Adalet çalışanları çözüm bekliyor

EMİRCAN IŞILDAK – ÖZEL HABER Yargı çalışanları ve büro emekçileri uzun süredir sorunlarla boğuşuyor. Mesai saatlerinde düzenlemeler, emeklilik süreleri, maaş iyileştirmeleri gibi birçok nedenle Adalet Bakanlığı’nın kapısını aşındırıyorlar. Ancak yargı personelleri yetkililerin bu konularda gerekli hassasiyeti göstermediklerinden şikayetçi. Bu sorunları ve belirsizlikleri Adalet Büro Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Yunus Değer gazetemize değerlendirdi.

“GÖRÜŞMELERİMİZ SONUÇSUZ KALIYOR”

Gerek hükümet yetkilileri gerekse diğer parti mensuplarıyla yaptıkları görüşmelerden bir sonuç alamadıklarını belirten Değer, “Bu hususta bakanlığımız lehine olumlu cümleler kurmayı gerçekten çok isterdik. Ancak ne kadar üzücü ki gerek bakanlığımızla gerekse ayrım yapmaksızın görüşmüş olduğumuz siyasi parti milletvekilleriyle yapmış olduğumuz tüm diyaloglar neticesinde, personellerimiz lehine herhangi bir iyileştirme yapılmadığına hep birlikte şahit olduk. Bu husus personelin bağlı bulunduğu bakanlığa karşı düşüncelerinin negatif yönde ilerlemesine sebebiyet veriyor” ifadesini kullandı.

Adalet Bakanlığı’nın genellikle hakim ve savcılar için birçok düzenlemeye gittiğini, kendilerine karşı bakanlığın aynı titizliği göstermediğini belirten Değer, “Bakanlığımız yargı personellerine ve büro emekçilerine aynı hassasiyeti göstermiyor. İkili görüşmelerimiz sonuçsuz kalıyor. Verilen sözlerin yerine getirilmediğini görmek, çalışanların iş motivasyonunu düşürüyor” dedi.

“KADRO SIKINTIMIZ DEVAM EDİYOR”

Değer, kendi açılarından kadro sıkıntılarının halen devam ettiğini vurguladı. Vekaleten çalıştırma yöntemine başvurulduğunu vurgulayan Değer, “Bakanlığımız bünyesinde kadro sıkıntısının olmadığını da söylemek mümkün değil. Gerek kalemlerde gerekse icra dairelerinde birçok açıkta kadro bulunuyor. Kalemlerde asil yazı işleri müdürü ataması yapılması yerine, vekaleten çalıştırma yöntemine gidiliyor, yapılan görevde yükselme sınavlarında ise bütün boş kadrolara kontenjan açılmayarak, boş bulunan kadronun yaklaşık üçte biri oranında kontenjan açılıyor. Yine icra dairelerinde veznedar ve hizmetli gibi kadroların var olduğu aşikâr ise de, bu dairelerde bu işlerin mevcut personel tarafından mesai durumu gözetmeksizin yapıldığı da herkes tarafından biliniyor” şeklinde konuştu.

  Adalet personelleri olarak lojman imkanından da faydalanamadıklarını belirten Değer, “Adliye personellerine tahsis edilen lojmanlar son derece yetersiz kalıyor. Personelimizin aldığı maaş da göz önünde bulundurulduğunda, lojmanlarda amirlerden önce personele öncelik verilmesi gerekmektedir. Ayrıca Adalet Bakanlığı’nca tahsis edilen sosyal tesislerde, hakim ve savcılara, onların eş ve çocuklarına, hatta inanması zor ama personelden önce hakim ve savcıların kayınvalide-kayınbabaları gibi yakın akrabalarına öncelik tanınmış durumda. Böyle bir durumda ancak yer kaldığı takdirde çalışanlarımız lojmandan faydalanabiliyor. Zaten sınırlı sayıda olan bu tesislerde tüm hakim ve savcı akrabalarının da faydalandığını düşündüğünüz takdirde, personelin bu imkanlardan yararlanmasının imkansız hale geldiğini rahatlıkla görebiliyorsunuz” ifadelerini kullandı.

“SEÇİM ÖNCESİ HASSASİYET GÖSTERİLSİN”

Değer, yeni hükümetten ve bakanlıktan beklentilerinin aynı olduğuna değindi. Siyasi hiçbir amaçları ve yakınlıkları olmadıklarını belirten Değer, “Bizler sendika olarak çizgimizi hiçbir zaman bozmadık. Siyasi düşünceler üzerinde hareket ederek belirli zümrelerden beklenti içine de girmedik. Bizlerin işi siyasetçilerle değil, görev adamlarıyla olmuştur. Bu itibarla gerek mevcut hükümetten ve bakanlığımızdan, gerekse muhalefet partilerinden, yıllarca ihmal edilen sorunlarımızın çözümü noktasında sağlam çalışmalar yapmalarını bekliyoruz. Siyasetçilerin seçim öncesinde bizlere göstermiş oldukları aynı hassasiyeti, seçim sonrası da göstermeleri etik ilkelerin bir gereği olacaktır” yorumunda bulundu.

Haber Merkezi