Akondroplaziler görülmek istiyor

BURCU YANAR/ÖZEL HABER

Latince adıyla Dwarfizm denilen, halk arasında cücelik olarak bilinen ve en sık görülen cücelik tipi olan Akondroplazi ile hayatını devam ettirmeye çalışan binlerce insan var. Bazı uzmanlar, boyu 1.45 cm’den aşağı olanları Akondroplazi hastası olarak kabul ederken bazıları ise erkeklerde 1.30 cm, kadınlarda ise 1.25 cm’den aşağısını Akondroplazi hastası olarak kabul ediyor. Toplumun görünmeyen yüzü olarak arkada bırakılan cücelik hastaları günlük hayatlarında pek çok sorunla karşılaşıyor. Bununla da kalmıyor hayatlarını devam ettirebilecek istihdam alanı bulmakta zorlanıyor.

EN FAZLA 10 DAKİKA YÜRÜYEBİLİYORUM

1986 İzmir doğumlu tiyatrocu Serhat Gündoğdu, Akondroplazi yani halk arasında bilinen adıyla cücelikte görülen vücut farklılıklarına dikkat çekerek Akondroplazi’nin birçok türü olduğunu söyledi. Gündoğdu, “Akondropolazi’de vücut normal bir insan şeklinde oluyor. Kollar ve bacaklar kısa oluyor. Kollar genelde içeriye dönük oluyor, ayaklar aksıyor. Bende ise Akondroplazi’nin dışında bir de kemiklerde zayıflık var. Bu gibi çeşitleri devam ediyor” dedi.

Hastalığı nedeniyle asker kaçağı durumuna düştüğüne de dikkat çeken Gündoğdu, “Askeriyeden bana GATA’ya gitmemi söylediler. Kalacak yerim olmadığı için gidemedim. Çünkü bu işler bir günde bitecek işler değildi. O zaman da komutan üç sene boyunca gelip gitmem gerektiğini sonra hava değişimi vererek çürüğe ayıracaklarını söyledi. Sonra ne oldu bilmiyorum bana birden ceza geldi” diyerek yaşadığı sorunlara dikkat çekti.

Çocukluk zamanlarından itibaren hastalığı yüzünden yaşadığı zorluklardan da bahseden Gündoğdu, “Benim hastalığım iki yaşındayken fark edildi. İlk başta kalça çıkıklığı olduğunu söylediler. Daha sonra tıp biraz daha geliştikçe Akondroplazi olduğu ortaya çıktı. Ben günde en fazla 10 dakika yürüyebiliyorum. Onun dışında kendimi zorlarsam performansım düşüyor. Bir yere seyahat ettiğimiz zaman lavabolar yüksekte kalıyor. Bankamatikler yüksekte kalıyor. Otobüsler bazen biri görmüyor” diye konuştu.

İSTİHDAM SORUNU

Gündoğdu, Akondroplazi hastalarının çalışmakta ve iş bulmakta güçlük çektiği için maddi zorluklar yaşadığına da değinerek “Ben de tiyatrodan para kazanamadığım için farklı alternatiflere yöneldim. Tavuklarımdan topladığım yumurtaları satıyorum. Köyümden bal getirtiyorum ama herkes benim gibi değil. Neredeyse hiçbir yerde bize istihdam sağlanmıyor. Zorlukla geçinenlerin sayısı oldukça fazla” açıklamasına yer verdi.

ZORLUKLAR EĞİTİMDEN SOĞUTTU

Eğitim hayatında yaşadığı zorluklardan da bahseden Serhat Gündoğdu, “Eğitimime Dokuz Eylül Üniversitesinde (DEÜ) ikinci öğretim olarak başladım ancak okulda yaşadığım sıkıntılar sebebiyle öğrenimimi yarım bırakmak durumunda kaldım. Çünkü yüksek binalarda öğrenim görüyorduk. Ders aralarında bir binadan başka bir binaya giderken yetişmekte zorlanıyordum ve derslere hep geç kalıyordum. O zaman çok fazla asansör falan da yoktu. Kantinler uzak mesafede kalıyordu. Yemek yemeye gitsem derslere yetişemiyordum. Sırf bu yüzden aç geçirdiğim çok günüm olmuştur. Bu sebeple eğitimden soğudum ve üniversiteyi bıraktım” şeklinde konuştu.

Gündoğdu, tiyatro ile ilişkisinin başlamasını öğrencilik yıllarında iyi bir öğrenci olmadığına bağlayarak “Okuldayken hep tiyatro kollarına katılırdım. Oradan bir heves geldi. Sonra baktım ki sahne tozu bana iyi geliyor. İnsanları güldürmeyi de seviyorum. O yöne doğru çekilmeye başladım. Şu anda pandemi nedeniyle devam edemiyoruz ama yakında tekrar tiyatro çalışmalarına başlayacağız” sözlerine yer verdi.

TOPLUM NASIL YARDIM EDECEĞİNİ BİLMİYOR

Toplum genelinde engellilere nasıl yardım edilmesi gerektiğinin bilinmediğini de vurgulayan Gündoğdu, başından geçen bir olayı şu sözlerle aktardı: “Toplum engellilere yardım etmek istiyor ama nasıl yardım edeceğini de bilmiyor. Örneğin başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum. Belediye otobüsüne binmek zorunda olduğum bir gün tekerlekli sandalye rampası açıldı. Benim arabam direksiyonlu ve gaz pedalı var. Ben kontrollü bir şekilde rampadan çıkarken birisi birden direksiyona atladı. Niyeti iyiydi beni yukarı çekmekti ama benim arabam o sırada ters döndü. Telefonum kırıldı, arabamın camı kırıldı.”

Haber Merkezi