Afet bölgesinde çile bitmedi

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER- Türkiye’nin 11 ilini etkileyen 7.7 ve 7,6 büyüklüğündeki Kahramanmaraş depremlerinin üstünden bugün tam bir yıl geçti. Saat 4.17 sularında meydana gelen ilk depremde ve artçılarında yüz binlerce bina yıkılırken, on binlerce insan da hayatını kaybetti. Edinilen son bilgilere göre depremde hayatını kaybedenlerin sayısı 53 bin 537 olarak kayıtlara geçti. Üstelik bu sayının sadece tespit edilenlerin sayısı olduğu biliniyor. Çünkü henüz bulunamayan binlerce vatandaş da var. Asrın felaketi olarak adlandırılan bu deprem her yönüyle yıkıcılığını gösterirken, hayatını kaybedenlerin yanı sıra hayatta kalanların da geçen bir yılda yaşadıkları zorluklar bitmek bilmedi. Afet bölgesinde kalan halk için devlet tarafından izlenen yol haritası ve bölgeye giden yardımlar başta oradaki vatandaşlar olmak üzere birçok kişi tarafından eleştiriye maruz kaldı. Kendisi de Hatay Antakyalı olan 6 Şubat Sosyal Kültür Dayanışma Yardımlaşma Derneği Başkanı Semir Rende, 1 yılda gelinen süreci anlattı.

Rende, “Depremden bugüne geçen bir yılda devletin yaptıkları çok yetersiz, eksik ve hatta yanlış. Bölgedeki insanlarımız halen çok sancılı bir yaşam sürdürüyor. Çadır, konteyner ve az sayıdaki evlerinde içilmeyen şebeke suyu, sürekli kesilen elektrik, kentle ilgili yarım yamalak hatta dedikodu niteliğinde bilgi dışında net veri yok. Devletin yardımları yetersiz ve düzensiz. Bölge halkının çilesi bitmedi. Oysa çok şey yapılabilirdi” açıklamasında bulundu.

FİYATLAR ÜLKE NORMALİNİN ÜSTÜNDE

Afet bölgesinde eski sorunlara ek olarak yeni sorunların da ortaya çıktığına dikkat çeken Başkan Rende, “Devletin yardımları yetersiz ve düzensiz. Bölge halkının çilesi bitmedi. Oysa çok şey yapılabilirdi. Hızlı yol alınabilirdi. Halen enkazın üçte biri kaldırılmayı bekliyor. İlan edilen rezerv alanlarla ilgili ciddi belirsizlik var. Yollar çamurlu, alt yapı yetersiz, bazı sokaklardan atık sular, lağım akıyor, sağlık sorunları devam ediyor. Bölgede marketler çok az veya yok. Konteyner çarşılar çeşitli yerlerde kuruldu, sanayi derme çatma da olsa çalışıyor. Az hasarlı binalarda yerel birkaç market ve bakkal kuruldu. Sorun şu ki geliri olmayan insan çok konteyner isteyene kira yardımını devlet kesti. Yardımlarda çok ciddi azalma ve düzensizlik var. Geçmişte parası olanlar nispeten yaşamlarını deprem koşulları normalinde sürdürüyor fakat çoğunluğun parası, işi, dükkânı, evi kalmadı ve ciddi bir geçim sorunu, gıdaya suya, ihtiyaca ulaşım sorunu yaşıyor. Ekmek ücretleri ve fiyatlar ülke normalinin üstünde arttı. Ev yaptırmak isteyenler denetimin olmaması nedeniyle fahiş fiyatlarla karşı karşıya kalıyor. Yasal belirsizlik ev yapmanın önünde bir belirsizlik olarak duruyor” dedi.

NORMAL DÖNMESİ 10 YILI ALIR

Deprem bölgesinin normale dönmesi için en az 10 daha geçmesi gerektiğini belirten Rende, devletin o bölgelere ısrarla eksik ve yanlış politikaları uyguladığını ve gücüne göre davranmadığını vurguladı. Rende, açıklamasında “6 Şubat günü deprem bölgesine hareket ettik. Depremin yıkıcılığını, büyüklüğünü ve buna karşın merkezi ve yerel yönetimin sahada olmayışından ve dördüncü gün göründükten sonra yetersizliklerini, koordinasyonsuzluğu, acıları gördükten sonra afetlerde örgütlülüğün, yapılanmanın öneminin daha çok farkına vardık. Şu an ise depremden bugüne geçen bir yılda devletin yaptıkları çok yetersiz, eksik ve hatta yanlış. Bölgedeki insanlarımız halen çok sancılı bir yaşam sürdürüyor. Çadır, konteyner ve az sayıdaki evlerinde içilmeyen şebeke suyu, sürekli kesilen elektrik, kentle ilgili yarım yamalak hatta dedikodu niteliğinde bilgi dışında bilgi yok. Çadır ve konteynerde kalanlar yağmur yağdığında içeri sızan su ve soğukla mücadele ediyorlar. Yani katmerli sorunlar sürüyor. Devlet hizmeti yaygınlaştırmak için herkesi konteyner kentlerde toplamaya çalışıyor. Fakat bahçesini ekmiş, hayvanı olan, eşyası olan insanlar bunlardan yoksun olmak ve çalışmak korkusuyla ki haklılar, yerlerini terk etmek istemiyorlar, demografik yapının bozulacağına dair ciddi kuşku ve kaygılar var ve ne yazık ki, devlet bu konuda rahatlatıcı açıklama yapmıyor. Sonuç olarak bölgenin bu yaklaşım ve çalışmayla normal yaşama dönmesi 10 yılı alır. Oysa bölgeye özgü doğru, gerçekçi tutarlı, bilimsel plan ve programla iki yolda yaşam normale yaklaşır, üç yılda da büyük oranda normale döner” ifadelerini kulandı.

HABER MERKEZİ