Asrın felaketinde 72 saat enkazda kalan Hazal öğretmen olmak istiyor

Asrın felaketi olarak tarihe geçen depremde enkaz altından kurtarılan ve su içmek isteyip istemediği sorulduğunda "Yok, daha muayene olmadım." yanıtıyla dikkat çeken 6 yaşındaki Hazal, ailesinin yeni bir hayat kurduğu Mersin'de anaokuluna başladı.

Hazal, annesi ve ağabeyleriyle birlikte 6 Şubat 2023'te, Antakya ilçesi Odabaşı Mahallesi'nde bulunan Sultanevler Sitesi'ndeki evlerinde depremin vurduğu anı yaşadı.

Enkaz altında kalan aile, kurtarma ekiplerinin yoğun çabaları sonucunda tam 72 saat sonra kurtarıldı. Bu süreçte toplumun dayanışma gücü ve kurtarma ekiplerinin özverisi, Hazal'ın annesi ve ağabeyleriyle birlikte sağ salim kurtulmasını sağladı.

ÖĞRETMEN OLMAK İSTİYOR

Bu zorlu deneyimin ardından Hazal Güner, ailesiyle birlikte Mersin'e yerleşerek yeni bir hayat kurdu. Şu anda anaokuluna devam eden Hazal, gelecekte öğretmen olma hayalini kuruyor.

Hazal, annesinin kucağında yaşam savaşı verirken, yıkılan binanın enkazından 72 saat sonra arama kurtarma ekipleri tarafından kurtarıldı.

Depremde ağabeyi Ahmet Efe'yi kaybeden Hazal, annesi Betül Güner ve ağabeyi Cihan ile birlikte kurtarıldı. Enkazdan çıkarıldığında, su içmek isteyip istemediği sorusuna verdiği "Yok, daha muayene olmadım." yanıtı, insanların zor durumda bile ne kadar dirençli olabileceğini gösterdi.

Hazal ve annesi, 11 gün boyunca Tarsus Devlet Hastanesi'nde tedavi gördükten sonra taburcu edildi. Aileleriyle birlikte Mersin'in Tarsus ilçesine yerleşen Hazal, burada Şehit Jandarma Uzman Çavuş Ahmet Güngör Anaokulu'nda eğitim alıyor.

Hazal, günlük yaşamında şarkılar söylüyor, enstrüman çalıyor, boncuklardan bileklik yapıyor.

''ÇOCUKLARIMA GÜZEL BİR GELECEK SUNABİLMEK İÇİN GİTMİŞTİM''

Baba Rauf Güner,depremde kaybettiği oğlu için duyduğu acının tarifsiz olduğunu söyledi.

Deprem günü yurt dışında olduğunu belirten Güner, "Vefat eden oğlum liseye hazırlanıyordu. Çocuklarıma güzel bir gelecek sunabilmek için Kıbrıs'a çalışmaya gitmiştim. Depremden 24 saat sonra Hatay'a gelebildim. Mersin'e yerleşeceğimiz aklımızın ucundan geçmezdi. Hayatımızda belli başlı şeyler değişti. Bir gün önce evimiz, arabamız varken bir gün sonra hiçbir şeyimiz yoktu. Şimdi bir taraftan acılarımızı unutmaya çalışıyor, bir taraftan buraya alışmaya çalışıyoruz." dedi.

Güner, kendilerine yeni bir hayat kurduklarını ve alışma sürecinde olduklarını ifade ederek, Tarsus halkının çok yardımsever olduğunu belirtti.

"BURADA OLABİLMEMİZ BÜYÜK BİR ŞANS"

Hatay'a dönmek istemediklerini dile getiren Güner, şunları kaydetti:

"Hazal ve Cihan okula başladı. Çocukların düzenini bozmak istemiyoruz. Hazal, ağabeyi aklına geldiğinde duygulanıp, ağlıyor ama genel olarak iyi, şu an mutlu. Seveni çok. Kızım Melek öğretmenini çok seviyor. Bana, 'Baba ben de öğretmen olmak istiyorum, çocuklarla ilgilenmek istiyorum.' diyor. Çok akıllı. Üzgün olduğumu gördüğünde beni güldürmeye çalışır. Markete gittiğimizde canı bir şey istediğince önce 'Baba paramız var mı?' diye sorar, sonra ister. Bizim burada olabilmemiz büyük bir şans. Allah deprem bölgesindeki insanlara yardım etsin. Her şey yoluna girer inşallah. Hastanede olduğumuz süreçte bize evlerini açan Ergen ailesine çok teşekkür ediyoruz. Yardım eden herkesten Allah razı olsun."

6 yaşındaki Hazal Güner ise Tarsus'u çok sevdiğini belirtti.

Güner, "Kendimi iyi hissediyorum. Arkadaşlarımla oyun oynuyorum. Lahana sarıyorum. Bisiklet, paten sürebiliyorum. Çiçekleri suluyorum. Okula giderken kedileri besliyorum. Ana sınıfı öğretmeni olmak istiyorum. Öğretmen olunca çocuklara arkadaşlığı, kavga etmemeyi öğreteceğim." dedi.

Arun Acumsal