arkadaşımız bu mücadele sonucunda yaralandı kimisi uzvunu kaybetti, kimisi kalbine yakın yerde terör kurşunu ile yaşıyor, kiminin vücudunda 400 şarapnel parçası var, kimi arkadaşımız ise vücudundaki şarapnellerin zehirlemesi sonucu yavaş yavaş ölüme mahkum edildi. Bu durumda olan yaklaşık 20 bin asker ve polisimiz bulunuyor” dedi. “Bizler gazi olarak kabul edilmiyoruz” diyerek üzüntüsünü dile getiren Kılıçaslan, “Bizler neden gazi olarak kabul edilmiyoruz diye soracak olursanız. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) 1953 yılında Amerikan dayatmasıyla Kore gazileri için çıkarmış olduğu 1053 sayılı nizamnamesi var. Bu nizamnamede birden altıya kadar derecelendirme koymuşlar. Bizler bu derecelerin altında kalmamız nedeni ile malul gazi olarak kabul edilmiyoruz. Yani SGK bizleri santim santim, milim milim ölçüyor gazilik vermiyor. ‘Senin parmağın bir santim az kopmuş sen gazi olamazsın’, ‘Senin kalbinde kurşun iki milim kalmış sen gazi olamazsın’, ‘Sen vücudundaki şarapnelden dolayı az zehirlenmişin gazi olamazsın’ diye uzayıp giden bahaneler sunuluyor” diye konuştu.
YÜZÜME ŞÜPHEYLE BAKIYORLAR
Kendisinin nasıl yaralandığını da anlatan Başkan Kılıçaslan, “Kato Dağı’nda görev yaparken arama tarama sırasında makineli tüfeğimi hazırladım. Yere koydum. Ben de nişan almak için yere yatmak üzere elimi yere koyduğumda önceden tuzaklandığı sanılan patlayıcının infilak etmesi sonucu iki parmağım koptu ve kaşımın alt kısmına şarapnel saplandı. Oradan beni helikopter ile Hakkari Askeri Hastanesine götürdüler. Parmaklarıma ve gözüme acil müdahale edildi. Oradan da askeri konvoy araçla Van’a götürüldüm. Van’dan da askeri uçakla anara Gülhane Askeri Hastanesi GATA’ya götürüldüm. Bir ay hastanede yattım. Sonrasında üç ay hava değişimi verdiler. Yozgat Yerköy Çalıklı Köyü’ne hava değişimi kullanmaya gittim. Köyümde herkes beni ‘Köyümüzün gazisi geldi’ diye karşıladı. Ben de gururlandım” diyerek yaşadığı duyguları dile getirdi. Kılıçaslan sonraki süreçte yaşananları ise şu şekilde açıkladı: “26 yıldır gazilik mücadelesi veriyorum. 5 yıl önce yasal zeminde hakkımızı aramak için Malul Sayılmayan Gaziler Derneği’ni kurduk. Meğer benim gibi mağdur olan 20 bin vatan evladı varmış.”
ÖZEL YASA ÇIKARILMALI
Başkan Mesut Kılıçaslan, son olarak konu hakkında daha önceden partilerin seçim vaadi verdiklerini fakat hepsinin içi boş çıktığının da altını çizerek, yapılması gerekenler konusunda şunları söyledi: “Konu hakkında yapılması gereken SGK’nın 1053 sayılı nizamnamesinde değişiklik yapılması ya da Kore, Kıbrıs gazileri gibi özel yasa çıkarılmalı. Veya 15 Temmuz’da olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile 20 bin malul sayılmayan gazimizin sorunlarının bir an önce çözülmesi gerekmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) seçim beyannamesinde malul sayılmayan gazilerin sorunlarını da çözeceğiz diye vaat etmişti ne yazık ki bu vaatler boş çıktı. Gaziler gününde cılız bir açıklama yapıldı ancak arkası yok.”

 

Haber Merkezi